Sizce hangi lider bunlara yok diyebilir?

Türkiye denilince öfke nöbetleri geçiren Avrupa Parlamentosu Dış İlişkiler Komitesi, Türkiye raportörü Kati Piri’yi bilirsiniz. Can Dündar isimli hainle sarmaş dolaş fotoğraf verecek kadar samimidir.

PKK ve FETÖ mensubu teröristlerle de öyle…

Bu kadın önceki gün "Avrupa Birliği'nin Türkiye ile katılım müzakerelerini resmen askıya alması" önerisinde bulundu. Birliğin Dış İlişkiler Komitesi bu isteği bir saniye düşünmeden onayladı.

Sonra bu komite dün bir açıklama yaptı ve müzakerelerin askıya alınmaması için Türkiye’ye üç kabul edilemez şart sundu.

Dedi ki:

1- Suriye’de YPG ve PKK’ya yönelik operasyonlar yapmayın. Afrin’de terör mevzilerine saldırıyı sonlandırın.

2- Terör örgütüne destek suçlamasıyla hapiste bulunan Selahattin Demirtaş’ı derhal serbest bırakın.

3- Kıbrıs’ta Rumların gaz arama çalışmalarına engel olmayın. O bölgede yaptığınız gaz arama çalışmalarına da hemen son verin.

Bunlar en öncelikli talepler...

Türkiye o meşhur hikâyede olduğu gibi, boyun eğer de sarı öküzü verirse bu taleplerin devamı da gelecek.

Geçmişte pek çok kez dile getirdikleri, “Hapisteki FETÖ’cüleri serbest bırakın” ya da “Terörle mücadele yasasını geri çekin” gibi taleplerini tekrarlayacaklardır.

Şimdi elinizi vicdanınıza koyun.

Türkiye’de Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Devlet Bahçeli dışında bu taleplere boyun eğmeyecek kaç lider sayabilirsiniz?

Kemal Kılıçdaroğlu?

Meral Akşener?

Temel Karamollaoğlu?

Bunlardan birisi çıkıp, “Hadi oradan, siz bize emir veremezsiniz” diyebilir, söyleyin?

Kemal Kılıçdaroğlu mu?

E, bu zatı muhterem daha Avrupa Birliği ağzını açmamışken, “Selahattin Demirtaş’ın terörle ya da teröristlerle herhangi bir bağı yoktur. Hemen serbest bırakılmalıdır” demedi mi? Ve bu zatı muhterem, “YPG terör örgütü değildir. Türkiye sınır ötesi operasyon yapsın ama Afrin’e girmesin” demedi mi? Ve yine bu zatı muhterem, “Biz işbaşına geldiğimizde çevremizdeki komşularla ilişkilerimizi düzelteceğiz” diye açıklama yapmadı mı?

Samimi cevap verin!

Bu adam, işbaşına geldiğinde Kıbrıs’ta gaz arama çalışmalarına son vererek Rumlara boyun eğer mi eğmez mi?

Peki ya Meral Akşener?

Bu hanımefendi, “Selahattin Demirtaş hapisten çıkarılmalı. Bu yapılan haksızlıktır” diye haykırmıyor muydu? Bu hanımefendi yine seçim meydanlarında, “Ben işbaşına geldiğimde MİT’in bütçesini kısacağım. İçerideki masumları dışarı çıkaracağım” demiyor muydu? Ve bu hanımefendi Afrin’e yapılan operasyon için, “Seçim yatırımı” açıklaması yapmıyor muydu?

Bir kez daha samimi cevap verin.

Meral Akşener’in Avrupa’dan gelen bu baskı ve taleplere direneceğine zerre-i miskal inanıyor musunuz?

Temel Karamollaoğlu’ndan hiç bahsetmeyelim isterseniz.

Selahattin Demirtaş’a özgürlük istemesini, Afrin operasyonuna laf etmesini bir kenara koydum.

Bu adam Avrupa’nın dile getirmeye çekindiği talepleri bizzat dillendiren biri zaten. “Hızlı tren Türkiye’ye zararlı”, “Türkiye yeni havaalanı yapmasın” diyen, “Kanal İstanbul’u durdurmak gerek” diyen bu zatın kendisidir.

FETÖ’nün yaptığı gibi başörtüsü için “Teferruattır” diyen, FETÖ mensubiyetini sağır sultanın bile duyduğu İdris Naim Şahin’i Ordu’dan aday olarak gösteren birinin Türkiye için hayırlı tek bir adım atacağına inanıyor musunuz?

İsterseniz Meclis’teki partileri bir kenara bırakıp, şu sıralar parti kurmak için hazırlık yapan isimlere de değinelim.

Mesela; Abdullah Gül’ün, bu istekler karşısında tavrı ne olur? Recep Tayyip Erdoğan ya da Devlet Bahçeli gibi “Hadi oradan” diye rest çekebilir mi?

İçten içe, “Yok, bunların hiçbirinde bu sözleri söyleyecek yürek yok” diyorsunuz değil mi?

Ben size çok daha iddialı bir şey söyleyeyim.

Vallahi de billahi de şu yukarıda isimlerini saydığım isimlerin diz kapakları Avrupalı barbarların karşısında çökmek için karıncalanıyor. Kendi ikbal ve istikballerini, ülkenin ikbalinin ve istikbalinin üzerinde tutarak gelen talepleri düşünmeden kabul ederler.

Biz boşuna, “Bu ülkede seçimler artık ülkenin beka meselesi hâline dönmüştür” demiyoruz yani...