AMAÇ KUDÜS’Ü MUTLAK BAŞKENT YAPMAK!

A -
A +
Talha Uğurluel KUDÜS Özel Röportajı

Ah Kudüs, can Kudüs. Ne çok çektin, ne çok acı görsen de zalimin zulmüne boyun eğmeyip tek başına direniyorsun. Affet bizi, İslam âlemi olarak birbirimize düşmekten seni unuttuk…
İsrail 1967’den beri Filistinli halka ve Mescid-i Aksa’ya yönelik ihlallerini sürdürüyor. Yıllardır Filistin halkına kademeli ve planlı olarak uyguladığı işkenceler tüm dünya tarafından sessizce izleniyor. İlk kıblemiz Mescid-i Aksa’da ise İsrail yaptığı uygulamalarla sınırı çoktan geçti. Biz de yıllardır Kudüs’e ziyaretlerde bulunan halkımıza rehberlik eden, kitaplarıyla Türk ve İslam tarihine ışık tutan ünlü yazar ve tarihçimiz Talha Uğurluel ile Filistin halkını, Kudüs’ü ve son günlerde had safhaya ulaşan Mescid-i Aksa’daki İsrail zulmünü tüm detaylarıyla konuşmak için buluştuk. 
 AMAÇ KUDÜS’Ü MUTLAK BAŞKENT YAPMAK!                 
AMAÇ KUDÜS’Ü MUTLAK BAŞKENT YAPMAK
İsrail Filistin topraklarını kendisine mutlak ülke, Kudüs’ü de kendisine mutlak başkent olarak görüyor. 1980 yılında da İsrail bunu ilan etti. Tüm bu yaşananların temelinde bu emel var.
Kudüs Müslüman’ın da, Hristiyan’ın da, Yahudi’nin de ortak değerlerinin bulunduğu bir toprak parçası. Kudüs coğrafyasını yöneten etkin güçler hiçbir zaman Kudüs’ü kendilerine başkent yapamazlar. Yaparlarsa 3. Dünya savaşı çıkar, dünya barışı ortadan kalkar, devletler birbirine girer. Bu çok hassas bir nokta.
Osmanlı Devleti Kudüs’ü 401 sene yönetti. İstese Kudüs’ü devletin ya da o bölgenin başkenti yapabilirdi, ama yapmadı. Tarihte Memlüklüler de, Eyyübiler de, daha önce Fatimiler, Abbasiler, Emeviler de yapmadı. İsrail bunu kabul etmiyor. Israrla başkent yapmak için politikalarına devam ediyor.
646’dan Hazreti Ömer’den ‘radıyallahü anh’ bugüne kadar 88 yıl haçlı işgalini saymazsak o toprakları yönetmiş en büyük kitle Müslümanlardır. Bu yüzden Kudüs’ün İsrail tarafından başkent ilan edilmesi en çok Müslümanları rahatsız eder.
İsrail’in bu hırslı gözü kara politikalarına Müslüman, Hristiyan demeden bütün dünyanın dur demesi lazım. Dünya barışını tehdit ediyor. Onlara bir sınır çizmek icap ediyor. Sizin sınırlarınız budur, bu sınırlarda yaşayacaksınız, çevrenizdekilerle dost geçineceksiniz, kimsenin hakkına tecavüz etmeyeceksiniz. Artık Kudüs kimsenin malı değil. Kudüs uluslararası hukukta devletler üstü bir statüye sahip. Ama İsrail 1967’den beri Kudüs’ü kendi malıymış gibi kullanıyor ve dünya buna ses çıkarmıyor.
 AMAÇ KUDÜS’Ü MUTLAK BAŞKENT YAPMAK!
 -İsrail’in yerleşim politikasını nasıl değerlendiriyorsunuz?
HEDEF ARZ-I MEV’UD TOPRAKLARI!
Onların amacı belli. Arz-ı Mev’ud dedikleri toprak parçasını tamamen yutana kadar durmayacaklar. Tamamen yutmak için de o bölgede kendilerine karşı duracak bütün güçleri sindirecekler. Direk savaş onların sevmediği bir şey. Nüfusları az ve onlar için çok kıymetli. Karşılarındaki Müslüman nüfus çok daha fazla. İslam nüfusunun içinde bir avuçlar. İslam dünyasının derbeder olması, başı bozuk olması, ortak akılla hareket etmemeleri, liderlerinin kukla pozisyonları İsrail’in işine geliyor. Katar’a karşı bir araya gelen Arap dünyası, İsrail’e karşı gelemiyor.
 
-Hamas ve El-Fetih’in direnişini nasıl değerlendiriyorsunuz?
Hamas ve El-Fetih’in bölünmüş pozisyonu çok kötü. Yaser Arafat döneminde Filistin bir çatı altındaydı. En azından göze daha çok dokunur işler yapıyorlardı. Fakat ne olduysa Arafat’tan sonra Hamas, El-Fetih’i kabul etmedi. Hamas dindar bir topluluk, El-Fetih daha laik Müslümanlardan oluşuyor. Ülke elden giderken ben laikim sen daha dindarsın tartışmalarına girilmez, girilmemeli. Bunlar birbirine düştü. Hamas, Gazze’de ayrı bir devlet yönetimine büründü ama yalnız kaldı. El-Fetih Batı Şeria’da yalnız kaldı. Bu da İsrail’in işine geldi, istediği gibi oynayabiliyor. Mesela Haliliye’ye, Eriha’ya, Beytüllahim’e gidiyoruz, %100 Müslüman şehirler, iç işlerinde bağımsızlar, kendi askerleri, polisleri var. İsrail askerleri gece ya da gündüz Batı Şeria’daki o Müslüman şehirlerine istediği dakikada operasyon yapar. Gittiğinde Filistin askerine çekilin dediği anda hepsi çekilirler, istediği yere girer.
 
-İsrail’in Mescid-i Aksa kapılarını kapatması üzerine halk Mescid-i Aksa’nın kapısında vakit namazları kılıyor ve direniyor. Korumasız halkın bu direnişi sizce bir sonuca varır mı?
Kudüs şehrinde yaşayan Müslümanlar çok kritik ve önemli. Neden? Çünkü şehirdeki şu anki Müslümanlar 1948 savaşı öncesi de o bölgede var olan Müslümanlar. İsrail o insanlara dokunamaz, onları dışarıya atıp şehirden süremez. Dünya savaş hukukuna göre onların hakları saklı. Bizim 1974 harekâtı öncesi Kıbrıslılarımız gibi. Kimse sökemez onları. Ama İsrail onların varlığından rahatsız ve göndermek için ellerinden geleni yapıyorlar.
                  
 AMAÇ KUDÜS’Ü MUTLAK BAŞKENT YAPMAK!
70 YAŞINDA MAYDANOZ SAPINI BIÇAKLA KESEN TEYZEYİ GÖZLERİMİZİN ÖNÜNDE ÖLDÜRDÜLER!
Bundan bir buçuk ay önce 50 kişilik tur ekibimle bir zulme şahit olduk. Şam kapısı önünde yıllardır gördüğümüz maydanoz satan bir teyze, her zamanki gibi sofra bezini sermiş dağdan topladığı maydanozların topraklı saplarını bıçakla kesip diziyordu. Bıçağını yıkamak için çeşmeye gitti. Yıkadı ve elinde bıçakla yerine doğru yürüdü. Zalim İsrail askerleri gözlerimizin önünde o yaşlı teyzeyi kurşunlara boğdu, yer kan gölüne döndü. Bugün Kudüs şehrinde bir kişinin elinde sadece bir bıçak, bir çakı bulundurması öldürülmesi için sebeptir. Mahkeme kurulmaz, direk öldürürler ve hiç kimse bir şey diyemez. Teyze öldürülürken birkaç yüz Filistinli öylece bizim gibi izledi. Cesedi kaldırdılar ve herkes normal hayatına devam etti. Her hafta Kudüs’te böyle birkaç kişi sebepsiz katlediliyor.
AMAÇ KUDÜS’Ü MUTLAK BAŞKENT YAPMAK! 
-İsrail Mescid-i Aksa’da Filistinlilerin eylem yaptığını bahane edip bir süredir ezan okunmasını ve namaz kılınmasını engelliyor. Sizce İsrail neyi amaçlıyor? Bu da stratejik bir plan mı?
               
İSRAİL’İN 144 DÖNÜMLÜK MESCİD-İ AKSA ARAZİSİNDE EMELLERİ VAR! HEDEF 2. MABEDİ YAPMAK!
O şehirde Hristiyan çanı çalıyor, Yahudi şabat başlangıcında ve sonunda kendi şofar denilen borusunu öttürüyor. Normalde kimse kimseden rahatsız değil. Burası neredeyse 1300 yıl Müslümanların elindeydi. Müslümanlar hiçbir zaman kimsenin sofarına da çanına da karışmadı. Ama o bölgedeki ezanlar hele hele ki Mescid-i Aksa’nın 144 dönümlük arazisi semalarında yükselen ezanlar İsrail’i çok ciddi rahatsız ediyor. Yahudilerin bu 144 dönümlük o arazide emelleri var. En büyük hayalleri Kur’an-ı kerimde Mescid-i Aksa olarak adlandırılan alandaki İslam mabetlerini tamamen yıkmak. Ne var orada? Kutsal kayanın üzerinde Kubbet-üs Sahra, Mescid-i Aksa Kıble Camii, alanı çeviren Memlüklüler, Büyük Selçuklu ve Osmanlı hankahları, ribatları, kervansaray ve medreseleri var. Bir an önce bunların tamamını yıkıp oraya meşhur Yahudi kralı Herod’un zamanında yaptığı Romalıların yıktığı 2. mabedi yapmak istiyorlar. En büyük emelleri bu.
 
-Siz yıllardır Mescid-i Aksa’ya tur ziyaretleri düzenliyorsunuz. Oradaki kutsal yapılar zarar görüyor mu, zamanla tahrip olduğunu düşünüyor musunuz? Bu yapıların bakımı kime ait?
İsrail hiçbir zaman Filistinlileri ve Filistin devletini muhatap almaz. Bundan dolayı şu an avlunun içinin bakımı Ürdün devletine ait. İsrail tenezzülen Ürdün’e buranın bakımından sen sorumlusun diyor. Çünkü kendileri Yahudi. Yahudilerin direk müdahalesi İslam dünyasının dikkatini celb eder ve ayaklandırabilir. Güya Ürdün’de ama İsrail istediği gibi çalıp oynuyor. Ağlama duvarının altında o kutsal alanın içinde bulunan tünelleriyle aslında üstündeki İslami yapılarına ciddi zarar veriyor. Duvarlar, yer zeminleri çatlıyor. Biz sıklıkla duvar çatlaklarını görüyoruz. Zaten Mescid-i Aksa Kıble Camii istinat duvarları üzerinde duruyor. Yani en ufak bir yanlış müdahalede cami aşağı iner. 1969 yılında İsrail askerleri camiyi cayır cayır yaktılar. Caminin çökmesi onlar için düğün bayram.
 
-Müslümanların girişine Mescid-i Aksa’nın kapatılmasıyla beraber yerin altından kazı çalışmaları sesleri geldiği söyleniyor? Bu ne kadar doğru?
Kazıyorlar. Bunun gizlisi saklısı yok.
  1. Hz Musa’nın 10 emrinin ve bir takım kutsal eşyaların bulunduğu Ahit sandığını arıyor bunlar hâlâ.
  2. Mescid-i Aksa alanı içerisinde eski Yahudilik tarihine ait bir obje, bir iz arıyorlar. Buldukları ufacık bir şey bile onlar için burası tarihte bizimdi, yine bizim olacak propagandası için delil teşkil edecek. Ama 1967’den beri kazıyorlar, hiçbir şey bulamadılar. Hatta bu yıl içerisinde UNESCO Yahudilik tarihine ait Mescid-i Aksa alanında hiçbir kültür değeri yoktur dedi. Ertesi gün İsrail UNESCO’yu tanımadığını duyurdu.
Mesela ağlama duvarı diye sahip çıktıkları duvarın Süleyman peygamber ile hiçbir alakası yok. O duvar Yahudi kral Herod’un istinat duvarı.
 
-Filistinli gençlerin eğitimi ve sosyal hayatı nasıl? Mevcut düzende geleceklerini nasıl görüyorsunuz?
İNTİFADA YAPILMASIN DİYE KUDÜS’ÜN ETRAFINI DUVARLARLA ÇEVİRDİLER!
Orada ciddi bir fakirlik ve işsizlik var. Zaten Ariel Şaron’dan beri Kudüs’ün etrafı duvarlarla çevrili. Yani Kudüs dışındaki Filistinliler intifada yapıp şehre yürümesinler diye Kudüs dışındaki Müslümanları Kudüs’ten kopardılar. Filistin’deyken 70 yaşına gelmiş bir amca ile tanıştım, diyor ki bu duvar örüldüğünden beri 20 yıldır Mescid-i Aksa’yı görmedim. Çok özel izinlerle girebiliyorlar ancak. İçerideki Kudüs Müslümanları özel statüdeler. Ama onların da dışarıya çıkmaları ve girmelerinin belli izinleri var. Yani her yönden hayatları zor.
ONLAR KUDÜSLÜLER. ÜLKESİ OLMAYAN ŞEHİRLİLER…
Ben en son iki hafta önce oradayken Filistinli bir kızımız diyor ki, yüksek lisans yapacağım üniversiteye başvuracağım, başvuru formunu doldururken delirdim. Bağlı bulunduğun ülke bağlı bulunduğun şehir… Ülkeleri yok ki. İsrail vatandaşı da değiller. Filistin devletini de İsrail kabul etmiyor. Onlar Kudüslüler, ülkesi olmayan şehirliler… Ellerinde Ürdün’e ait bir kâğıt var. Ülke dışı seyahati bununla yapıyorlar ama o da pasaport değil.
 
-Türkiye’nin desteği Filistin’de nasıl karşılanıyor? Türkiye’nin desteği dünyada kamuoyu oluşturmak için yeterli mi?
BİZİ TÜRKİYE KURTARACAK!
Herkes şunu çok iyi biliyor, Yahudi’si de oradaki Müslüman’ı da, çevredeki Arap dünyası da. 400 sene Osmanlı, 250 sene Memlüklüler, toplam 650 sene, büyük Selçuklu, Eyyubi’si falan dersek 1000 yıla yakın bu kutsal toprakların hadimliğini, hizmetçiliğini, korumacılığını biz yaptık. Bu avluyu çeviren 100 küsur binanın %90’ı bize ait. Ve herkes bu problem çözülecekse bunu siz yapacaksınız diyor. Siz  gidince biz gülmedik diyorlar. Önümüzdeki aralık ayında İngilizlerin işgaliyle 1917 yılında bu toprakların bizden koparılışının 100. yılı. Ben bu yıl üzerimdeki Kudüs tişörtüyle geziyorum.
 
-Filistin halkı sizce bu zulümden nasıl kurtulur? Başta Türkiye olmak üzere dünya ne yapmalı?
İsrail’in sadece 2 çekincesi var:
1-İslam dünyası liderlerinin ortak açıklaması
2-Bebek cesetleri
Bebek cesetleri çünkü Yaser Arafat döneminde yapılan intifadalarda halk ayaklanıyordu. Kudüs’e yürüyüp Kudüs’ümüzü alamazsınız diyordu. Kadınların da kucaklarında bebekleriyle katıldığı bu direnişe İsrail askerleri ateş açarak engel olmaya çalışıyordu. Vicdansız Hristiyan Avrupa halkları, sadece bebeklerinden rahatsız oluyor. Liderler değil halk rahatsız oluyor ve liderlerine bebeklerin ölmesine nasıl göz yumuyorsunuz diye baskı yapıyorlardı. Liderlerin de oy kasası halk olduğu için hemen Filistin’de Müslümanların lehine politikalara geçiyorlar.
Ya İslam dünyası liderleri ortak açıklama yapacak, ki bu da ancak halk liderlere baskı yaparsa gerçekleşir. Çünkü Arap liderleri şu an bir şey yapmaz. Hepsi koltuğunun derdinde. Koltuklarının ipi de Amerika’nın elinde. Halkın baskı yapması ve devreye geçmesi lazım. Bu olmazsa ikinci seçenek bebekler ölecek. Bunu istemiyoruz asla.
 
-Türkiye’den Kudüs’e turlar düzenleniyor. Siz de rehberlik ediyorsunuz. Katılım nasıl?
Geçen sene sadece Rusya’dan 400 bin Hristiyan, Kudüs’ü ziyaret etti. Türkiye’de ise bu sayı yeni 20 bine ulaştı. Türkiye’de insanlara GİTMEYİN politikası güdenler var. Orası tehlikeli, bombalar var, silahlar var denilerek insanlar korkutulmaya çalışıyor. Bunlar Ruslar için yok mu? Ortodoks Hristiyanlarının merkezi diye akın ediyorlar. Bizdeki oluşturulan algı ise bir cami var, peygamber efendimiz oradan göğe çıkmış ve inmiş. Bu kadar sığ ve basit anlatılmamalı. Olay çok büyük ve önemli. Kimse korkmasın. Kimse yılmasın. Son derece güvenli bir yer. Ailelerinizle birlikte gidin ve karış karış gezin o toprakları.
Oturup bir Kudüs kitabı yazayım dedim, sadece 450 sayfada avluyu anlatabildim, Arzın kapısı Kudüs. 2. cildi hazırlıyorum o Kudüs’ü anlatacak. 3. cilt de bütün Filistin topraklarını. O toraklarda o kadar çok izimiz, eserimiz, hatıramız var ki şaşırırsınız. Bunların farkında olmak zorundayız.
 
ARAP’IN TOPRAKLARI KUDÜS’TEN BİZE NE DİYEN GENÇLER VAR. ORASI ARAP’IN KUDÜS’Ü DEĞİL!
Şimdi o toprakları hiç bilmeyen bir gençlik var, Arap’ın memleketi bize ne diyen ırkçı bir gençlik var, bir de sahip çıkan, sahip çıkmak zorundayız diyen bir gençlik var. Irkçı, benimle o toprakların bir alakası yok diyen gence Kudüs’teki Selçuklu izlerini anlatınca şaşırıyor. 25 yıl Kudüs’ün Selçuklulara başkentlik yaptığını bilmiyor bu gençlik.
Orası Arap’ın Kudüs’ü değil. Artuk Bey’in mezarı Kudüs’te, Alparslan’ın oğlunun kitabesi Kudüs’te, Memlüklülerin hemen hemen tüm iktidarlarının medreseleri Kudüs’te, Altınordu’nun son hükümdarı Berke Han’ın mezarı Kudüs’te ve daha birçok izimiz Kudüs’te. Bizim oraları gezip görmemiz lazım. Ama git gide daha çok bilinçleniyoruz. Bu sene her ay Kudüs’teyim. Her hafta gitsem, turlar her hafta dolar. İlgi de merak da bilgi de artıyor.
 
 
Talha Uğurluel’in tarihin bilinmeyenlerine ışık tutan kitaplarını özellikle biz gençler okumalıyız. Son yayınladığı kitaplar:
-BİR DEHANIN İZLERİ II. ABDULHAMİD HAN: Wilhelm’in Kudüs’e girişini Abdulhamid Han’ın engelleyiş hikâyesi
-SELÇUKLU’NUN ŞİFRELERİ: Sultan Alparslan’ın emriyle Kudüs’ün Fatimilerden kurtarılışı, Alparslan’ın oğlu Tutuş’un Kudüs bölgesine sahip çıkışı, Mescid-i Aksa’yı tamir edişi
-ARZIN KAPISI KUDÜS- MESCİD-İ AKSA: 144 dönümlük Mescid-i Aksa arazisinin her bir adımlık yerinin hikâyesi
 
****
Kudüs Müslüman toprağıdır ve kalmaya da devam edecektir. Kudüs’ü anlamak lazım, Kudüs’ü hissetmek lazım, Kudüs için yanmak lazım. Bu kutlu direnişe can verecek nefes olmak lazım…
Kudüs bir sınav kâğıdı, her mü’min kulun önünde…
Cahit Zarifoğlu
AMAÇ KUDÜS’Ü MUTLAK BAŞKENT YAPMAK!
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.