İpek Kozdağlı, artık eskisinden çok farklıydı

A -
A +
Ferit Bey, hanımının mutluluğunu gördükçe keyifleniyor, onu sevgi dolu tebessümlerle izliyordu...
 
Aklına küçük bebeği Nalân geldi Hacer'in... Kim bilir o ne hâldeydi, kimlerin eline düşmüştü. İki yavrusunun da özlemi yüreğini yakıyordu. Çaresizlik elini kolunu bağlamış, yüreğini acıtmaktan başka bir şey yapmıyordu. Yatağına uzandı. İçi geçiyordu. Biraz sonra derin bir uykuya daldı. Gözlerini açtığı zaman ilk önce nerede olduğunu algılayamadı. Sonra içeriden gelen sesler aklının başına gelmesine neden oldu. Hızla fırladı yatağından. Uyuyup kalmıştı. Hemen odasından çıktı. Hikmet Kemal Bey ve Münevver Hanım salondaydılar. Gülümseyerek karşıladılar genç kadını:
- Hacer, doktor güzel şeyler söylemiş ha?
Gülümsedi Hacer:
- Öyle dedi Münevver Teyze. Her şey iyiymiş. Allah sizden razı olsun.
Hikmet Kemal Bey atıldı:
- Biz bir şey yapmadık kızım. Sen de bizim kızımızsın artık. Bir lokma ekmeği bölüşüyoruz işte. Şimdi bırakın bunları da akşama ne yiyeceğiz onu söyleyin.
Münevver Hanım bir kahkaha attı:
- Ayol sen yemekten başka bir şey düşünmez misin? Bir şeyler hazırlayacağız işte. Acıkmadın herhâlde daha. Saat erken henüz...
Yaşlı adam muzip bir gülümseme ile göz kırptı Hacer’e:
- Midemden bazı sesler gelmeye başladı bile...
Hacer kendini tutamayıp güldü. Bütün sıkıntılarına rağmen içinde huzur vardı...
              ***
İpek Kozdağlı artık eskisinden çok farklıydı. Yüzü her daim gülüyor, keyifli hâli, neşesi had safhada, etrafına durmadan pozitif enerji saçıyordu. Bütün zamanını Nalân’a ayırıyordu. Bir dadı tutulmuştu. Küçük bebek artık etrafındaki yüzlere alışmış, İpek Hanımı gördüğü zaman gülücükler saçıyordu. İpek Hanım ise sevincinden deliye dönüyordu onun bu hâlini görünce. Ferit Bey çok sevdiği karısının mutluluğunu gördükçe keyifleniyor, onu sevgi dolu tebessümlerle izliyordu. İpek Hanım küçük bebeğinin her şeyiyle bire bir ilgiliydi. Bebeğin bakımı tamamen dadısına aitti ama İpek Hanım kontrolü asla bırakmıyordu. Nüfus işlemleri tamamlanmıştı. Ferit Bey minik yavrularının nüfus kâğıdını sallayarak eve geldiği zaman genç kadının hâli görülecek bir manzaraydı. Dakikalarca nüfus kâğıdını incelemiş, gözlerinden yağmur gibi sevinç yaşları akmıştı. Bebeğinin sağlık kontrolleri yapılmış, özel bir doktor tutulmuştu. Haftalık periyotlarla doktor geliyor ve minik bebeği muayene ediyordu. Üzerine titriyordu kızının. Nalân ise günbegün serpiliyor, hızla büyüyordu. İpek Hanımın en büyük zevklerinden biri de kızının mamasını hazırlamaktı. Mutfağa giriyor, büyük bir özenle hazırlıyordu mamalarını. Zaman zaman dadısının elinden alıp kendisi doyuruyordu. Bir de sütanne tutmuşlardı. Doktorun söylediği anne sütünün inanılmaz besleyiciliği karşısında bu problemi bu şekilde halletmeyi uygun görmüşlerdi. Bir prenses gibi yetişiyordu Nalân... DEVAMI YARIN
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.