Mucize, keramet, firaset ve istidrac hakkında...

 

 

Allahü teala, her şeyi bir sebep altında yaratmaktadır. Bu sebeplere, iş yapabilecek tesir, kuvvet vermiştir. Bu kuvvetlere, tabiat kuvvetleri, fizik, kimya ve biyoloji kanunları diyoruz. Bir iş yapmamız, bir şeyi elde etmemiz için, bu işin sebeplerine yapışmamız lazımdır. Mesela, buğday elde etmek için için, tarlayı sürmek, ekmek, ekini biçmek lazımdır. İnsanların bütün hareketleri, işleri, Allahü tealanın bu âdeti içinde meydana gelmektedir. Allahü teala, sevdiği insanlara, iyilik, ikram olmak için ve azılı düşmanlarını aldatmak için, bunlara, harikulade, olağanüstü şeyler yaratıyor. [Her insanda nefis vardır. Nefis, Allahın düşmanıdır. Hep kötülük yapmak ister. İslâmiyyete uymak istemez. İslâmiyyete uyanların nefisleri temizlenir. Açlık çeken, sıkıntılı yaşayan kâfirlerin nefisleri ise zayıflar. Kötülük yapamaz hâle gelir. Bunun için, evliyada ve Müslüman olmayanlarda, papazlarda harikulade işler hasıl olur.]

1- Peygamberlerden (aleyhimüsselam) peygamberliklerine delil olarak Allahü tealanın izniyle meydana gelen harikulade (olağanüstü) hâllere (mucize) denir. Peygamberlerin “salevâtullahi teala aleyhim ecmain” mucize göstermesi lazımdır. Mücize Allahü teâlânın izni ve yaratması ile meydana gelir. Peygamberler sadece Allahü teâlânın yarattığı mucizeleri gösterirler.

2- Peygamberlerin “aleyhimüsselâm” ümmetlerinin evliyasında, nefislerinin kötülükleri kalmadığı için âdet dışı meydana gelen şeylere, (Keramet) denir. İbni Abidin diyor ki: [(Mutezile) ve (Vehhabi)ler, keramete inanmadı. İmam ül-haremeyn ve İmam-ı Ömer Nesefi ve birçok âlimler (rahmetullahi teâlâ aleyhim ecmain), kerametin caiz olduğunu ispat etmişlerdir.] Evliyanın keramet göstermesi lazım değildir. Onlar keramet göstermek istemezler, kerametlerini gizlerler. Allahü teâlâdan keramet istemekten hayâ ederler, utanırlar, fakat ihtiyaç duyulunca keramet gösterirler. Evliya [veli] Allahü tealanın rızasına kavuşmuş olan kıymetli zatlardır.

3- Ümmet arasında, veli olmayanlardan meydana gelen âdet dışı, yani olağanüstü şeylere, (Firaset) denir.

4- Harikulade, olağanüstü hâller fasıklardan, günahı çok olanlardan meydana gelirse (İstidrac) denir. İstidrac sahibi, kavuştuğu hâlleri amellerinin neticesi zanneder. Kendinde üstünlük ve olgunluk olduğu hayali ile insanları aşağı görür. İstidracın sonu, zarar ve ziyandır.

5- Kâfirlerden meydana gelen harikulade hallere ise (Sihir), yani büyü denir.