ÖSO’ya aşağılıkça iftira atmaya utanmadın mı?

A -
A +
Ülke olarak böylesine güzel, böylesine anlamlı bir kenetlenme içindeyken illa bir pislik yapacaktın değil mi?
Uzun zamandır aradığımız birlik ve beraberlik ortamını yakalamış ve düşmana karşı tek yumruk olmuşken illa bir fitne yayacaktın değil mi?
Özgür Suriye Ordusu mensupları Mehmetçik'le beraber senin ülkenin sınırlarına halel gelmesin diye düşmana sert ve hasar verici darbeler indiriyor.
FETÖ’cü teröristlerin ağzıyla konuşup, "Bunlar El-Kaide'nin devamı" diye vesvese üretirken hiç mi utanmadın?
Onlar ki El-Bab'ı PKK'lı teröristlerden temizlerken toplamda 900 şehit verdiler. Onlar ki Afrin'de daha şimdiden 16 şehit verdiler. 
O terörist dediğin ÖSO mensuplarından her birinin kaç yakını Esad'ın katliamları ve zulmü sonucu öldürüldü biliyor musun?
Bilmiyorsun!
Öyle bir yalan söyledin ki şeytanın bile aklını karıştırdın! Öyle bir iftira attın ki şeytanın bile seni lanetleyeceği konuma düştün. 
Ama pardon ya, sen CHP'liydin, unutmuşum!
Mesele Türkiye'nin menfaatleri olunca CHP'nin halkla kenetlenmesi de bir yere kadar değil mi? 
Öyle ya...
Bir noktadan sonra ne yapıp edip, ABD’nin PKK/PYD/YPG’li teröristleri savunmak için kullandığı tezleri dillendirmek sizin genlerinizde var.
TSK’nın "Birlikte iyi salladığınız" teröristlere kök söktüren operasyonlarını baltalamaya çalışmazsanız olmaz.
Fıtratınızda bu var çünkü...
Araya bir nifak sokmadan yapamaz, entrikalara, kokuşmuşluklara ve önlenemez siyasi ihtiraslara başvurmadan duramazsınız. 
Çünkü kuyruğu kaptırdıklarınız FETÖ'nün size biçtiği rolü oynamak zorundasınız. 
Türkiye'yi ve Erdoğan'ı Lahey'de mahkûm ettirebilmek için yandaş arayan FETÖ, "Bu iftiramıza destek verin" diye buyuruyor, siz de o buyruğa boyun eğiyorsunuz.
"Siz oradan, biz buradan" diye plan üzerine plan yapıyorsunuz ve ülke insanının bunu fark etmediğini, fark edemeyeceğini düşünüyorsunuz. 
Hadi itiraf et Öztürk Yılmaz...
Sizin sözüm ona desteğiniz koca bir yalandan ibaret. Destek verirmiş gibi yapıyorsunuz ama içten içe cayır cayır yanıp tutuşuyorsunuz. 
Türk Silahlı Kuvvetleri'nin Afrin'de yenilgiye uğraması için, Erdoğan'ın bölgedeki Amerikan gücü karşısında bozguna uğraması için can atıyorsunuz.
Bol bol şehit haberi gelmesi için, YPG'nin büyük bir zayiat verdirebilmesi için dualar ediyorsunuz. 
Öyle olmasa, "Türk askerini destekliyoruz" diye başladığınız cümleleri "ama" bağlaçlarıyla değersiz hâle getirmez, cephedeki Mehmetçiğin şehit arkadaşlarına "Terörist" demezsiniz. 
Öyle olmasa, Türk askerine katil, Güneydoğu'yu ateş topuna çeviren PKK'lılara masum insanlar rolü biçen Canan Kaftancıoğlu'nun aranızda ne işi var?
Öyle olmasa, SİHA'lar vurduğunda çılgına dönen, YPG cenazelerinden eksik olmayan Sezgin Tanrıkulu'nun aranızda ne işi var di mi?
Özetle...
Terörist ve terörist seviciyi sınır ötesinde arama. Dön kendi partine ve partili arkadaşlarına bak!
 
BENİ TÜRKLERE VERİN!
 
Afrin'e bağlı Bekki köyündeki bir YPG'li terörist kendisini yakalayan ÖSO askerlerine, "Beni Türklere teslim edin" diye yalvarıyor. 
Çünkü adaletin Türk askerinden geleceğini, Türk askerinin teslim olmuş bir teröristi öldürmeyeceğini biliyor.
Neredesiniz ey PKK'lılar?
Ne oldu sizin tecrübeli örgütünüze? Hani Türk askerini bekliyordunuz? Yiğitçe savaşacaklarmış gibi bir de mevzi siper kazıyordunuz? Hani savaşacaktınız? Hani kibirlenip gururlanıyordunuz? Hani nerede o muazzam silahlı ordunuz? 
Türklerle savaşmak size göre değilmiş di mi?
Şunu bilin ki ABD ve İsrail'in geleceği olmayan hayali uğruna pisi pisine geberip gideceksiniz.
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.