İstanbul’da hangi ilçeleri kim alır?

A -
A +
Araştırma şirketlerinin geçmişten bugüne süregelen bir anket oyunu vardır. Seçimlere aylar kala muhalefeti kazanacakmış gibi gösterir. Ancak son düzlüğe girildiğinde muhalefetin oylarını gitgide düşürerek gerçeğe yakın sonuçları açıklar.
Bunun belirli iki nedeni var.
Birincisi, partisinin politikalarından memnun olmayan sağ kararsız seçmenin zihnini iyiden iyiye bulandırmak. "Bak daha önce senin gibi sağ partilere oy verenler bile artık muhalif partilere oy vermeye başladı" düşüncesini bu seçmen kitlesinin bilinçaltına zerk etmek.
İkincisi ise muhalif partilerin sağladığı maddi kaynak. Yani verilen meblağa göre oyların sayısını arttırmak.
Seçime sayılı günler kala yine aynı süreçten geçiyoruz.
Daha önce Cumhur İttifakı'nın dondurma gibi eridiğine, Millet İttifakı'nın ise büyük sükse yaptığına dair anketler yayınlayan araştırma şirketleri, son viraja girilirken Millet İttifakı'nın oylarını aşağı çekmeye başladı!
Açın bu anket şirketlerinin geçmişte açıkladığı sonuçlara bir bakın. Cumhur İttifakı'nı yüzde 35 seviyelerinde gösterdiklerini göreceksiniz. Şimdi bu rakam yüzde 46'ya dayandı!
Bir başka deyişle...
Bunların hesabına göre 60 milyon seçmenden yüzde 15'i bir-iki ay içinde karar değiştirdi. Bu oran ortalama 10 milyon seçmene tekabül ediyor. 
Dikkat ederseniz seçim atmosferine girildiğinde İstanbul'u Ekrem İmamoğlu'na, Ankara'yı Mansur Yavaş'a teslim edenler, şimdi bunun tam tersini söylüyor. 
Yapılan son anketin sonuçlarını okumuşsunuzdur.
ORC'nin yaptığı araştırmanın sonuçlarına göre daha önce şans verilmeyen Binali Yıldırım, rakibi Ekrem İmamoğlu'na 24 ilçede büyük fark atmış.
Buna göre Millet İttifakı; İstanbul'un Adalar, Ataşehir, Bakırköy, Beşiktaş, Beylikdüzü, Esenyurt, Büyükçekmece, Küçükçekmece, Çatalca, Bağcılar, Avcılar, Sarıyer, Silivri, Şişli, Kadıköy, Kartal ve Maltepe ilçelerini kazanıyor.
Üsküdar, Sancaktepe ve Çekmeköy'de ise seçimler at başı gidiyor!
Eğer önümüzdeki günlerde yeni araştırma sonuçları açıklanırsa, siz bu tablonun tekrar değiştiğini göreceksiniz. Çünkü bu araştırma şirketinin bize sunduğu bilgilerle, sokağın söyledikleri birbirine uymuyor.
Şahsi kanaatimi belirtecek olursam.
Ataşehir'in en büyük problemi olan imar konusunu henüz göreve gelmeden çözüme kavuşturan AK Parti adayı İsmail Erdem'in kazanma ihtimali bu kez çok yüksek.
Aynı zamanda AK Parti'nin Kartal ilçesi için belirlediği aday da pek çok kesimin sempatisini toplamış görünüyor. 
Büyükçekmece'de Mevlüt Uysal'ın, Küçükçekmece'de ise Temel Karadeniz'in seçimi zorlanmadan kazanacağına inanıyorum. Sarıyer'in el değiştirip AK Parti'ye geçmesi de kimseyi şaşırtmasın.
AK Parti adına sıkıntılı olan ilçelere gelecek olursak...
Parti kurmaylarının özellikle, 600 bin seçmenin bulunduğu Esenyurt'ta saha çalışmalarını çok daha yoğun hâle getirmesi ve bu bölgede AK Parti ile arasına mesafe koyduğunu söyleyen seçmeni ikna etmesi gerekiyor.
Aynı durum Sancaktepe ve Çekmeköy için de geçerli. Sancaktepe'de Şeyma Döğücü şu ana kadar yaptığı çalışmaları gayet iyi götürdü. Ama yukarıdan biraz daha fazla destek gelmesi gerekiyor.
Çekmeköy'de ise kimsenin dikkate almadığı bir isim var. Demokrat Parti adayı Hüseyin Avni Sipahi‎ aldığı oylarla ilçedeki dengeleri tamamen değiştirebilir.
Ha...
Siz yine de ORC'nin açıkladığı rakamların üzerine bir, hatta iki puan koyun. Yani ORC yüzde 50 diyorsa, siz yüzde 51-52 diye hesaplayın derim. 
Ortaya çıkacak sonuç şu olur.
Binali Yıldırım Ekrem İmamoğlu'na minimum 5 puan takar!

 
             Haydi cumaya!..

Cuma namazı henüz farz kılınmamışken, Müslümanlar “Biz buradayız, omuz omuza mücadele etmeye hazırız” düşüncesiyle cuma günleri bir araya gelirdi. Onların bu duruşu, kendilerine zulmetme fırsatı kollayan müşrikler için ürkütücü ve korkutucu bir mesajdı.
Bu bilgiyi şundan ötürü verme gereği duydum.
Taksim’de toplanan kalabalığın Ezan-ı Muhammedî’yi protesto ettiği konusunda genel bir kanaat oluştu. Ciddi bir kesim bu protestonun cevapsız kalmaması konusunda ısrarlı.
Eğer bir tepki verilecekse, o gün bugündür.
Bugün günlerden cuma. Yani İslam âleminin bayram günü. O zaman tıpkı geçmişte olduğu gibi ezan okunduğunda elimizdeki işi gücü bırakıp, camilere akın edelim.
Geçmişte olduğu gibi bir kez daha “Biz buradayız, omuz omuza mücadele etmeye hazırız” mesajı verelim.
Hatta öyle bir akın edelim ki camilere sığmayıp sokaklara, caddelere taşalım. Din düşmanlarına, ezan düşmanlarına verilecek bundan daha iyi bir mesaj olabilir mi?
O zaman haydi!
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.