Müslüman demek, hasreti çekilen insan demektir.

 

 

Ehli sünnet âlimlerinin ve evliya zatların kitapları, yazıları, sözleri feyz kaynağıdır. Hem ruha hem bedene şifadır. Kalbe tesir eder. Kalbi olgunlaştırır. Kalp olgunlaşınca beden, İslamiyete uyar hâle gelir. Böyle bir kimse haramlardan sakınmaya, ibadetlerden zevk almaya başlar. Dünyada yolcu olduğunun farkına varır. Dünyada kalıcı değil geçici olarak bulunduğunu idrak eder. Her sözünün ve işinin hesabını vereceğinin farkında olur ve dolayısıyla sorumluluk duygusuyla yaşar. Kötü huyları bırakır, güzel huylu olmaya başlar. Herkese şefkat ve merhametle davranır. Tatlı dilli, güler yüzlü ve yumuşak olur, sertlikten sakınır, öfkesine hâkim ve sabırlı olur. Allahü tealanın razı olduğu bir kul, insanların duasını alan bir kimse olur. “Evliyanın sözünde Rabbani tesir vardır.”

* Müslüman demek, hasreti çekilen insan demektir.

* Başarının sırrı, tatlı dilli ve güler yüzlü ve geçim ehli olmaktır.

* Güzel ahlak, kimseye yük olmamak, fakat herkesin yükünü çekmektir.

* Kul hakkından çok korkun, her Müslümana karşı derin muhabbet ve hürmet içinde olun. Hiçbir Müslümanı incitmeyin. Büyüklerinize karşı mutlaka hürmetkâr olur. Emriniz altında olan aileniz veya çocuklarınıza karşı şefkatli olun, onları dindar yetiştirmeye dikkat edin, çünkü ölüm ani gelir.

* Kibirden sakının. Topraktan yaratılıp, yine toprağa dönecek olan bir varlığın kibirlenmesi, bugün var, yarın yok olan bir varlığın kendini beğenmesi ne kadar anlamsızdır. Kibir her iyiliğe engeldir. Bir kimsede kibir olup olmadığı, istişare edip etmemesiyle, müşkülünü sorup sormamasıyla da anlaşılır. Soran, tevazu ehlidir.

* Dini yaymakta sabırlı ol; cömert ol, yumuşak ol, affedici ol. Dine hizmet etmekte üç esas var: İtaat, ihlas, sevgi. Eshab-ı kiramın başarısının sebebi, birbirlerini sevmeleridir.

* Cömertlikte akarsu gibi ol. Şefkatte güneş gibi ol. Kusur örtmekte gece gibi ol. Öfkede ölü gibi ol. Tevazuda toprak gibi ol. Müsamahada deniz gibi ol.

* Evliyanın menkıbelerini dinlemek, muhabbeti artırır, Eshab-ı kiramın menkıbeleri imanı kuvvetlendirir.

* Bugünün işini yarına değil, biraz sonraya dahi bırakmamalıdır. Bir iş yapılacaksa, bunun hemen bitmesi lazım. Başkasından bir iş yapmasını istersek, takipçisi olmalıyız.

* Gençlikte yapılan az bir amele pek çok sevap verilir. İhtiyarlıkta dünya zevkleri azalıp güç kuvvet gidip, arzulara kavuşmak imkânı ve ümitleri kalmadığı zamanda pişmanlıktan ah etmekten başka bir şey olmaz...