Gençlik çağı, kazanç zamanıdır...

A -
A +

İhtiyarlık herkese nasip olmaz. Nasip olsa da rahat, elverişli vakit ele geçmez. Vakit de bulunsa, kuvvetsizlik, hâlsizlik zamanında, yarar iş yapılamaz...

 
İnsan hayatının en kârlı zamanı gençlik çağıdır. İlim öğreneceği, ibadetlerini en iyi yapabileceği zaman da gençlik çağıdır. Bu çağda nefse, şeytana ve kötü arkadaşlara uymadan kulluk vazifelerini yapmak çok kıymetlidir. İmam-ı Rabbani hazretleri birinci cilt yetmiş üçüncü mektubunda özetle şöyle buyurmaktadır:
"Yavrum! Hak teâlâ, sana çok lütuf ve ihsan ederek, bu genç yaşta tövbe etmekle ve İslam âlimlerinin yolunda bulunan birinin sohbetine kavuşturmakla şereflendirmişti. Bilemiyorum ki, nefis ve şeytanın ve din bilgisi olmayan kötü arkadaşların arasında, o temiz hâlde kalabildin mi? Din düşmanları her yoldan gençleri aldatmaya uğraşırken, değişmeden, akıntıya karşı durmak kolay değildir. Gençlik zamanıdır. Para bol, nefsin her arzusunu yerine getirmek kolay ve arkadaşların çoğu da uygunsuz!..
Kıymetli oğlum! Mubahları, lüzumu kadar kullanmalısın. Bunları da Allahü teâlâya kulluk etmek niyeti ile yapmalısın. Mesela, bir şey yerken, Allahü teâlânın emirlerini yerine getirmek için kuvvetlenmeye, giyinirken avret yerini örtmeye ve soğuktan, sıcaktan korunmaya niyet etmeli ve her mubah için (ders çalışırken de böyle) gerekli niyetleri yapmalıdır. Mubahları, zaruret miktarı kullanmalıdır. Bu nimet ele geçmezse, mubahlardan dışarı çıkmamalı, haram ve şüphelilere taşmamalıdır. Allahü teâlâ kullarına çok merhamet ve ikram ederek, mubah olan şeylerle zevklenmeye izin vermiştir. Haram ettiği lezzetleri, daha fazlası ile mubahlarda da yaratmıştır. Pek çok şeyi mubah etmiştir. Helal olan bu sayısız zevkleri, lezzetleri bırakıp da haram edilen birkaç zevke sapmak, Allahü teâlâya karşı, ne kadar edepsizlik olur.
Biz kuluz. Sahibimizin emrindeyiz. Başıboş değiliz. İyi düşünelim! Uzağı gören akıl sahibi olalım! Kıyamet günü utanmaktan, pişman olmaktan başka ele bir şey geçmez. Gençlik çağı, kazanç zamanıdır. Mert olan, bu vaktin kıymetini bilip, elden kaçırmaz. İhtiyarlık herkese nasip olmaz. Nasip olsa da rahat, elverişli vakit ele geçmez. Vakit de bulunsa, kuvvetsizlik, halsizlik zamanında, yarar iş yapılamaz. Bugün, her vaziyet elverişliyken, ananın, babanın varlığı büyük nimet iken, geçim derdi olmayıp fırsat elde iken, güç kuvvet yerinde iken, hangi özür ile, hangi sebeple, bugünün işi yarına bırakılabilir? Peygamberimiz (sallallahü aleyhi ve sellem), (Yarın yaparım diyen helak oldu, ziyan etti) buyurdu. Eğer dünya işlerini yarına bırakırsan ve bugün hep ahiret işlerini yaparsan güzel olur. Fakat, bunun aksini yaparsan çok çirkin olur. Tam teslim olarak, emirleri yapmaya ve yasaklardan kaçınmaya çalışmalıyız."
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.