Siz kim, ilkeli olmak kim!..

A -
A +
AK Parti’yi bitirme hayaline kapılan CHP’de sular durulmuyor. Gerek İYİ Parti ile açıktan, HDP ile gizliden yapılan ittifak nedeniyle gerekse Kılıçdaroğlu başka isimlerle yola devam etmek istediği için CHP'den aday gösterilmeyen mevcut belediye başkanları bir bir DSP'ye geçmeye başladı.
CHP’den kopuşun fitilini Mustafa Sarıgül ateşlemişti hatırlarsanız. Onu, bir dönem HDP’de milletvekilliği yapan Celal Doğan izledi.
Liste bu aşamadan sonra uzadıkça uzadı.
Gaziantep'te üç dönem belediye başkanlığı yapan eski HDP Milletvekili Celal Doğan, Çankaya Belediye Başkanı CHP'li Ali Haydar Yılmaz, 3 kez Silivri Belediye Başkanı seçilen Selami Değirmenci, Avcılar Belediye Başkanı Handan Toprak Benli, Eski CHP Antalya Milletvekili ve DSP Muratpaşa Belediye Başkan Adayı Yıldıray Sapan, Bodrum Belediye Başkanı Mehmet Kocadon, Sarıgül’ü takip eden isimler oldu.
Bitmedi…
Adana’da CHP'li Celal Güven aday gösterilmeyince, DSP'ye geçip Sarıçam belediye başkan adayı oldu. Seyhan ve Çukurova'da önceki dönemlerde belediye başkanlığı yapan ve daha önce CHP'den büyükşehir başkan adayı olan Yıldıray Arıkan, İzmir Tire Belediye Başkanı Tayfur Çiçek, Edremit Belediye Başkanı Kamil Saka, Bandırma Belediye Başkanı Dursun Mirza da DSP’ye geçti ya da geçiyor.
Yine bitmedi…
CHP'den istifa edip DSP'den Bursa Yıldırım Belediye Başkan Adayı olan Bahattin Kuşoğlu ile Malatya’dan CHP milletvekili adayı olan Etem Körükmez de Kuluncak Belediye Başkanlığı için DSP ile dirsek temasına geçti.
Marmaris’te üç dönem belediye başkanlığı yapan Ali Acar bin 600 üyeyi de yanına katarak Ecevit’in partisine geçti.
CHP'li eski yöneticiler Ali Fatinoğlu Bakırköy'de, Hayri Erçağ ise Küçükçekmece'de DSP'den aday gösterildi. İstifalara dün bir isim daha eklendi. Beşiktaş eski Belediye Başkanı Murat Hazinedar da CHP'den ayrıldı. DSP'ye göz kırpan Hazinedar'ın bu partiden Beşiktaş'ta aday olması bekleniyor.
Dedim ya liste uzadıkça uzuyor. Yani hepsini isim isim yazsak bu yazının sonu gelmeyecek. Ben, “CHP’li olup partiden istifa eden teşkilat mensuplarının sayısı 3 binleri geçti” diyeyim, gerisini siz anlayın.
DSP’ye geçenlerin CHP hakkında söyledikleri de pek ilginç.
CHP eski Antalya Milletvekili Yıldıray Sapan, “CHP’ye verdiğiniz oylar FETÖ’ye gider” dedi.
CHP eski İstanbul İl Başkanı Cemal Canpolat, “Partide cumhuriyetçi, halkçı ve gerçek sol değerlere bağlı olan kesim tasfiye ediliyor, dışlanıyor” diye açıklama yaptı. 
CHP İzmir Milletvekili Selin Sayek Böke’den sürpriz bir çıkış geldi. Böke, 12 milletvekiliyle Parti Meclisi toplantısına gideceklerini açıkladı. Sonuç alamazlarsa onlar da büyük ihtimalle DSP’ye kapağı atacak.
Kimi partililer, Kılıçdaroğlu’nun yolsuzluk yapan ya da Alevi olan isimleri özellikle aday göstermesine dikkat çekiyor. Anlayacağınız AK Parti’yi bitirme hülyasına kapılan Kılıçdaroğlu şarampole doğru hızla ilerliyor.
Hâl böyle olunca, CHP, İYİ Parti ve gizli ortak HDP’nin bu seçimlerden galip çıkacağına inanan solcu yazar tayfası, köşe yazılarında âdeta ağıt yakıyor, CHP’den DSP’ye geçenleri CHP’ye ihanet etmekle suçluyor.
Neymiş efendim?
Aday gösterilmeyen bir kişinin başka partiye geçmesi ilkesizlikmiş! Kendileri buzdolabı magneti gibi, gördükleri her partiye yapışırken sorun olmuyor ama aday gösterilmeyip harcanan isimler başka partiye geçince ilkesizlik oluyor.
Be sefiller!
Şu veya bu nedenle trenden inen Eski AK Partilileri yeni parti kurmak için gazlayan siz değil miydiniz? Abdullah Gül’ü Millet İttifakı’nın başına geçmesi için dolduran, Ahmet Davutoğlu’nu başka partiye geçmesi için fişekleyen, Ali Babacan’ı parti kurması durumunda AK Parti’yi devireceğine inandıran siz değil miydiniz?
Kaldı ki bu isimler belediye başkanlığı için değil yeniden Cumhurbaşkanı olabilmek için, yeniden Başbakan olabilmek, yeniden bakan olabilmek için partiye arkasını dönüp gitti.
Siz bu fitne ve vesveseleri üretirken, eski AK Partilileri Erdoğan’a ihanet etmeleri için dolduruşa getirirken ilke milke tanımıyordunuz?
İş terse dönünce mi ilke sahibi oldunuz?
Türkiye yaklaşık 5 yıldır siz sözde Kemalistleri, siz sözde Atatürkçüleri FETÖ ile iş birliği, PKK ile ittifak yapmamanız için ikna etmeye çalışıyor.
“YPG’lilerin taziyelerine gidenleri, terör örgütünün siyasi uzantısı olan HDP’ye baraj atlatanları, FETÖ’nün ihanet argümanlarını kullananları desteklemeyin” diye âdeta yalvardı bu millet size…
“Bunun adı ihanettir” dedi, “Bu yapılanlar şehitlere hakarettir” dedi, “CHP’yi bu yoldan döndürecek yazılar yazın” dedi.
Siz ne yaptınız?
Dağdaki teröristler için, “Bunlar çevreci çocuklar, izmaritleri bile yere atmıyorlar” diye söyleşiler yayınladınız. Kobani’nin faili, Yasin Börü ve arkadaşlarının katili Selahattin Demirtaş’ı ekranlara çıkarıp saz çaldırdınız. “AK Parti PKK’dan daha tehlikeli” diye manşetler attınız. “Ben PKK’nın yerinde olsam ramazan ayında saldırırım” diye teröristlere akıl verici yazılar yazdınız.
Milleti sokaklara çağırdınız. Savcı Selim Kiraz’ın katillerine methiyeler düzdünüz. FETÖ’yü korumak için Zaman ve Samanyolu’nun önünde nöbetler tuttunuz.
Sizi eleştiren ya da uyaran insanları da “Cahil, eğitimsiz, göbeğini kaşıyan adam, bidon kafalı, koyun sürüsü” olarak ilan ettiniz. Ülkenin ciddi anlamda hürriyet mücadelesi verdiğini görüp AK Parti’ye katılan siyasetçileri satılmışlıkla suçladınız.
Şimdi kurduğunuz tuzaklar başınıza geçince, yaptığınız hainlikler bir bumerang gibi size geri dönünce birdenbire ilke ve prensip sahibi oldunuz öyle mi?
İlkeli davranmak istiyorsanız gidin her seçimde desteklediğiniz HDP’lilere katılın. Onlarla beraber Öcalan’a özgürlük yürüyüşleri yapmaya çalışın.
Size ancak böylesi yakışır!
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.