"Kaçacağım buradan! Hem de ilk fırsatta!.."

A -
A +
Hale biraz da kendisini meşgul etmek için salonu ve iki odayı bir güzel süpürdü...
    Hale, kendisinin on üç yaşını düşündü; okulu bitirmişti! Savaş yıllarıydı. Tarlada, çayırda çalışmaya başlamışlardı Halime ile… Babalarına yardıma giderlerdi. Baba İdris tırpanla tarlayı biçer, iki kardeş de tırmıkla biçilmiş ekinleri toplarlardı. Tekrar Nilüfer’e döndü. Utangaç bir gülüş ve spastik bir büzülüş ile gözlerini tavana kaydırdı kız.             *** O gün evden ayrılmadı Nahit. Bütün gün odunluktaki tangırtı tıngırtıları duyuldu. Odunluğun bir kısmında çeşitli aletleri vardı ve elinden hemen her iş gelirdi. Akşama doğru “eserini” getirip soba ile evin giriş kapısının arasındaki boşluğa, duvara yasladı. İki kişilik bir sedirdi bu. O akşam da Hale salondaki sedirden kalkmayınca Nahit: - Tamam, bu gece de ben burada yatarım, dedi. Git yatağa yat. Hale odaya geçip kapıyı kapattı. Anahtar deliğini aradı ama kilitleyecek bir düzenek yoktu. Yine babasının evinden çıktığı elbiseleriyle yatağa uzandı. Uyku çok uzaklardaydı. Buradan nasıl kaçarım?Halime’m, annem, özellikle canım babam affeder mi?Yalvarır yakarırım. Hata yapan ilk insan ben değilim ki…Hayır!Annem hayatı zindan eder.Babam en ağır cezayı verir; hiçbir şey söylemeyerek…Halime’nin düğününde orada olabilir miyim?Hangi yüzle, nasıl gideceğim yüzünü kızarttığım kardeşimin en önemli gününe?            *** Vakit gece yarısı olmuştu ve yüksekçe duvarın çevirdiği iki gecekondu içindeki altı kişiden sadece Hale’nin gözleri açıktı. Ve saatlerdir alıp vermelerini sonunda karara bağlamıştı: Kaçacağım buradan! Hem de ilk fırsatta! Nahit’in evde olmadığı bir anda…Tren istasyonunu bulurum. Cüzdanımdaki para bilet için yeter.Bundan sonraki hayatımı rezillik içinde yaşayacaksam, o rezilliği kendi köyümde yaşarım.Nokta. Verdiği kararın rahatlığıyla uykuya dalması kolay oldu.             *** Ertesi gün de bir yere gitmedi Nahit. Komşu kadının ahırını “kesti.” Yani, koyunların kış boyu içeride çiğneye çiğneye tezek hâline getirdikleri dışkılarını bel ile küpler hâlinde keserek bostanın bir kenarına yığdı. Hale ise burada “emanet” olduğu anlaşılmasın diye, kadına yardım etmeye çalışıyordu. Kadının sedirin altından süpürgeyi çıkardığını görünce hemen hamle etti, kadın önce vermek istemese de fazla direnmedi, elini gevşetti. Hale biraz da kendisini meşgul etmek için salonu ve iki odayı bir güzel süpürdü... DEVAMI YARIN
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.