CHP Kurultayı'ndaki ilginçlikler!..

A -
A +
CHP'nin 36. Kurultayı'nda pek ilginçlik yaşandı. Kemal Kılıçdaroğlu'nun salona girişi bayağı bir havalıydı.
Başka yerde 8 seçim kaybeden biri utancından sokağa çıkamaz. 
Bizimki, "İşte geliyor, O geliyor!" anonsu eşliğinde salona giriş yaptı. Podyuma çıkar gibi platformda yürümesi, tribündekilere gül atması, büyük lider gibi şov yapması, el sallaması falan...
İlginçti...
Gördüğüm kadarıyla Kurultay Salonu'nda eğlenen ve coşan bir tek Kılıçdaroğlu'ydu. AK Parti'nin il kongrelerinde yaşanan görsellik ve coşku bile Kurultay Salonu'ndaki havaya on basardı.
İnanmayan varsa açsın, AK Parti'nin Bursa Kadın Kolları Başkanı'nın, ya da Kocaeli Gençlik Kolları Başkanı'nın seçildiği kongrelerin görsellerine göz atsın. Aradaki farkı net bir şekilde göreceksiniz.
Bunların dışında ibret ve hayretle izlediğim başka gelişmeler yaşandı. 
Kurban olduğum Allah öyle büyük ki...
Referandumda attıkları iftiraların tamamı, Kurultay'da başlarına geldi. 
Referandum döneminde, "Erdoğan devletin tüm imkânlarını kullanarak adaletsiz bir referandum çalışması yürütüyor" diyen Kemal Kılıçdaroğlu, Kurultay'da CHP'nin bütün imkânlarını kendisi için kullandı.  
Referandumda, "Tek adam rejimi geliyor. Ülke diktatörlüğe gidiyor" diyorlardı. Kurultay'da parti içindeki diktatör bozuntusu ne buyurduysa o oldu. Öyle ki Muharrem İnce'nin istediği müzik bile çalınmadı. 
Referandumda, "Hile yapıldı, oylar çalındı" diyorlardı, Kurultay'da “hile nasıl yapılır, oy nasıl çalınır, mükerrer oy nasıl kullanılır”ın resitalini sundular.
İftira ve yalan genlerine öylesine işlemiş ki ortalıkta suçlayacakları, iftira atacakları başka parti olmayınca, birbirlerini oy hırsızlığıyla suçladılar. 
Muharrem İnce'nin konuşması da ilginçti...
"8 seçim kaybettin, git artık git" derken öyle hararetliydi ki bir ara CHP'nin dolandırdığı CHP'li heykelci gibi üzerine benzin döküp kendini yakacağını düşündüm!
Ama ne dediyse, Kılıçdaroğlu'nun keyfini kaçıramadı. CHP lideri konuşması boyunca kendisine "Seni gidi başımın tatlı belası" der gibi baktı durdu!
Tüm konuşmalar içinde en ilginç olanı ise Gürsel Tekin'in sözleriydi.
Habertürk'ten Didem Aslan Yılmaz'a konuşan Tekin, AK Parti'ye oy verenlerin de CHP kurultayını büyük bir heyecanla takip ettiğini, hatta korktuğunu iddia etti.
Didem bu sözleri duyunca, ne hissettiyse artık, garibimin yüzündeki bütün çizgiler titredi! Allah'tan tecrübeli ve deneyimli biri. Çabucak toparlandı ve hepimize tercüman olma adına sordu:
"Herkes sizden korkuyorsa, neden yüzde 25 bandına sıkışıp kaldınız?"
Gelen cevaba bakın: "Yoo, yooo yüzde 49'a geldi oy oranımız!"
"Nasıl yani, yüzde 49 oyun hepsi CHP'nin mi?" sorusu gelince, önce hık mık, sonra istemeye istemeye, "Hepimizin, hepimizin!" dedi.
Gürsel Tekin'in söylediği sözlerin altına imza atıyorum. Allah için, adam doğruyu konuştu şimdi, hakkını yemeyelim.
Evet; doğru! Tanıdığım bütün AK Partililer ekran karşısında CHP kurultayını heyecan ve korku içinde izledi. 
Yani o sırada televizyonlarda eğlenceli ve komik bir şey yoktu. Onlar da tercihini CHP kurultayından yana kullandı. Heyecanla izlediler çünkü; ilk yumruğu kim atacak, sandalyeler ne zaman uçuşmaya başlayacak diye yerlerinde duramıyorlardı!
Ve evet, korkuyla izlediklerine de şahit oldum! 
Korkularının nedeni Kemal Kılıçdaroğlu'ydu! "Ya bir terslik olur da bu beceriksiz canlı, başkanlık yarışını kaybederse, hâlimiz nice olur" endişesiyle hop oturup hop kalktılar. "Kılıçdaroğlu giderse biz kiminle dalga geçeriz, kimin saçmalıklarına ve gaflarına güleriz" diyenlerin korkuları da yüzlerinden okunuyordu!
"Yüzde 49 oy" meselesinde de haklı Gürsel Tekin. "Yüzde 49 bizim ya da hepimizin oyu" diyor adam, daha ne desin?
"CHP, HDP, Saadet, Meral Akşener, FETÖ, YPG... Biz biriz ve beraberiz. Yok birbirimizden farkımız" demesini beklemiyordunuz herhâlde di mi?
Günün en, ama en ilginç sorusu da CHP kurultayında soruldu. 
Adı lazım olmayan bir avanak, "Bizim askerimizin Burseya Dağı'nda ne işi var?" diye sordu?
Anlaşılan CHP'li arkadaşlar kendisine gerçeği söylememiş, bari ben söyleyeyim de adamın içi soğusun!
"Uludağ ve Palandöken'de yer kalmamış birader. Bizimkiler de Burseya Dağı'nda kaymaya gittiler! Birkaç ay kayıp gelecekler sen merak etme!"
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.