İŞTE ALIN TERİM BU…

Bir meslektaşı onun için “Denize düşse cebine balık girer” demişti bana… Bu insafsız cümle ile şanslı oluşunu anlatıyordu Terim’in… İki gündür zirvedeki takımlar “Fatih Terim’e merhaba partisine” tam 10 altın puanla destek verince bu tespit aklıma geldi.
Madem maçın öznesi Fatih Terim, onunla devam edelim… Eski takımında yeni görevine eski takımına karşı başlayan Terim, sahaya büyük bir görkemle çıktı. Futbolcuların üzerindeki ölü toprağının kalktığı maçın her anında belli oldu.
Galatasaray geriye düştüğünde bile kimsenin galibiyetten şüphesi yoktu. Maç öyle akıyordu. Maicon’un yaptırdığı ve Jahovic’in ağlara gönderdiği gol bile hiçbir şeyi değiştirmeyecek, sadece Terim’in geri dönüşünü süsleyecekti.
Sizi bilmem ama bendeniz futbolda da nazarın olduğuna inanırım.  Maçın adamı olacağını attığı gol ve oynadığı futbolla bas bas bağıran Garry Rodrigues, 40. dakikada sakatlanarak oyundan çıkmak zorunda kaldı.
Ama dedik ya, gece Fatih Terim’in gecesiydi. Rodrigues’in yerine sahaya sürdüğü Yasin mükemmel bir kafa golüyle Cimbom’u galibiyete taşıyordu. Yani sakatlık bile bonus olarak dönüyordu Terim’e…
Bütün bunları yazarken Fatih Terim şansla yürüyor demiyoruz elbette… Adamda karizma var, hırs var, oyun görüşü var, motivasyon var. Hasmının da, rakibinin de takdir ettiği bir fenomen o…  
Gomis? Hayırdır? Gol perhizi dün de sürdü, üç net pozisyona rağmen…
Penaltı yaptıran Maicon’un kendisini affettirme biçimi müthişti. Ligin en iyi kalecilerinden Beto’ya attığı o gösterişli frikik, bundan sonra o bölgelerde duran topların sahibini de belli ediyordu.
Ve Sabri Sarıoğlu… Türk Telekom Stadında önce plaket sonra alkışla taltif edilen büyük profesyonel.. Dün de elinden geleni yaptı.

MAÇIN ADAMI: Fatih Terim