Karar ver!

A -
A +
Deneysel psikolog Amos Tversky yaptığı bir çalışmada, beynin karar alma süreçlerinde iki farklı sistemin aktif olduğunu ortaya çıkarmıştır.
Birinci sistem çok hızlı çalışır ve anlık kararları alır. Adına refleks de dediğimiz bu karar mekanizması içgüdülerle ve sezgilerle çalışır.
İkinci sistem ise analiz yapar, düşünür, verileri değerlendirir ve sonunda bir karar alır.
Ama her iki sistemde de kararlarımızı en çok etkileyen bölüm, beynimizdeki ödül merkezidir. Bu, bölüm bilinçli olarak veya bilinçaltında alınan kararları yönlendiren bir tür içgüdü olarak görev alır.
Yani hayatımızı güzelleştiren başarılar da hayatı zindana çeviren bağımlılıklar ve kötü alışkanlıklar da aynı merkezde mesai yapan dürtülerden etkilenmektedir.
Mesela bir lokantaya gittiniz ve menüye bakıyorsunuz. İştahınızı kabartan bir tatlıyı gördüğünüzde beynimizin haz merkezi olarak da adlandırılan Beyin Ödül Sistemi devreye girer. Ve sizi o tatlıyı yemeniz için zorlamaya başlar.
Ancak tam siparişi verecekken gözünüz göbeğinize kayar ve bu çıkıntıdan hiç hoşlanmadığınızı hissedersiniz. Bu sefer beyinde insula adı verilen bölgesinde bir hareketlenme olur ve siparişten vazgeçersiniz.
Fit görünmek için duyduğunuz motivasyon, beynin haz merkezine galip gelir ve siz o tatlıyı yemeden kalkarsınız.
Öyleyse şunu rahatlıkla söyleyebiliriz;
Beyin eğer iyi ve faydalı şeyleri ödül olarak algılarsa, insan genelde iyi şeyler yapma eğiliminde olur. Ama kötü alışkanlıklar insanın zihninde ödül olarak kodlanmışsa, alınan kararlar da genelde kötü olur...
 
                Bilinçaltının rolü
 
Peki beynimiz hangi eylemleri ödül, hangilerini ceza olarak görüyor veya buna nasıl karar veriyor? Aslında en kritik soru da bu!
Beynin hangi eylemleri ödül olarak algılayacağını belirleyen şey, insanın bilinçaltıdır. Bilinçaltı ise en temelde insanın varoluşla ilgili düşüncelerinin saklandığı bölümdür. Yani verdiğimiz her karar, aslında bizim inanç dünyamızın bir yansımasıdır. Farkına varamasak da bilinçaltımız bizi tercihlerimizle ilgili yönlendirmektedir.
Ama bilinçaltını şekillendirmek hiç kolay değil! Zaten kolay olsa insan kendisine kolayca söz geçirebilir, hayat da çok kolay olurdu.
Konuyla ilgili araştırma yapan uzmanlar, karar verme süreçlerinde tekrarlanan aktivitelerin bilinçaltına çok güçlü bir etkisi olduğunu söylemektedir.
Yani hayatınız, rutin hâline getirdiğiniz alışkanlıklarınızın bir yansımasıdır aslında.
Herhangi bir davranışı alışkanlık hâline getirmek zor olsa da insanın elindedir. Mesela düzenli yürüyüş yapan bir kişinin bilinçaltı, bir süre sonra yürümenin sağlığa faydalı olduğunu kabullenir. Ve hayatın diğer alanlarında da insanın sağlıklı seçimler yapması konusunda aktif rol almaya başlar.
Veya beş vakit namaz alışkanlığını kazanan bir kişinin bilinçaltında, Allah’ın rızasını gözetme konusunda bir farkındalık oluşur. Ve namazı Allah’ın emri olduğunu bilerek ve hissederek kılan bir kişi, tüm davranışlarında Allah’ın rızasını gözetmeye çalışır.
Bilinçaltının düzenlenmesinde dilin de etkisi büyüktür. İnsan düşüncelerini kontrol etmekte zorlanır. Ama kelimeleri kontrol altına almak ve yönetmek mümkündür. Ve insan kullandığı kelimelerle bilinçaltını kısmen de olsa kontrol altına alabilir.
Mesela kadere inanan, her gün dua eden ve gündelik dilinde sabır, tevekkül ve teslimiyet gibi kelimeleri sıkça kullanan bir insan, bir sıkıntıyla karşılaştığında isyan etmez. Çünkü bu kişinin beyni, sabretmeyi bir ödül olarak görür ve buna uygun reaksiyon geliştirir.
Öyleyse konuyu toparlamak için şöyle bir sıralama yapabiliriz; İnançlar tutumları oluşturur. Tutumlar davranışlara, davranışlar alışkanlıklara dönüşür. Alışkanlıklar da bilinçaltını şekillendirir.
Ve bilinçaltı en son aşamada karar mekanizmalarını etkileyerek hayatın akışını yönlendirir.
Mutlu olmaya, isyan etmemeye, inanmaya, sevmeye, insanlara faydalı olmaya karar veren kişinin menzili güzel olduğu için, güzergâhı da hep iyilikten geçer.
Her karar aslında bir niyettir.
Ve düzgün bir niyet, insan için en büyük nimettir.
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.