Sabır üç puan getirdi

A -
A +
Ustalar varsa oyunda, neferlerin çabası sonuçsuz kalır. Generalin biri gelir bir vurur, üç alır

Bir kez daha G.Saray için bir "dönüm maçı" kıyafeti giydirilmiş bir randevuydu bu. Kadro ise tam planladığım gibi; adeta sanki ben yazıp vermişim gibi dizilmişti...
Maça geçelim...
Oyun kırıldıysa 44. dakikada kırılmıştır. Karşı karşıya, gol ihtimallerinin en kralı bir pozisyonda Mehmet Batdal yapabileceğini yaptı ve 3 metreden topu çerçeveye vurdu. Ancak; topa son ana kadar bakarak oynayan ve ayakları yerden kesik olmasına rağmen inanılmaz bir refleksle yüzde yüzbir golü önledi Muslera. Geçen sezonun takımı şampiyon yapan özelliklerine geri döndüğü belliydi.
Bu pozisyon ilk yarının imzalanmış manifestosu gibiydi.
Bir de kaleci Volkan'ın sektirdiği bir topu en sürpriz biçimde önünde bulduğu için koordine olup gol vuruşu yapamayan Podolski'nin pozisyonu vardı..
Gerisi sıkı defans, vurdurmayan oyuncular ve aşırı dikkatli ev sahibinin olgun direnci.
İkinci yarıya takımın en 'arıza' veren ismi Carole'un tedavisini 'imdat halinde başvurulan' Sabri'yle tedavi etti derken bir de baktık ki Denayer yok. Öğrendik ki sakatlanmıştı...
İkinci yarının büyük bir kısmı prangalara mahkum bir maç olarak oynandı. Kalelere yanaşamayan iki takımın 'nafile çabaları' içerisinde tüketirken bir lig maçını, Carole kesti; Podolski net vurdu.
Ustalar varsa oyunda, neferlerin çabası sonuçsuz kalır. Generalin biri gelir bir vurur, üç alır.
Üç puanın sabırla gelen durumudur bu maç... 
MAÇIN ADAMI: Muslera.. 
KIRILMA ANI: Mehmet Batdal'ın Muslera'yı geçemediği pozisyon 


UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.