Ustanın çıraktan gizli bir sırrı hep vardır

“Boynuz kulağı geçti” bir Türk deyimidir ama usta ile çırağa dair çok daha ibretlik öykülerimiz bulunuyor.

Klasik ev sahibi baskısı yedi dakika sürdü; bu bölümde Beşiktaş baskıyı yedi, ve dakika yedide golü yedirdi Göztepe’ye… 
Bu gole paragraf açmak lazım... Babel’in ortasında Talisca, son Avrupa Şampiyonu Portekiz’in kalesini koruyan Beto’yu “öldürdü” uzaktan ölü noktaya vurduğu kafayla…
Futbolcu parlatma ustası Şenol Güneş’in son “keşfi” Tolgay Arslan, maçı istediği gibi yönlendirdi, tempoyu ayarladı, Beşiktaş’ın oyununu çekip çevirdi.
İkinci yarıya Beşiktaş baskılı girdi ve arka arkaya golleri buldu. Önce Babel bu maçtaki istatistiğini “bir asist, bir gol”e çevirdi, sonra Talisca, Cenk’e gol attırarak aynı istatistiği buldu.
Bu sezon Beşiktaş’ta futbolcu olmak en ağır meslek… Çünkü Kartal, bir gün bir şehirde ehliyet sınavına, ertesi gün başka şehirde üniversite sınavına, bir başka gün başka bir ülkede yüksek lisans sınavına giriyor. Kafa ve bedeni ayarlamak kolay değil.
Şampiyonluk yarışında olmayan “öteki” takımlar için bir yıldız futbolcunun yokluğu çok şey ifade eder. Hele bu eksik Jahovic gibi gol krallığı listesinin tepesindeki adam ise…
 Ve bakın aklıma ne geldi: Erzurum özelinde Türkiye’nin mimarî gururu olan Çifte Minareli Medrese’nin usta ve çırağının öyküsü… Bina yükseldikçe çırak ustasından daha usta olduğu zannına kapılmış. Bir gün çırak ustasına seslenerek su istemiş. Usta buna çok kırılmış ve “Usta idim oldum şegirt, al destiyi suya seğirt” demiş. Çırak bu saygısızlığından dolayı pişman olmuş ve kendini minareden aşağı atıp ölmüş. Bugün bu muazzam yapıyı görenler sağ yarısını yapan çırak ile sol yarısını inşa eden usta arasındaki farkı bariz şekilde görür. 
Çırak ile usta arasındaki fark dün Bornova Stadında 3-1 olarak tabelaya yazıldı.

MAÇIN ADAMI: Ryan Babel