Beka ve zekâ meselesi!

A -
A +
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, bir televizyon programında yerel seçimler hakkında konuşurken ilginç bir laf etti. Program sunucusunun, sözü beka meselesine getirmesi üzerine "Türkiye'de beka sorunu yok, ABD'nin desteklediği YPG bize mi saldıracak?" dedi. Adam seçimleri kazanmak için gözünü öyle bir karatmış ki artık ağzından çıkanın farkında bile değil. YPG ve PKK’nın siyasi ayağıyla gizli seçim ittifakı yapmayı bir kenara bıraktı, artık terör örgütünün resmi sözcüsü gibi konuşmaya başladı. Söylediği sözler canlı yayın kazası ya da gaftan ibaret değil. Hatırlarsanız daha önce gerek kendisi gerekse kurmay kadrosu, “YPG terör örgütü değil, vatanını kurtarmak için örgütlenmiş bir oluşum” demişti. HDP ile yaptıkları gizli anlaşma bozulmasın diye, HDP’ye oy veren seçmenler kendilerine tavır almasın diye bu zehirli dil özellikle kullanılmıştı.   Şunu artık gönül rahatlığıyla kabul edebiliriz ki CHP, artık terör örgütlerini terör örgütü olarak değil, dost ve müttefik olarak görüyor. DHKPC'si, PKK'sı, TİKKO'su, TKPM-L’si, kim varsa zaten partide cirit atıyordu. Bunlara PKK ve YPG’yi de ekliyor Kemal Kılıçdaroğlu... HDP ile yaptığı iş birliği sayesinde PKK’nın dağ kadrolaşmasını şehirlere, metropollere taşımak istiyor. Bakın şunu iddia ile söylüyorum. Şayet Kemal Kılıçdaroğlu Avrupa’nın herhangi bir ülkesinde siyaset yapıyor olsaydı ve bu sözleri o ülkenin bir televizyon kanalında dile getirmiş olsaydı, canlı yayında kollarına kelepçe takılırdı. Hatta bazı ülkelerde akıbetinin ne olduğu dahi bilinmezdi. Ama burası özgür bir ülke olmadığı için (!) herkes ağzına geleni gönlünden geçtiği şekliyle söyleyebiliyor. Benim ülkem diktatörlükle yönetildiği için kimi gazeteci ve yazarlar terör örgütüne methiye yazıları yazabiliyor. Canına yandığımın ülkesi özgürlükler konusunda öyle kötü öyle kötü ki PKK’ya açıktan destek verdiğini söyleyen HDP’yi kapatmak için kılını dahi kıpırdatmıyor. Neyse… Sayın Devlet Bahçeli’nin her zaman dile getirdiği bir söz var. “Bu ülkede beka sorunu olmadığını söylemek, ciddi bir zekâ sorunudur” diyor. Kemal Kılıçdaroğlu’nun durumunu bundan daha iyi özetleyecek söz yoktur herhalde. Bakın, devletin resmi kayıtlarında, bulunan bir gerçekten bahsedeyim size… 15 Temmuz darbe girişiminin yaşandığı gece, 3 bin DEAŞ militanı ile 10 bin YPG’li terörist, Türkiye’ye girmek için Güneydoğu sınırımızda hazır halde bekliyordu. Darbenin başarılı olması halinde DEAŞ militanları bir bölgeden, YPG teröristleri başka bir bölgeden Türkiye’ye girecekti. YPG Güneydoğu’ya ele geçirecek ve bu bölgeyi “Kürdistan” olarak ilan edecekti. Amerika’nın güdümündeki NATO, DEAŞ tehdidini gerekçe göstererek Türkiye’ye müdahale edecek ve aynı zamanda YPG’nin “Kürdistan” açıklamasına da destek verecekti. Bu durum liderler buluşmasında Kemal Kılıçdaroğlu’na da belgeleriyle birlikte iletildi. Eğer CHP lideri buna rağmen hala “Ne alakası var efendim, YPG Türkiye’ye mi saldıracak” diyebiliyorsa, durum gerçekten vahim demektir. Allah’ınızın aşkına söyleyin! Türkiye, Zeytindağı ve Fırat Kalkanı operasyonlarını gerçekleştirmeden önce, YPG tarafından Türkiye’ye kaç füze fırlatıldı ve bu roketler kaç masum vatandaşımızın hayatına mal oldu. Sadece bir örnek vereyim. Tarihler 31. Ocak 2018 tarihini gösterirken, terör örgütü YPG-PYD kontrolündeki Suriye'nin Afrin bölgesinden atılan roketlerden biri Hatay'ın Reyhanlı ilçesindeki bir eve düştü. Saldırıda o sırada evde uyuyan 17 yaşındaki lise öğrencisi Fatma Avlar öldü. Biz buna benzer katliam roketlerinin fırlatılışını, Hatay ve Kilis’e düşüşünü canlı yayınlarda izlemedik mi? Bu füzeleri fırlatanlar Kemal Kılıçdaroğlu’nun masumlaştırmaya çalıştığı YPG’li teröristler değil miydi? Amerika yıllardır bu teröristlere uçaklarla, tırlarla silah yardımı yaptı ve yapmaya devam ediyor. Ne için veriliyor bu silahlar? Kendi aralarında eğlensinler diye mi? Oyun oynasınlar diye mi? Amerika bile kendi içinde YPG ile PKK’nın arasında bir organik bağ olduğunu, YPG’nin ileride bölge için bir tehdit olacağını dile getirirken, CHP’nin başındaki zatın bu örgütü tehdit olarak görmüyorsa, o zaman Sayın Devlet Bahçeli’nin dediği gibi gerçekten bir zekâ sorunu yaşıyordur. Muhalif yazarlardan Hüsnü Mahalli zaman zaman, “Bazı insanların kafatasının içine girmek ve beyinlerinin nasıl çalıştığını araştırmak istiyorum” diyordu. Tam da araştıracağı bir beyin bulunduğunu kendisine haber verelim lütfen. Belki bizim tahmin etmediğimiz ve türüne daha önce hiç rastlanmayan bir bıngıldak bulur. Biz de en azından meselenin nereden kaynaklandığını öğrenmiş oluruz.
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.