> Bilmem kaç ay sonra kaleye geçen Muslera, maça Muslera gibi başladı. Bir hatalı pas ile Gaziantep forvetlerinin iştahını kabarttı, Galatasaray tehlikeyi zor savuşturdu.
> Müthiş bir Antep baskısı ile başladı maç. Hani abartırsak, Maxim, Figueiredo, Muhammet, Sagal, Barcelona gibi paslaşıyor ama son vuruşları yapamıyorlardı.
> Maçın görüntüsü ev sahibinin gole yakın olduğuydu. Ama bir Kerem, bir ekstra çalım her şeyi değiştirdi. Maçın başında sakatlanmasına rağmen, tam da o sakat bileğiyle bir çalım attı ki Kerem, kahve muhabbetlerinin baş malzemesi olur.
> Ağırlaştırılmış çekimde ancak fark edilecek o hareketten sonra pasını Morutan’a çıkardı, Rumen’in şutu defanstan sekip Gomis’e bal oldu; o da vurdu gol oldu.
> Bu gol oyunu dengeye getirdi; Galatasaray da paslaşmaya ve gol aramaya başladı. Ama Galatasaray’ı skor üstünlüğüne taşıyan Gomis’in uzatma dakikalarındaki gereksiz faulü pahalıya patladı. Frikiği Gaziantep’in yıldızı Maxim arka direğe kesti; Papy Djilobodji’nin ayak içi doku- nuşuna ayaktaki Muslera yatamadı; uzak direk dibinden ağlarla buluştu top. Beraberlik ve ilk yarı bitti.
> İkinci yarıya kontrollü başladı iki takım. Ama kontrol da bir yere kadar. Bitime yarım saat kala, Berkan maçın hareketli adamı Figueiredo’nun ayağına vurunca Arda Kardeşler beyaz noktayı gösterdi.
> Eh, herkesin gözü aynı isimdeydi; penaltı canavarı Maxim yine kaçırmadı ve Muslera’yı ters köşeye yatırarak Antep’i öne geçirdi.
> G.Saray’ın gardı düştü resmen. Gomis ile bulduğu tek fırsatta Günay’a takıldıktan sonra üçüncü golü kalesinde gördü Cimbom. Maxim, Nwakaeme’ye özendi; ceza sahasında başarılı çalımlarla Figueiredo’yu gördü, o da ağları...
> Beşiktaş, çifte Barcelona maçları ve ligin en zor deplasmanı Galatasaray’ı tıknefes hâle getirdi. Asıl akla sığmayan ise bu Gaziantep’in bu futbolla nasıl altı maçtır galibiyete hasret kaldığıydı.
MAÇIN ADAMI: Alexandru Maxim