Hale çok üzülmüştü kardeşinin evliliğine!

A -
A +
Bugüne kadar ikizinden sadece uyurken ayrılan Hale, şimdi onsuz ne yapacaktı?
 
 
Hale ile Halime’nin sohbetlerine Köksal’la birlikte çok konu olmuştu Murat.
-Ay, Turgay Öğretmene ne diyeceksin şimdi sen?
Yorgan kaplıyorlardı. Anne Perihan ile baba İdris ahırdaydı.
-Nasıl? “Öğretmenim” diyeceğim tabii ki.
-Bazı yerlerde “Baba” diyorlarmış kaynataya…
-Sen bizim köyde hiç baba diyeni duydun mu?
-Zaten Turgay Öğretmen de öyle bir şey istemez bence.
-Bence de…
-Köksal da kayınço mu oldu şimdi?
-Ay, dur, yavaş! (İğneyi parmağına batırmıştı yanlışlıkla.) Daha alışamadım hiçbir şeye...
           ***
Hale üzülmüştü kardeşinin evliliğine.
Hayır hayır, tövbe.
Yani üzülmemişti de, nasıl denir, burulmuştu biraz. Şöyle. Babasının dereden tutup naylon leğene attığı sazan balıklarının arada bir kovadaki suya sığmayıp çırpındıkça kâh kafalarını kâh kuyruklarını dışarı taşırması gibi, kardeşinin saklamaya çalıştığı kabına sığmaz heyecanının ipuçlarını gördükçe mutlu bile oluyordu.
Ama…
Ya kendisi?
Bugüne kadar ikizinden sadece uyurken ayrılan Hale, şimdi onsuz ne yapacaktı?
Kardeşinin daha güzel olduğunu biliyordu; kendisi ne olacaktı?
Şöyle düşünün; Halime’nin heyecanla şişirdiği mutluluk balonu coşkuyla patlarken herkes sevinç çığlıkları atmış, Hale bir an için korkmuştu.
Bu.
        ***
1977 yerel seçimlerinden beri Acısu’nun muhtarıydı İdris.
O yıl, uzun uğraşlarının karşılığını aldı. Köy ile kendi evini bağlayan derme çatma ağaç köprü yerine betondan köprü yaptırmaya razı etmişti kaymakamlığı. Hem baharda azgın sular sebebiyle kabaran derenin üzerinden geçmek, hem yazın öküz arabasını sudan geçirmek büyük zorluktu.
Kars’tan iki usta geldi ve hemen çalışmalara başladı; Hafız Niyazi ile Nahit.
Köprü işini götürü usulü yapacak olan iki usta yaklaşık on günlük çalışma boyunca Hafız Niyazi’nin komşu köy Söğütlü’de evli kız kardeşinde kalacaklardı.
Nahit, Hafız Niyazi’nin yanında oğlu gibi duruyordu.
      ***
Büyüdükçe güzelleşmişti Hale. Hatta yaşı çocukluktan ergenliğe doğru ilerlerken doğum lekesi de burnundan biraz ayrılmış, dudak üstünde duran bir ben gibi onu daha çekici hâle getirmişti.
Annesi Perihan’ın isteği üzerine Hale’nin yaz sıcağında o iki ustaya götürdüğü soğuk ayran, hayatını değiştirecekti... DEVAMI YARIN
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.