Son yılların en iyisi

Fenerbahçe dün Hollanda Ligi’nde oynadığı yedi maçın tamamını kazanan, 21 gol atan ve sadece 2 gol yiyen çok güçlü bir takımla oynamasına rağmen orta sahadaki presiyle rakibine bir an bile nefes aldırmadı. Ligin start almasına altı gün kala göreve gelen Hollandalı Advocaat’ın puan kayıplarıyla başlamasına rağmen farkını iyiden iyiye hissettirdiğini söylemek mümkün çünkü dün sahada Ersun Yanal döneminden beri ilk defa rakibi yaptığı presle boğan bir Fenerbahçe vardı. Namağlup Hollanda devini deviren sarı-lacivertliler, Vitor Pereira ile boşa geçen yılın ardından Advocaat ile her geçen gün daha iyi olacağının da sinyallerini verdi. 
Fenerbahçe’nin transferin son günlerinde kadrosuna kattığı Lens bir anda takımın vazgeçilmezi olmayı başardı. Özellikle ilk yarıda rakibini yıpratması, çok sayıda faul alması ve kaptığı toplarla direkt kaleye yönelmesi Fenerbahçe’nin hücumlarına farklı bir boyut kattı. Hollandalı yıldız benim ayrılmamla durgunlaşan sağ kanadı yeniden hareketlendirmeyi başardı. Bir parantez de son maçlarda kalesini gole kapamakta zorlanan Volkan Demirel’e açmak lazım. Uzun zaman sonra bir karşılaşmayı gol yemeden tamamlaması kaptan için de büyük bir moral olacak.
Bu üç puan Avrupa Ligi’nin en zor grubunda üst tur için büyük bir avantaj sağladı. Aynı istek ve arzunun Manchester United karşısında da tekrarlanması halinde Old Traford’tan da en kötü 1 puanla ayrılacağımıza inanıyorum. Bu galibiyetin öz güveni şüphesiz lige de yansıyacaktır. Osmanlı karşısında sahada ne istediğini bilen ve Topal, Josef, Ozan orta sahasıyla kaptığı toplarla rakibine nefes aldırmayan bir Fenerbahçe göreceğiz.  

MAÇIN ADAMI

Dirk Kuyt!

Emenike’nin golünden önce kaptırdığı topla ve atamadığı golle eski takımının galibiyetinde büyük pay sahibi oldu.

Lens Fenerbahçe’nin hücumlarına farklı bir boyut katarken, takının sağ kanadı da benden sonra yeniden canlandı...