HES’le saat uzatılamaz mı?

A -
A +
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan önceki gün kabine toplantısının ardından yaptığı açıklamada birazcık olsun rahatlamamızı sağlayacak yeni normalleşme müjdeleri verdi. Açıklamalar gösteriyor ki Türkiye artık dört renkten oluşan bir risk haritası üzerinden yönetilecek. Mavi ve sarı alanları kapsayan iller turuncu ve kırmızı renkteki illere göre daha rahat hareket edecek. Bundan böyle her şey biraz da vatandaşın elinde olacak. Korona önlemlerine uymayan illerde karantina uygulamaları devam edecek, uyan iller günden güne daha da rahatlayacak. Ve yine görünen o ki bu risk haritasında en ufak bir değişim olduğunda sıkı önlemler geri gelecek.  Bu durum, her bir vatandaşın aslında sivil denetçi olacağı anlamına da geliyor. Bulunduğu şehrin bir an önce karantinadan kurtulmasını isteyenler veya yeniden karantina altına alınacağı riskini görenler kurallara uymayanları birer denetleyici gibi uyarmayı görev bilecek.  İnşallah bu durum, "Sana ne ulan" ile başlayan saçma sapan kavgaları ve aşırılıkları da beraberinde getirmez. Benim asıl bahsetmek istediğim ayrı bir nokta var. Alınan kararlara göre bundan böyle restoran ve kafe gibi mekânlar bundan böyle sabah 07.00'de açılacak, akşam 19.00'da kapanacak. Bir yıldır kan ağlayan esnafın bu yöntemle birazcık olsun rahatlatılması planlanıyor.  Ancak ben bu saat dilimlerinin esnafı rahatlatmaktan ziyade, yeni ve çok daha büyük sorunlara neden olacağını düşünüyorum. Şöyle ki... Hepimiz çok iyi biliyoruz ki kafe dediğimiz mekânlar ilk müşteri kabulünü sabah 9'dan hatta 10'dan önce yapmıyor. Sabahın 7'sinde bu mekânlarda in cin top oynuyor. Restoran deseniz, orada durum çok daha farklı... Buralarda ilk müşteri öğlen mesaisi sırasında geliyor. Yani restoranlar bırakın pandemi şartlarını, normal şartlarda bile öğlene kadar neredeyse sinek avlıyor. Gerek restoranların gerekse kafelerin kasasına üç kuruş koyacağı saatler ise akşam 19.00'dan sonra başlıyor. Fakat alınan karar gereği bu mekânların tam da müşteri geleceği sırada kapısına sürgü çekmesi isteniyor. "Yahu tamamen kapalı olmasından iyidir. En azından üç beş kuruş kazanırlar" diyebilirsiniz ama durum hiç de öyle değil. Onu da şöyle anlatayım. Devletin bugüne kadar verdiği kısa çalışma ödenekleri kalkacağı için bahsini ettiğim mekânlar bugüne kadar yarım verdiği personel maaşlarını tam vermek zorunda kalacak.  Önlerinde iki seçenek var. Ya bu personelin tamamıyla tam kapasite çalışacaklar, ya da bugüne kadar uygulanması yasak olan işten çıkarmalara başvuracaklar.  İşten çıkarmalar söz konusu olursa, bu, işsizler ordusunun daha da büyümesine neden olacak. İşten çıkarmamaları durumunda ise müşterisiz saatlerde açık olan mekânlar ağır personel yükü nedeniyle birer ikişer iflas edip kapanmak zorunda kalacak. Benim bu noktada naçizane önerim şu: Bu ve benzeri mekânların çalışma saatleri sabah dokuz akşam dokuz olarak belirlenebilir. Hatta AVM'lerde uygulanan sistem gibi sabah on akşam on olarak da değiştirilebilir. Bu saatlerde bulaşma riskinin fazla olacağı endişesi var ise... HES kodu ile giriş başta olmak üzere yüzde 50 kapasite zorunluluğu üzerinden çok sıkı denetimler uygulanırsa bu işle rahatlıkla başa çıkılabilir. Kurallara uymayan mekânlara da mühürleme cezası verilir.  Bu uygulamaya geçilmesi esnafın rahat nefes almasına fırsat verilir. Aksi durumda esnaf da çalışanlar da bu işten büyük zararlarla çıkar.  Böyle bir sona da böyle bir soruna da bence hiç gerek yok. Pandemiyle mücadele etmek istiyorsak bakmamız gereken ilk nokta toplu ulaşım araçları, sanayi bölgeleri ve kamu kuruluşları... İlk günden itibaren söylüyorum. Buralarda insanlar yapışık ikizler gibi çalışıyor veya dolaşıyor. Önlem alınacaksa buralarda alınmalı... Daha önce de yazmıştım. Ankara ve İzmir yolu üzerindeki bütün sosyal tesislerin kafeleri, restoranları açık durumda. Yurt genelindeki bütün otellerin kafe ve restoranları da açık... Hem de saat sınırlaması, müşteri kapasitesi sınırlaması olmadan...  Buralardaki mekânlar bu hâldeyken, şehir içlerindeki mekân sahiplerine yapılanlar haksızlık... Umarım bu konu bir kez daha gözden geçirilir...
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.