Ömrünü zayi eden ahirette pişman olur

A -
A +
Gece erken yatıp sabah erken kalkmalıyız. Gecesini zayi eden sabahını zayi eder. Sabahını zayi eden gününü, gününü zayi eden ömrünü zayi eder.   İnsan ömrü çok kısadır. Dünya ahiretin tarlasıdır. Ahireti kazanma yeri dünyadır. Onun için ölmeden önce hayatımızın kıymetini bilmeliyiz. Gece erken yatıp sabah erken kalkmalıyız. Gecesini zayi eden sabahını zayi eder. Sabahını zayi eden gününü, gününü zayi eden ömrünü zayi eder. Ömrünü zayi eden ahirette pişman olur.
Resulullah Efendimiz, yatsı namazından önce uyumayı uygun görmezdi.
Yatsıdan önce uyumak ve yatsıyı kıldıktan sonra önemli bir iş yoksa, lüzumsuz, faydasız şeylerle meşgul olmak mekruhtur. Onun için zamanında yatmalıdır.
Yatağa abdestli ve besmeleyle girmeli. Günahlarına tövbe ederek yatmalı. Yatarken sabah namazına kalkmaya, dinlenip ibadete kuvvet kazanmaya, yarın çalışıp çoluk çocuğunun rızkını kazanmak için istirahat etmeye ve ertesi gün hayırlı işler yapmaya niyet etmeli! Böyle niyet edenin uykusu ibadet olur. Henüz sabah namazının vakti girmeden, yani seherde kalkmaya çalışmalıdır. Seher vakti kalkmak berekettir. Lokman Hakîm hazretleri oğluna; "Oğlum! Horoz senden akıllı olmasın. Horoz seher vaktinde uyanık, ötüyor; sen ise uykudasın” dedi. Peygamber Efendimiz buyurdu ki: (Sabah uykusu, rızka manidir.) İbni Abbas hazretleri, sabah vakti oğlunu uyur görünce buyurdu ki: "Oğlum, rızıkların dağıtıldığı saatte uyunur mu? Bu saatte uyumak, tembellik alametidir, unutkanlığa sebep olur."Hazret-i Fatıma (radıyallahü anha) anlatır:  "Sabah namazından sonra yatmıştım. Babam, (Kızım kalk, gafillere benzeme! Allahü teâlâ rızıkları, sabah namazının vaktinde verir) buyurdu."  Rızıkların dağılması sabah namazından sonra olur. Manevi rızıkların dağılması ise ikindi namazından sonradır. Bu iki vakitte uyumamaya dikkat etmelidir. Eskiden bizim ecdadımız seher vaktinde kalkar, teheccüd namazlarını kılardı. Sabah namazına kadar Kur’ân-ı kerim okur, tövbe, istiğfar ve dua ile meşgul olurlardı. Sabah namazı vakti girince namazlarını kılar, üzerlerine güneş doğdurmazlardı. Sabah namazını kılıp güneş doğmadan kalkmanın bereketiyle gönüller huzurlu, yüzler mütebessim, neşeli ve sevinçli olurdu. Nurani yüzlü ninelerimiz sabah namazından sonra evin önünü sular ve süpürürdü. Evlerin önleri tertemiz olur, mis gibi kokardı. Evin önünden geçenler bile o temizliğin verdiği huzuru gönüllerinde hissederlerdi. Nitekim geçmişte İslam ülkelerini dolaşan yabancı seyyahlar eserlerinde bu temizliği, bu güzelliği itiraf etmek zorunda kalmışlardır.
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.