Yapılması ve yapılmaması gerekenler!..

A -
A +
Kim ne derse desin, reklam ve tanıtım ekibi, CHP'nin İstanbul adayının tanıtım işlerini iyi yapıyor. Üstelik bu tanıtım işini bizzat AK Parti'yi savunan medyaya ve AK Partili seçmene yaptırıyor! 31 Mart seçimi öncesinde kimsenin bilmediği ve tanımadığı CHP adayı neredeyse her gün 3-4 ayrı haberle AK Parti'yi savunan medyada kendine yer buldu. "İmamoğlu'na tokat gibi cevap", "İmamoğlu'nu şoke eden çıkış", "İmamoğlu neye uğradığını şaşırdı" gibi başlıklarla verilen haberlerde gözden kaçan bir detay vardı. CHP adayı "Sana şu an kafa atmak istiyorum" diyen adama bile, "Ben sana sarılmak istiyorum" diyor, hoşgörülü ve mağdur rolünü çok ama çok iyi oynuyordu.  Hele seçimlere günler kala sözüm ona AK Parti'yi savunan bir gazetecinin CHP adayını çıkardığı programda saldırgan bir tavır sergilemesi, İmamoğlu için bulunmaz bir nimetti. Daha önce de dile getirmiştim. 28 Şubat döneminde Refah Partili kimi isimler çıkarıldığı ekranlarda, Reha Muhtar, Uğur Dündar, Ali Kırca gibi isimler tarafından işte tam da böyle rencide ediliyor ve mağdur duruma düşürülüyordu.  O yayınlar sayesinde AK Parti nasıl iktidara geldiyse, bugünkü benzer yayınlar sayesinde CHP adayı İstanbul'u kazanacak pozisyona getirildi. AK Parti'nin eskiden beri süregelen bir seçim stratejisi vardı. Siyasetçisi, medyası, sanatçısı ve seçmeni, rakibin kim olduğuyla ilgilenmez, sadece kendi işine, kendi partisine bakardı. Millete umut veren devasa proje ve vaatlerle "Her şey güzel olacak" hissiyatını yaşatan AK Parti'nin bizzat kendisiydi. Dikkat ederseniz son seçimlerde herkes bu alışkanlığı terk etti ve rakibin ne yaptığıyla ilgilenmeye başladı.  Sosyal medyayı açtığımızda AK Partililerin umut veren sözlerinden çok, rakibin ne yaptığına dair binlerce mesaj ya da fotoğraf yayınladığını görüyoruz. Bunun kötü tarafı şu: Dile getirilen iddiaların ya da yayınlanan fotoğrafların büyük bölümü gerçeği yansıtmıyor. Yayınlanan görsellerin çoğu "Ben photoshop ürünüyüm ve sahteyim" diye bağırıyor. Kimse bu fotoğrafların veya bilgilerin CHP adayının ekmeğine daha çok yağ sürdüğünü görmüyor ya da görmek istemiyor.  Ortada dehşet bir seçim yolsuzluğu ve oy hırsızlığı varken, "Ekrem İmamoğlu'nun iftar sofrası sahtekârlığı" tarzı mesajların AK Parti'ye yaramadığını kimse fark edemiyor. "Hakkımda yayılan bu bilgiler ve yayınlanan fotoğraflar sahtedir ve gerçeği yansıtmamaktadır" şeklindeki açıklamalarının CHP adayını her gün biraz daha mağdur duruma soktuğunu kimse anlamak istemiyor.  Yahu adamlar senin oylarını çalmış be kardeşim. Günlerdir bir teki çıkıp, "Hayır oy çalmadık" diyemiyor çünkü suçüstü yakalanmışlar ve kaçacak yerleri kalmamış. Sen bu hırsızlığın üzerinde duracağına sahte bilgiler, sahte fotoğraflarla adama, "Bakın bana nasıl iftira atıyor, nasıl da mağdur ediyorlar" deme şansı veriyorsun.  31 Mart seçimleri öncesi "Onu da biz yaptık" sloganını üreten Binali Yıldırım tekrarlanacak seçimin de sloganını belirleyen isim oldu. Kendisine, "Başkanım bu seçim neden yenileniyor?" diye soran seçmene, "Çok basit, çünkü çaldılar" diyerek bir kez daha nokta atışı yaptı.  AK Partili siyasetçilerin AK Parti'yi savunan medyanın bu noktadan sonra rakip adayını yok sayıp, kendi işine bakması ama seçim yolsuzluğuna, oy hırsızlığına vurgu yapması en doğru yol ve yöntem olur. AK Partili seçmenin ise CHP adayını yok sayıp, Binali Yıldırım etrafında kenetlenmesi şarttır.
Ayrıca kullanılan dile de çok dikkat edilmesi gerekiyor. Küfür, hakaret ve rencide edici her sözün CHP adayına artı puan kazandırdığını unutmamalı...

 
Küstürülen Kürt seçmeni kazanmak

İstanbul'da 31 Mart seçimlerinden farklı bir seçim stratejisinin de yürütülmesi gerekiyor. Bir önceki seçimde Cumhurbaşkanı'nın, "Yallah Kürdistan'a" sözü muhafazakâr Kürt kesim tarafından çok farklı algılandı. 
Yaptığım saha çalışmalarında bugüne kadar AK Parti'ye oy veren yüzlerce, binlerce Kürt seçmenin "Cumhurbaşkanımız bizim kalbimizi çok kırdı" sözlerine şahitlik etmiş biriyim. Bu gönül kırıklığının ortadan kaldırılması gerekiyor.  Şahsi kanaatim... İstanbul'un Esenyurt, Küçükçekmece, Sancaktepe, Sultanbeyli Fatih, Sultangazi ilçelerinde Kürt seçmene yönelik ayrı bir çalışma yapılması gerekiyor.
Ağrı'yı büyük oy farkı ile kazanan Savcı Sayan bu bölgelerde yapacağı çalışmayla AK Parti'ye büyük katkı sağlayabilir. 

 
Bir öneri

İstanbul İl Teşkilat Başkanı Bayram Şenocak’ın seçimlere aylar kala mahalle başkanlarını değiştirmesi konuştuğum pek çok AK Partili seçmeni küstürmüş görünüyor. Bir önceki yönetimde olanlar şu an kendini dışlanmış hissediyor, “Bayram Şenocak’ın yöntemiyle İstanbul’da başarılı olmak mümkün değil” diyor.
Ve hepsi, “Metin Külünk göreve getirilirse İstanbul şaha kalkar” diyor. Benden duyurması…
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.