Merih başka gezegenden

A -
A +

Merih’in çizgide golü önlemesiyle maçta kaldık ama bu, ilk galibiyet için yetmedi. Mert, Merih, Hakan, Cengiz, Kenan sınıf geçenlerdi

Maç başladı ve bir beş dakika “köpürdük.” Sonrası 55 dakika felaket. Millî takımın mahkûm oyununu izlemek işkence.
Dünya futbolunda ekol sahibi olmuş Yugoslavya’nın yediye bölünmesi sonrası -Hırvatistan ile beraber- en önemli iki futbol ülkesinden biri olan Sırbistan’da belki Stojkovic, Stankovic, Pantelic, Vidic, İvanoviç, Jankovic, Krasic gibi eski bireysel yıldızlar yok.
Ama çoğu İtalyan Serie A oyuncusu bu kadro bile “teknik bir gösteri için” yetti. Başarılı paslaşmaları bizi hataya zorladı ve daha 22. dakikada golü yedik. Zincirleme şaşkınlık, Mert’in “tüy dikmesi” ile sonuçlandı.
Özellikle ilk yarıda öyle bir görüntü vardı ki sahada, Sırplar istediği gibi top çeviriyor, kalemizi ablukaya alıyor, her an gol atacakmış gibi oynuyordu.
Devre arası notlarımdan biri “Okay?” şeklindeydi. Normal olarak bir futbolcu rakip kaleye yaklaştıkça tehlikeli olur, Okay ise kendi kalesine... Celta Vigo’da yakından izlediğimden değil, Trabzon’da stoper oynadığı maçlardan biliyorum. (Dünkü pozisyonu penaltı değildi, Bulgar hakem gönlüne göre çaldı.)
Kenan ile Hakan’ın başarılı verkaçı sonucu attığımız gol her şeyi değiştirdi. Artık Cengiz saldırıyor, Roma’dan eski takım arkadaşı büyük tecrübe Kolarov savunuyordu.
Nitekim Sırp defansını birbirine düğümlediğimiz anda Ozan ile ikinci golü de bulduk. Merih’in -İzlanda maçındaki gibi- çizgide golü önlemesiyle maçta kaldık ama bu, ilk galibiyet için yetmedi.
İlk goldeki hatasına rağmen Mert, özellikle Merih, Hakan, Cengiz, Kenan ve Ozan, millî takımın “sınıf geçenleriydi.”

MAÇIN ADAMI: Merih Demiral

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.