"Olay-kolay" maçı oynandı

Yenilse bile hesap vermek zorunda olmayacağı ve kendisinden hesap sorulamayacağı bir maçtı Beşiktaş için... Bu nedenle yenerse olay, yenilmesi ise kolay bir maçtı. 

Galatasaray için ise olay-kolay seçeneği yoktu. Kolay ise hiç yoktu. Çünkü kaybı büyük olay olacaktı Galatasaray'ın. 

Beşiktaş özgürdü, Galatasaray ise puan cetveline tutsak. Maçın başında sert ve sağlam oyununu bol miktarda taktik faullerle süsleyen Beşiktaş, ilk önde yakalandığı pozisyonda savunma prensiplerini ihmal etti ve geri düştü. O golde Yasin'in ısrarlı takibinin de hakkını verelim. 

İlk yarının özeti şudur: 

Az korner, 1-0 Galatasaray... 

Çok korner, 0-1 Beşiktaş...

İkinci yarıda 30 dakika müthiş bir enerji koyan ve son haftalarda kaybettiği puanların tam tersine olağanüstü coşkulu oynayan Beşiktaş beraberlik şansları da yakaladı. Melo'nun zaman zaman taraftarlarına efor testi yaptığı hareketler ve seçimleri dışında Galatasaray doğru savunma prensipleriyle önde götürdü maçı...

Beşiktaş çoktan hareket etmiş bir trenin peşinden koşup binmeye çalışan bir yolcu gibiydi. Galatasaray ise o trenin lokomotifinde katarı süren şef durumunda. 

Bana göre ligin düğümü galiba burada çözüldü. Artık kabul edelim ki Galatasaray general, rakipleri ise albay... 

Galatasaray'ın dördüncü yıldızı şimdiden hayırlı olsun...