İpek sevgiyle kucakladı küçük Nalân bebeği...

A -
A +
Küçük Nalân cin gibi bakıyordu İpek’in yüzüne. Minik ellerini uzattı İpek’e doğru.
 
 
İpek, avukat İhsan Beyin baktığı tarafa çevirdi bakışlarını. Uzun boylu, ince yapılı bir adamın kucağındaki bebeği gördü. Adımlarını hızlandırdı birden. Yaşar yılışık bir şekilde sırıtıyordu:
- Günaydın, ben de bakıp kimseyi göremeyince merak etmiştim.
Ferit adamla ilgilenirken, İpek Hanım ise bebeğe yaklaşmıştı. Her tarafı titriyordu. Sanki onu incitmek istemezmiş gibi fısıldadı:
- Ferit şunun güzelliğine bak, ah canım benim, güzel kızım benim.
Yaşar’a döndü:
- Alabilir miyim kucağıma?
- Al yenge, senin artık zaten.
İpek sevgiyle kucakladı bebeği. Küçük Nalân cin gibi bakıyordu İpek’in yüzüne. O kadar küçüktü ki... Hokka gibi bir burnu, minicik dolgun dudakları vardı. Minik ellerini uzattı İpek’e doğru. Kadın sevgiyle haykırdı:
- Ah güzelim, bak Ferit, bana uzatıyor ellerini...
              ***
Mahkeme uzun sürmemişti. Birkaç sorudan sonra tarafların beyanları dinlenmiş ve hâkim küçük Nalân’ın velayetini bundan böyle Kozdağlı ailesine vermişti. Yaşar bu ticaretten memnun bir şekilde Ferit Bey’den alacağı paranın eline geçmesini bekliyordu. İpek ise kucağından indirmediği küçük Nalân’la meşguldü. Duruşma sonuçlanınca dışarı çıktılar. Yaşar yılışık bir şekilde sırıttı:
- Hayrını görün beyim, biz de alacağımızı alalım artık.
Ferit çantasından bir paket çıkarttı:
- Al bakalım, konuştuğumuz miktar içinde. İstersen otur say, beklerim. Bundan sonra seninle hiç görüşmeyelim artık.
Yaşar ağzının suları akarak paketi kaptı. Sayacağım tabii.
Hemen koridordaki banklardan birine oturdu ve paketin içinden çıkarttığı banknotları saymaya koyuldu. Beş dakika sonra hayatından memnun bir şekilde sırıttı:
- Tamamdır. İş bitti. Siz yolunuza ben yoluma. Hoşça kalın...
Hızlı adımlarla koridor boyunca ilerledi. Avukat, Ferit Bey’e yaklaştı:
- Davanın gerekçeli kararı çıkar çıkmaz nüfus işlemlerini yaparız beyefendi. Hayırlı olsun.
İpek tedirgin bir şekilde atıldı:
- Gerekçeli karar mı? Ne zaman çıkar?
Avukat gülümsedi:
- En çabuk şekilde. Dedim ya, hâkim arkadaşım. Uzatmamasını söyleyeceğim. Bir iki gün içinde çıkar. Temyizi yok bunun çünkü. Biraz sabır hanımefendi. İki üç gün daha...
Ferit karısının yüzündeki mutluluktan son derece memnun bir şekilde gülümsedi:
- Bundan sonrası artık formalite hayatım. Kararı alıp nüfus dairesine gidilecek ve kendi üzerimize kaydettireceğiz küçük kızımızı. Şimdi eve gidelim haydi.
Avukatla vedalaşıp arabalarına bindiler. İpek, yol boyunca kucağındaki bebekle meşgul oldu. Önde, şoförün yanında oturan Ferit Bey ise sevgiyle seyrediyordu onları.  DEVAMI YARIN
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.