"Biz, ev kurarız fakat ev yıkmayız!.."

A -
A +
Bir kimse sevdiği bir zata gider ve “Efendim, hanımla geçinemiyoruz. Artık boşanacağız” der. O mübarek de "Git hanımını da getir, onu da bir dinleyeyim" buyurur.
 
 
İlim ve hikmet sahibi bir zata, sevenlerinden biri, hanımından şikâyet için gelir. “Efendim, hanımla geçinemiyoruz. Artık boşanacağız” der. O zat da ona “Kardeşim, biz ev kurarız fakat ev yıkmayız. Olmaz öyle şey" der ve ikisini birlikte dinlemek istediğini söyler. O şahıs gider, hanımıyla beraber gelir. O zat, onlara şöyle buyurur:
“Bakın kardeşlerim! Evliyanın büyüklerinden Ebu Bekir Şibli hazretleri var. Bu mübarek zat buyuruyor ki: ‘Dört yüz hocadan ders okudum. Bunlardan dört bin hadis-i şerif öğrendim. Bütün bu hadislerden bir tanesini seçip kendimi ona uydurdum. Çünkü, kurtuluşu ve sonsuz saadete  kavuşmayı bunda buldum ve bütün nasihatleri hep bunun içinde gördüm.
Peygamber Efendimiz (sallallahü aleyhi ve sellem) bu hadis-i şerifte buyuruyor ki: ‘Dünya için, dünyada kalacağın kadar çalış! Ahiret için, orada sonsuz kalacağına göre çalış! Allahü teâlâya, muhtaç olduğun kadar itaat et! Cehennem'e dayanabileceğin kadar günah işle!’ der.
Şimdi size soruyorum; yarına çıkacağınıza dair elinizde bir senet var mı? Yok. Hâl böyleyken yuva yıkmak da nereden çıktı? Bu günaha nasıl katlanacaksınız! Bu bir.
İkincisi, Peygamber Efendimiz (sallallahü aleyhi ve sellem) ‘İnsanın dini, arkadaşının dini gibidir’ buyuruyorlar. Anladığım kadarıyla insanların geçimsizliğinin asıl sebeplerinden biri, bozuk insanlarla görüşmeleridir. Yoksa siz kötü arkadaşlarla mı dostluk kurdunuz?” 
Erkek der ki: “Efendim, mesele anlaşılmıştır. Ben İngiltere’ye iki aylığına bir ihtisas için gitmiştim. Bozuk bir cemiyetin içinde kaldım. Maalesef oradaki kötü arkadaşların huyları bana bulaşmış olabilir.”
Aynı şekilde kadın da, onun gibi başını öne eğer. 
O mübarek zat, “Bakın, evliya olsanız, bozuk bir kimseyle beraber olduğunuz zaman mutlaka bozulursunuz, o sizi bozar götürür. Çünkü kötülük daima iyiliğe hâkimdir. Bir sepet üzüm içinde iki tane çürük oluyor, o çürük hepsini bozuyor. O kadar üzüm, o iki çürüğü düzeltemiyor. Neden? Bozukluk çabuk yayılıyor” buyurur.
Kadıncağıza, “Bak, maşallah örtünmüşsün. Namazını da kılıyorsun, mesuliyetli bir kızcağızsın. Anlayışlı olup şu adamın duasını al!
Kocasına da, “Şu birkaç günlük dünya hayatında değer mi kalp kırmaya? Şimdi birbirinize haklarınızı helal edin, özür dileyin. Bir daha kötü insanlarla görüşmeyin. Büyüklerimizin hayatlarını okuyarak onları kendinize rehber edinin. Hem dünyanız, hem de ahiretiniz güzel olsun inşallah. Bize de dua edin. Haydi, Allah selamet versin” buyurur ve onlara çok dua ederek ayrılırlar.
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.