Djokovic Marsel İlhan'ı yendi

A -
A +
Manisa liderlik motivasyonuyla coşan Galatasaray'a karşı açık futbol oynayınca, hele de eksik kalınca maçın sonu başından belli oldu. İki takım arasında; ister rotasyon deyin, ister hafta sonunu düşünerek oyuncu esirgemeye yorun, büyük bir sıklet farkı vardı...Maç bir ara "Djokovic-Marsel İlhan" maçına dönmedi değil...Bir arada pek oynamamış oyuncuların fazlalığı Galatasaray'ın üstünlüğüne rağmen gol pozisyonu sıkıntısı sürüyordu.Manisaspor az geliyor, tehlikeli olabiliyor ama Galatasaray'ın modifiye kadrosu da her an atabilecek bir baskı ve oyun sergiliyordu...Tehdit açıktı...'Atamazsan Manisa'da seni eleyebilirim' mektubu yazılıyordu ev sahibine... Ama İstanbul'da ve liderlik moraline bürünmüş bir rakibe karşı bu kadar açık, bu kadar futbola dönük ve bu kadar mertçe oynanırsa, kaçınılmaz son da farklı yenilmek, hatta daha büyük bir farktan ucuz kurtulmuş olmak olurdu...Öyle de oldu...Bütün bu hikâyenin sona ermesi ve Manisaspor'un oynanan oyuna oynamaya çalışarak kattığı lezzet 33. dakikada gelen golle bir başka manzaraya dönüştü...Çünkü 10 kişi oynamak zorunda olmak ve bir de penaltıya maruz kalmak bu kadar açık sıklet farkında onarılmaz bir yaraya ve belki de turun daha ilk maçta sona ermesine neden oldu...Geriye de teknik bir analiz yazacak bir şey bırakmadı bana...Sadece kaçan gol pozisyonları ve hatta gol olmayan penaltılar arasında eriyip gitti maç...Bir ara tek kaleye döndü karşılaşma. Gol gelecek de kim atacak, ne zaman atacak, maçı oynandı hatta...Kadroyu zorlayan isimlerin formu ile takımın ağzından suyu akan bir iştahla oynaması gelecek için çok fazla umut vermiştir lig liderine ve ona gönül verenlere...

MAÇIN ADAMI
Blerim Dzemaili

KIRILMA ANI
Kırmızı ve penaltıdan gelen gol...


UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.