"Bu harbe girmemiz akıl kârı değil!.."

A -
A +
Sultan II. Abdülhamid Han: “Ahval pek kötü. Dünya karıştı. İki gemi için feda olduk, üç büyük devlete karşı bu harbe girmemiz akıl kârı değil, vahim bir neticeden korkuyorum.”
 
Bugünlere kolay gelinmedi -1-
Ondokuzuncu Yüzyıl sonlarında Almanya-Avusturya-Macaristan ve İtalya arasında kurulan ittifak, İngiltere-Fransa ve Rusya'nın birleşmesine sebep oldu. Almanya ve İngiltere arasındaki rekabet, dünya harbinin patlamasıyla sonuçlandı.
Trablusgarp ve Balkan Savaşlarının yaralarını sarmadan, yorgunluğunu atamadan, İttihat ve Terakki Partisi'nin, özellikle Alman sempatizanı (taraftarı) Enver Paşa’nın maceracı politikası ile Osmanlı Devleti harbin içine itilmiş; hükûmetin, Meclis'in, sadrazamın bile haberi olmadan, bir emrivaki ile kendisini harbin içinde bulmuştur.
GOEBEN ve BRESLAU isimli Alman zırhlıları Osmanlı'ya sığınmış, Türk bayrağı çekerek Rusya'nın Odesa ve Sivastopol limanlarını bombalayarak, Osmanlı Devleti fiilen harbe sokulmuştur.
Sultan II. Abdülhamid Han tahttan indirilmiş, o sırada Beylerbeyi Sarayı’nda mecburi ikamete tabi tutulmuştur. Birinci Dünya Savaşı’nın ilk günlerinde mevcut durumu, “Ahval pek kötü. Dünya karıştı. İki gemi için feda olduk, üç büyük devlete karşı bu harbe girmemiz akıl kârı değil, vahim bir neticeden korkuyorum” diye tasvir eder.
Halkımızın "Seferberlik" dediği dört yıl süren Birinci Dünya Harbinde Osmanlı orduları, Kafkasya ve Galiçya’da Ruslarla, Makedonya’da Yunanistan ve Fransızlarla, Çanakkale’de İngiltere-Fransa-İtalya ve (Hintli-Senegalli-Avustralyalı-Yeni Zelandalı) sömürgeleriyle, Suriye-Filistin-Irak ve Sina cephelerinde İngiltere ordularıyla ve Romanya cephelerinde şan ve şerefle kahramanca çarpıştı...
Çanakkale ve Kut’ül Amâre [Irak ] hariç, hiçbir cephede başarılı olamadık.
Birinci Dünya Harbinin sonunda, Osmanlı Devleti yıkılmış, 4 milyona yakın asker zayiatı verilmiş; bunlardan 550 bini şehit, 900 bine yakını malul, 300 bini kayıp, 2 milyona yakını yaralı ve 200 bine yakını da esir olmuştur. Bu esirlerin büyük bir kısmı da esarette ölmüştür.
Memleketin çeşitli bölgelerinde açlık, salgın, bulaşıcı hastalık ve göç sebebiyle verilen sivil ölümler bu rakamlara dahil değildir.
Savaş öncesi Osmanlı Devleti’nin  toprakları 4 milyon kilometrekare civarında idi. Harbin sonunda koskoca bir imparatorluğu kaybettik. Şu anda elimizde 780 bin kilometrekarelik Anadolu kaldı...
Bütün bunlara sebep olan İttihat ve Terakki'nin üçlüsü olan Talat, Enver ve Cemal Paşalar ile diğer ileri gelenler ise bir Alman denizaltısına binerek Karadeniz-Romanya yoluyla Almanya'ya kaçtılar...
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.