Artık İpek’e söyleme zamanı gelmişti...

A -
A +
"Daha önce sana söylemedim. İşin kesinleşmesini bekledim. Önümüzdeki hafta bu eve bir kişi daha katılacak!"
 
Avukatın sesini duyunca heyecanlanmıştı Ferit Kozdağlı:
- İhsan Bey, hayırlı haberler umarım!
- Evet beyefendi. Mahkeme haftaya. Pazartesi günü. Sizin gelir evraklarınız, eşinizin ve sizin nüfus kayıtlarınız, ikametgâhınız falan gerekli. Bunları tamamlarsak bugün, hemen dosyaya ekleyebilirim. Hâkim tanıdık biri. Ben kendisiyle de görüştüm, durumu anlattım. Bir pürüz çıkmayacak sanıyorum. Bugün Yaşar’ı bulacağım ve haber vereceğim. Bilginiz olsun istedim. Sizi tekrar arayacağım.
Ferit memnun bir şekilde cevap verdi:
- İstediğin şeyleri hemen Turgut’la yolluyorum sana. Çok teşekkürler.
Telefonu kapattıktan sonra uşaktan Turgut’u çağırmasını istedi. Turgut’a gereken talimatları verdikten sonra arkasına yaslandı. İçi içine sığmıyordu. Artık İpek’e söyleme zamanı gelmişti. Ona göre evde hazırlıklar yapılması lazımdı. Yerinden kalktı ve karısının atölye olarak kullandığı müştemilata doğru yürüdü. İpek hararetli bir şekilde çalışıyordu. Kocasını görünce gülümsedi:
- Hoş geldin canım.
- Kolay gelsin. Müsait misin? Seninle konuşmak istediğim bir konu var.
İpek hayretle baktı kocasına. Son derece güzel bir kadındı. Açık kumral saçları omuzlarına dökülüyordu. İri, ela gözleri zekice parlıyordu. Güzel gözlerinde bakan herkesin tereddütsüz göreceği bir hüzün bulutu vardı.
- Hayrola? Kötü bir şey değildir umarım?
Ferit sandalyelerden birine oturdu:
- Daha önce sana söylemedim. İşin kesinleşmesini bekledim. Önümüzdeki hafta bu eve bir kişi daha katılacak. Ailemiz üç kişi olacak bundan böyle.
İpek şaşırmıştı. Gözlerini kırpıştırdı:
- Kim o? Neler oluyor Ferit?
- Bir bebek... Üç aylık bir kız bebek. Bizim oluyor İpek. Bizim kızımız olacak. Görsen öyle güzel ve öyle masum ki...
İpek Hanım bir çığlık attı:
- İnanamıyorum sana, sahi mi söylüyorsun? Bizim mi oluyor. Oh Allah’ım sana şükürler olsun. Çok kötüsün Ferit, neden söylemedin bana, başından anlat şunu çabuk...
Ferit Bey bütün olanı biteni anlattı karısına. İpek heyecandan dudaklarını ısırıyor, yüreği yerinden fırlayacakmış gibi atıyordu. Coşkuyla kocasına sarıldı. Ağlıyordu...
           ***
O gün İpek heyecan içinde alışverişe çıktı kocasıyla. Kafasında hemen planlar yapmış, küçük bebeğe tahsis edeceği odayı döşemek için liste hazırlamıştı. Bütün gün dolaştılar. Bir servet sayılacak kadar çok para harcayarak akla gelebilecek her şeyi aldılar. Ferit karısının isteği üzerine hemen birkaç ustayla görüşerek küçük bebeğin odasının dekorasyonuna başladı. Bir iki gün içinde bitmesini istemişti. Duvar kâğıtları yenilendi, perdeler yeni alındı. Çok sayıda oyuncak odaya yerleştirildi. Bir de gardırop meselesi vardı. İpek bu alışverişi kendi başına yaptı. Eve döndüğü zaman arkasından gelen Turgut’un paketlerden yüzü görünmüyordu... DEVAMI YARIN
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.