Gamsız!

A -
A +

Gamsıza kazık çakmışlar, “Bu tıkırtı da nereden geliyor?” diye sormuş. Bizimkilerin hâli de bu hâl...
Bizimkiler derken muhalefetten bahsediyorum. CHP'ye bakıyorsunuz. Parti, kapağı zorlayan süt kazanı gibi kaynıyor. Milletvekilleri, "Bunlar bir gün PKK'ya, bir gün FETÖ'ye yakın duruyor. Bir tek Atatürk'e ve millete yakın durmadılar" diyerek ardı sıra istifa ediyor. Daha dün partiden Cumhurbaşkanı adayı olan kişi bile partisini her gün yerin dibine sokup çıkarıyor, genel başkanını kimseden duymayacağınız hakaretlerle anıyor. Neredeyse her gün bir belediye başkanları yolsuzluk ve usulsüzlük yaparken suçüstü yakalanıp görevden alınıyor. Henüz görevden alınmayan ama yolsuzluk ve usulsüzlük yaptıkları tespit edildiği için soruşturmaya maruz kalan onlarca belediye başkanı sırada bekliyor. Partide belediye başkanlığı görevini yürüten Muhittin Böcek gibi isimler doğrudan genel başkanı ve partinin kurmay kadrosunu hedef alarak "Ben ölüm döşeğindeyken bunlar leş kargası gibi belediyeye çöktü" açıklamaları yapıyor. Beri yandan... Parti içi taciz ve ve cinsel istismar suçları almış başını gidiyor.  Onlarca genç kız ve evli kadın, partiden birinin cinsel istismarına maruz kaldığını ve parti yöneticilerinin tecavüzcüyü koruduğunu açıklıyor.  Peki parti yöneticileri bütün bu rezillikler karşısında ne yapıyor? Yukarıda bahsini ettiğim gamsıza bile rahmet okutacak bir pişkinlik sergiliyor. Ya, "Diktatör bozuntusu" diyerek Erdoğan'a saldırıyor. Ya da "Erdoğan'a oy verenler" diyerek esnafa, öğretmene, çiftçiye, sanatçıya hakaret ediyor.  Arta kalan diğer zamanlarda da "Saman ithal ediyoruz", "Üç tane maskeyi dağıtamadılar", "kahvehanelerde neden her oyunda yeni deste açılmıyor" gibi tuhaf tuhaf açıklamalar yapıp duruyorlar... CHP böyle de diğerleri iyi mi sanki? İyi Parti'ye baksanıza... Kuruluşundan bu yana binlerce isim zehir zemberek açıklamalar yaparak istifa edip gitti. Partinin bir dönem genel başkan yardımcılığını yapan Ümit Özdağ gibi isimler televizyon televizyon gezip, "Bizim partide FETÖ'cü il başkanları var. Bizim parti PKK'nın siyasi ayağı HDP ile kirli ittifak işine girdi" diye bas bas bağırıyor. Partinin HDP ve CHP ile birlikte Anayasa Taslağı hazırlıklarına katıldığı ortaya çıkmış.  15 milletvekili partide isyan bayrağı açmış.  Düşünebiliyor musunuz adamlar Genel Başkan Meral Akşener'e rest çekiyor, "Biz seni genel başkandan saymıyoruz" diyerek İyi Parti'nin Grup Toplantıları'na katılmıyor.  Peki parti yönetimi ne yapıyor? Hiçbir şey olmamış gibi, bu kadar kepazelik kendi partilerinde yaşanmamış ve yaşanmıyormuş gibi ekranlara çıkıp "Erdoğan ülkeyi yönetemiyor. Biz gelince ülkeyi çok iyi yöneteceğiz" diyor. "E, birader sen partindeki üç beş arkadaşı idare edemiyorsun, Türkiye'yi yönetmeye hangi yüzle talipsin?" diye soruyorsun.  Verdikleri cevap hık mık!.. Saadet Partisi'ne bakıyorsun. Partinin lideri konumundaki Oğuzhan Asiltürk ayrı telden, Genel Başkan Temel Karamollaoğlu ayrı telden çalıyor. Parti içinde siyaset yapan kimi milletvekili adayları en tepedekine siyasette söylenemeyecek sözlerle saydırıyor. Kimseden tık yok!.. HDP deseniz onlar zaten PKK'nın emir kulu. Yazmaya, sayfaları kirletmeye bile değmez... Deva Partisi ile Gelecek Partisi deseniz, milletin derdine deva olacak bir önerileri olmadığı için gelecekleri yok. Hatta yok oğlu yok... Siz bu hâlinizle iktidara geldiğinizde memleketi nasıl idare edeceğinizi düşünüyorsunuz, bize bi anlatsanıza Allah aşkına diyorsun... Onlar cevap veremiyor ama Canan Kaftancıoğlu'nun yardımcısı Özgür Nas bu soruya cevabı yapıştırıyor. Ne diyordu medyaya düşen ses kaydında? “Çoğu arkadaşımız, ilçe başkanlarımız arkadaşlarımız bunu biliyor ama siz de öğrenin. Atıyorum beledilere 100 kişi alınıyorsa 35 CHP, 15 İyi Parti, 15 diğerleri, 20-25 de İBB Kariyer üzerinden gidiyor. Bizim 2 bin 300-2 bin 400’ü söylerken de bir 300-400 eksik var. Onlar da kariyer üzerinden işe alımlar ama o da belki geçmiş bir yılın sistemin oturmamasından dolayı bir sıkıntı var. O da ilerleyen günlerde çözülür.” Burada yüzde 15 dedikleri HDP'liler yani... Yani belediyeyi nasıl yönettiklerine bakıp, yarın bir gün ülkeyi nasıl yöneteceklerini az çok tahmin edebilirsiniz... Son söz... Çarşamba günü bu köşeye uğrarsanız, içimizdeki muhaliflerle Avrupalı liderlerin ve gazetelerin Türkiye hakkında söylediklerini karşılaştıran ilginç bir yazı ile karşınızda olacağım.
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.