Aptal yerine konmak!

A -
A +
Yerel seçimlerin üzerinden tamı tamına 25 ay geçti. Dile kolay, tam 760 gün. Peki 760 gün önce büyük vaatlerde bulunan ve pek çok büyük şehir kazanan Millet İttifakı'nın belediye başkanları ne yaptı?
Allah'ın bir kulu çıksın desin ki falanca belediye başkanı filanca icraata imza attı. Büyük icraata gerek yok, şöyle dişe dokunur bir şey söyleseniz, onu da kabul edeceğim.
İstanbul Ankara ve İzmir'de trafik sorununu çözeceklerini söylüyorlardı. Çözeceğiz dedikleri trafik nasıl olduysa şimdi daha beter durumda...
Kentlerin kendi kaynaklarını kullanarak hayatı ucuzlatacaklarını söylemişlerdi. Suya, ekmeğe, trafiğe ve otoparklara yüzde 140'a varan zamlarla karşımıza çıktılar. 
Vatandaşa büyük sosyal kaynaklar aktaracaklarını söylemişlerdi. Ekranlara çıkıp bu sözlerini yerine getirdiklerini de söylüyorlar. Ama mesele resmî denetim raporlarına gelince açıkladıkları rakamın çeyreği kadar yardım dağıtmadıklarını öğreniyoruz.
Liyakat ve ehliyete göre personel alacaklarını söylemişlerdi. On binlerce insanı işsiz bıraktılar, CHP, İYİ Parti ve HDP'li olanları işi almaktan başka bir iş yapmıyorlar.
Hatta bazı yerlerde PKK ile doğrudan ilişkili olanları işe aldıklarını, skandallar patlayınca öğreniyoruz.
Kısacası yapma sözü verdikleri tek bir şey yapamadılar. Yapamadıkları için de algı üzerinden, yalanlar üzerinden siyaset yapmaya başladılar.
İstanbul'da son birkaç gündür Halk Ekmek tartışması yaşanıyor. CHP'li Büyükşehir Belediyesi, vatandaşa ucuz ve kaliteli ekmek ulaştırmak istediklerini ve AK Partili belediyelerin buna engel olduğunu söylüyor.
Şeref ve haysiyet sahibi hiçbir siyasetçi böyle bir yalana başvurmaz. Ama bunlar bu yalanları toplumun bilinç altına zerk etmeyi şeref ve onur meselesi sayıyor. 
Meclis'teki AK Parti Grubu, "Size Halk Ekmek ile ilgili bütün yetkileri veriyoruz. Hatta isterseniz mahalle bakkallarında da satabilirsiniz. Böylece küçük esnaf da kazanmış olur. Ha, illa Halk Ekmek Büfesinde satmak istiyorsanız ona da tamam. İstediğiniz ilçeye bu büfelerden kurabilirsiniz. Ancak bu büfeleri kurarken ilçe belediye başkanlarının uygun gördükleri alanlara kurabilirsiniz" diyor.
Bununla ilgili Meclis'in almış olduğu bir karar da bulunuyor. 
Ama yok!
Büyükşehir Belediyesi fitne ve vesvese çıkaracak ya! İlçe belediye başkanlarına danışmadan ve onların yetkisini yok sayarak, bu büfeleri götürüp canının istediği yere kondurmaya çalışıyor. 
Üsküdar'da Marmaray'ın kapısının önüne mesela...
Yerel belediye, "Yahu burası yüz binlerce insanın gelip geçtiği bir alan. Burada Halk Ekmek için oluşacak kuyruklar araç ve insan trafiğini kötü etkileyecek. Buraya izin veremeyiz" diyor, İBB buna aldırış etmeden "Hayır ben buraya kuracağım" diye inat ediyor.
Kurarım, kuramazsın tartışması çıkınca da hemen ajansları devreye giriyor: "Görüyorsunuz ey millet, AK Parti millete ucuz ve kaliteli ekmek ulaştırmamızı engelliyor."
Twetter'da bir anda hashtag listeleri açılıyor, binlerce insan "Ekmek düşmanı AK Parti" şeklinde tezgâhlanan yalana ortak ediliyor. 
Adam hem mevkidaşı olan belediye başkanlarını muhatap kabul etmiyor, hem de "Cumhurbaşkanı beni muhatap kabul etsin" diyor. 
İstanbul Türkiye'nin neredeyse tamamını temsil ettiği için bu kentten örnekler veriyorum. Ama inanın diğer şehirlerde de benzer yalanlar ve algılar üzerinden işler yürüyor. 
Bakın, her şeyin siyasetini yapabilirsiniz.
Ama şehitler üzerinden ve ekmek kavgası üzerinden siyaset yapmak. Bunlar vasıfsız insanların işidir. 
CHP'ye veya CHP'nin içinde bulunduğu ittifaka oy vermiş kardeşlerime söyleyeceğim şudur: Oy verdiğiniz adamı, adamları savunmak pek tabii ki en doğal hakkınız. Ancak hizmet üretemeyince yalana, algıya, iftiraya başvuranlara lütfen tepkinizi gösterin. Çünkü hepimiz belediyeden hizmet alma hakkına sahibiz. Bilesiniz ki hizmet yerine yalan ve iftira siyaseti üretenler, ayırım yapmadan hepimizi aptal yerine koymaya çalışıyor.
Seçtiğiniz insanların sizi, bizi aptal yerine koymasına izin vermeyin!
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.