"Bir çocuğunu evlatlık vermeyi düşünüyor!.."

A -
A +
"Size nasıl güvenebilirim ki? Yarından sonra kalkıp ben çocuğumu istiyorum diye başıma ekşirseniz?"
  Haydar, aynı yılışıklıkla devam etti: - Bu da arkadaşım Yaşar. Sizinle önemli bir konuyu görüşmek istemiştik. Ferit Beyin gözü iki adamı da tutmamıştı. Omuzlarını kaldırdı: - Benimle önemli ne işiniz olabilir ki? Haydar deri koltuklardan birine oturmuş keyifle yaslanmıştı arkasına: - Önemli, önemli... İlgileneceğinizi umuyorum. Adam kaşlarını çattı ve kollarını göğsünde kavuşturarak sordu: - Neymiş, anlatın bakalım. Sizi dinliyorum. Haydar gürültülü bir şekilde boğazını temizledikten sonra başladı söze: Yaşar benim eski arkadaşımdır. Malum durumlar, geçim zorluğu, hayat mücadelesi, falan. İki çocuğu var Yaşar’ın. Onlara bakamıyor. İşi yok. Çocuklarından birini evlatlık vermeyi düşünüyor. Ben de bir şekilde sizin bir evlat edinmek istediğinizi öğrendim. İlgilenir misiniz diye düşündüm. Biz yavrucağın iyi bir aileye gitmesini, rahat etmesini, geleceğinin açık olmasını istiyoruz. Bebek daha üç aylık. Sizin istediğiniz şartlarda bütün haklarıyla vereceğiz çocuğu. Bilmem ne düşünürsünüz? Ferit Bey gözlerini kısarak baktı adamlara. Yaşar sessiz bir şekilde önüne bakıyordu. Buraya gelmeden önce Haydar kendisine mazlum bir tavır takınmasını, çaresizliğini bütün davranışlarında belli etmesini söylemişti. Ferit Bey derin bir nefes aldı: - Size nasıl güvenebilirim ki? Yarından sonra kalkıp ben çocuğumu istiyorum diye başıma ekşirseniz? Bunun garantisini ne? Haydar sırıttı: - Beyim, sen bizden daha iyi bilirsin bu işleri... Avukatların var, mahkeme kararıyla evlatlık aldığın bir çocuğun ardından biz ne yapabilirsiz ki... Alıp nüfusuna geçireceksin. Ondan sonrası senin. Biz istediğin teminatı veririz sana. Bir daha görünmeyiz ortalıkta. Tabii bedelini aldıktan sonra... Ferit Kozdağlı manalı bir şekilde gülümsedi: - İşte mesele anlaşıldı... Ne kadar para istiyorsunuz? Haydar gerildi oturduğu yerde. Hâlâ dudaklarında içeri girdiği andaki yılışık gülümsemesi duruyordu. Yan gözle Yaşar’a baktı ve diliyle dudaklarını ıslattı...              *** Ferit Kozdağlı dikkatle Haydar’ın yüzüne bakıyordu. Haydar geriye doğru yaslandı ve istedikleri paranın miktarını söyledi. Miktarın çokluğu karşısında Yaşar bile şaşırmış, hayretle başını kaldırıp arkadaşının yüzüne bakmıştı. Bu Ferit Beyin gözünden kaçmadı. Sakin bir şekilde dinliyordu. - İstediğin miktar bir servet, neden vereyim sana bu kadar parayı? Ayrıca çocuğun ailesi sen değilsin... Niçin sen istiyorsun? Haydar sinirlenmişti: - Bu adam cahil beyim, anlamaz bu işlerden. Ben sadece bir garibana yardımcı olmak istiyorum. Sonunda bir çocuk alıyorsun. Bir insan evladından vazgeçiyorsa bunun karşılığını almalı diye düşünüyorum. Ferit Bey arkasına yaslandı: - Bu çeşit bir alışveriş benim tarzım değil. Olmaz. Konu kapanmıştır. Şimdi yardımcım size yolu gösterecek... DEVAMI YARIN  
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.