"Annesinden de gereken izni çıkardım, buyurun!"

A -
A +
Ferit yerinden kalktı ve bebeğe yaklaştı. İri boncuk gibi gözleriyle şaşkın bir şekilde bakınıyordu etrafına...
 
 
Ferit saatine baktı:
- Ona on var. Bakalım saatinde gelecek mi? Araştırdın mı İhsan?
Başını salladı avukat:
- Evet araştırdım. Sizdeki bilgilerden başka bir şey bulamadım. Birkaç sene önce gelmişler köylerinden. Sefil bir hayatları var. Eğer dediğim yoldan bu evlat edinme işlemini tamamlarsak hiçbir pürüz çıkmaz. Bugün mahkeme günü için haber bekliyorum...
Bu sırada kapı açıldı ve sekreter kız elinde kahveyle girdi:
- Beklediğiniz misafiriniz de dışarıda avukat bey.
İhsan ve Ferit birbirlerine baktılar. Avukat ilk defa bu en kıymetli müşterisini bu kadar heyecanlı görüyordu. Başını salladı sekreter kıza:
- Gelsin kızım. Hiçbir telefon bağlama.
Hemen masasına geçip oturdu. Az sonra kapı açıldı ve Yaşar kucağında dünyalar güzeli bir bebekle girdi içeriye:
- Söz verdiğim gibi getirdim kızı.
Ferit yerinden kalktı ve bebeğe yaklaştı. İri boncuk gibi gözleriyle şaşkın bir şekilde bakınıyordu etrafına. Elma gibi yanakları vardı. Başındaki birkaç tel saçı altın sarısıydı. Ferit içinin titrediğini hissetti. Gözleri parlıyordu. Kucağına aldı çocuğu. İncitmekten korkarcasına itinalı hareketlerle bir eliyle başının altından bir eliyle de bacaklarından tuttu:
- Sen ne güzel şeysin böyle...
Yaşar hayatından memnun cebinden vekâletnameyi çıkardı:
- Annesinden de gereken izni çıkardım. Artık bir engel kalmadı...
              ***
Ferit Bey kucağındaki bebeğe sevgiyle bakıyordu. Öyle saf, öyle masum bir görünüşü vardı ki. Kanı kaynayıvermişti bu dünyalar güzeli küçük yavruya. Heyecanla avukata döndü:
- Bu iş uzamasın İhsan Bey, hemen bitmesini istiyorum.
Avukat onun duygularını anlıyordu:
- Merak etmeyin siz Ferit Bey, ilk celsede hallolacak.
Ferit Kozdağlı hayatından oldukça memnun görünen Yaşar’a döndü:
- Siz de paranızı hemen alacaksınız. İş biter bitmez. Mahkeme gününe kadar bir ihtiyacınız olursa beni arayın. Telefon numaramı biliyorsunuz...
Yaşar yutkundu:
- Sağ ol beyim. Yalnız bu çocuk için birkaç kuruş verseniz şimdilik... Hiç olmazsa o güne kadar rahat etsin yavrucak.
Avukat ve Ferit Bey bakıştılar. Bu adamın nasıl bir karaktere sahip olduğunu zaten ilk andan beri anlamışlardı. Ferit Bey elini cebine attı ve cüzdanını çıkardı. İçinden çektiği gıcır gıcır iki banknotu uzattı:
- Al bakalım. Mahkeme günü alınınca sana haber veririz.
Yaşar gözleri parlamış bir şekilde paraları cebine attı. Çocuğu kucakladığı gibi kapıya yöneldi:
- Sen merak etme beyim. Ben ne zaman derseniz hazırım.
Bebek ve Yaşar ofisten çıktıktan sonra İhsan Bey gözlerini kıstı:
- Bu nasıl bir baba anlayamıyorum!.. Böylesine acımasız ve sevgisiz olabilir mi insan? DEVAMI YARIN
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.