Yumuşak ve mülâyim olmak hakkında...

A -
A +
"Allahü teâlâ refîktir. Yumuşaklığı sever. Sertlik edenlere vermediği şeyleri yumuşak davrananlara ihsân eder. Başkalarına vermez."
 
Güzel huylar pek çoktur. Bunlardan birisi de yumuşaklıktır. İnsan davranışlarında yumuşaklık, sıcaklık, sevgi, saygı ve pek çok hayırlara vesile olur. Hadisi şeriflerde buyuruldu ki:
(Allahü teâlâ refîktir. Yumuşaklığı sever. Sertlik edenlere vermediği şeyleri yumuşak davrananlara ihsân eder. Başkalarına vermez.)
Yumuşak davran! Sertlikten sakın! Yumuşaklık insanı süsler, çirkinliği giderir.) [Müslim]
Yumuşak olan kimseye, dünya ve ahiret iyilikleri verilmiştir.) [Tirmizi]
(İmanı en kuvvetli kişi, ahlakı en güzel ve hanımına en yumuşak olandır.) [Tirmizi]
(Hak teâlâ yumuşak huyluya yardım eder, sert ve öfkeliye yardım etmez.) [Taberani]
Enes bin Mâlik hazretleri “Resûlullah Efendimize on sene hizmet ettim. Bu zaman içinde bana incindiğini, sert söylediğini hiç görmedim” buyurmuştur. Peygamber Efendimizin bu güzel hâli, Âl-i imrân sûresinin 159. âyetinde meâlen ([Ey Resulüm] etrafındakilere yumuşak davranman, Allahü teâlânın sana bir kerem ve rahmetidir. Eğer kötü huylu olup, sert davransaydın hepsi dağılıp giderlerdi) buyurularak övülmektedir.
Allahü teâlâ, Hazret-i Musa’ya, Firavun’a yumuşak şekilde nasihat etmesini emretmiştir. (Tâhâ 44) Böylece Firavun yarın ahirette (Bana sert davranıldığı için hakkı kabul edemedim) diyemeyecektir.
İnsanlara karşı sert veya yumuşak davranılması konusunda şöyle bir hikâye anlatılır: 
Rüzgârla Güneş, hangisinin daha güçlü, kudretli olduğu üzerinde konuşurlar. Rüzgâr, gücüne güvenip; “Ben senden kudretliyim”, Güneş de; “Her zaman kaba kuvvet işe yaramaz” der. Sonunda tecrübe etmeye karar verirler. 
Rüzgâr, Güneş'e, “Senden daha kudretli olduğumu şimdi sana göstereceğim. Bak şu ihtiyarın paltosunu sırtından nasıl çıkartacağım, gör!” der. 
Rüzgâr kuvvetle esmeye başlar. İhtiyar, açılan paltosunun iki yakasını hemen elleri ile sıkıca tutar. Rüzgâr, paltoyu sırtından bu hâliyle atamayacağını anlayınca, fırtınaya dönüşür; ama ihtiyar paltosuna daha çok sarılır. İşi sağlama almak için de düğmelerini iyice ilikler...
Bunun üzerine Güneş, “Sen beceremedin, bak şimdi ben güzellikle, tatlılıkla ihtiyarın paltosunu şimdi nasıl çıkarttıracağım, gör” der.
Saklandığı bulutun arkasından çıkan Güneş, bir gülümsemeyle, tatlı bir sıcaklıkla ortalığı ısıtıverir. İhtiyar terlemeye başlar, sonunda kendiliğinden paltosunu çıkarır, neşe içinde yoluna devam eder...
Güneş, rüzgâra dönerek, “Gördün mü? Tebessüm, sıcak ilgi, nezâket ve dostluk, sertlikten kudretlidir. Gerçekte kuvvetli olmak, insanlara bir işi zorla yaptırmak değil, kendiliğinden yapacak hâle getirmektir” der...
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.