Özür dilerim Cenk

A -
A +

Gol krallığına rağmen hem milli takımda, hem de Beşiktaş’ta ‘yedek golcü’ gözüyle bakıyordum Cenk’e. O artık benim en usta golcüm

Bir takımın göğsünde ay-yıldız varsa ona sahip çıkmaya mecburuz. Atamayız, terkedemeyiz. Bu işin ‘ekip’ tarafı. Bireysel olarak bakacaksak ruhunu kaybetmiş oyuncular var. Son yıllarda yaşanan kavgaların bunda payı büyük. Bizi dünya, konfederasyon ve Avrupa üçüncülüğüne taşıyan o eski ruhu yakalamak zorundayız.

Lucescu’nun Ukrayna bozgununu yaşamış takımdan tam 7 kişiyi kenarda tutup, ‘topun kıymetini bilecek’ isimleri sahaya sürmesi önemliydi. 

Önce Mandzukic’in yerine forma bulan Kalinic, sonra Kovacic, ardından da Vida’nın şutlarıyla başlayan maçı ancak ikinci yarı dengeleyebildik. 

Koca ilk yarıda tek pozisyonu kanatta oynayan Cenk ile bulabildik. Ukrayna maçından farklı olarak. Seyircinin ‘itelediği’ milli takım, 55. dakikadan sonra coşkuyu yakalayabildi. 

Dikkatimi çeken bir başka detay; stresten midir, öyle garip paslaşıyoruz ki, pası alan oyuncu o topu en az iki kere dürterek kullanılabilir hale getiriyor. Bu da zaman kaybına yol açıyor. 

Kim derdi ki Zagreb’de 1 puan kopardığımız ‘Generaller’ takımını buradan puansız göndereceğiz. Oğuzhan’ın sürpriz şutunda bocalayan kaleci Subasic’i fırsatçı golcümüz Cenk Tosun avladığında ülke olarak çoktandır beklediğimiz sevinci yakaladık. 

Biraz da puan durumunu didikleyelim. İzlanda’nın kazanması hem iyi, hem kötü oldu. Bundan sonraki ilk maçımızda burada İzlanda’yı yenip Ukrayna’nın kaybetmesini, dolayısıyla da grupta ikinciliği kovalayacağız. 
Olur mu olur!

MAÇIN ADAMI: Cenk Tosun

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.