G.Saraylılığı rahmetle anıyorum...

A -
A +

Gelin gelin, burası boyu geçmiyor" diye kıyıya seslenen ve sadece başı suyun üzerinde bulunan zürafanın davetini almış gibi koştu Galatasaraylı Florya'ya...
Sövmek, yıkmak ve dövmek istiyordu birilerini...
Kızgındı...
Öfkeliydi...
Muhakeme yeteneğinden çok uzakta ve düşmanlarının bile örgütleyemeyeceği, böyle bir olayı örgütlemenin onların bile beceremeyeceği bir iştahla koştu Florya'ya...
100 kişi kadardılar ve kendileri gibi düşünmeyen veya kendilerine katılmayanlara da çok tepkiliydiler...
Ne lise bıraktı o 100 kişi, ne de başkan...
Buradan aldığı parayı dünyanın hiçbir takımından alamayacağını çok iyi bilen Sneijder'in körüklediği aşkla yanıp tutuşarak tepki koydular...
O kalabalık stada geldiği zaman 'bastır galatasaraaaay'dan başka tezahürat biçimi üretemeyen, oyunla ve oyuncusuyla ve de maçın hakemiyle hiç ilgisi olmayan bir kalabalığın atardamarıydı aslında...
Rakibi son 10 dakikada hakemi de devirip maç alırken onlar son 10 dakikada kendi oyuncusunu yuhalayıp maçı verenlerdi...
Bu yönetimin hatası yok mu?..
Var tabii...
Hem de çuvalla…
Ama iki öncekinden daha az...
34 maçın altına girmeye hazırlanan bir takımın 34 yaşındaki yıldızı takımda kalsa Antep'te, Rize'de veya Kayseri'de ne kadar işine yarayacak ki?.. Bir sonraki yıl Avrupa hakkı elde etsen bu kez adam olacak 35,5 yaşında...
Yani algıyı yönetememek Florya'da üstelik sezon bile başlamadan toplanıp höykürme nedeni ne kadar olabilir?
OYSA O GÜN… 
Bir ikonu gitmişti masa üstünden Galatasaray'ın…
Var olma nedenlerinden biri daha o günün sabahı hayatını kaybetmiş ve tarihteki yerini almıştı...
Geçmişi bilecek birikimi edinmek zahmetine giremediği için günü ve belki sadece yarını yaşamak hayaliyle toplandılar o sabah...
O 100 kişinin aslında Türkay Sabit Şeren'in morgunda beklediği hastane önünde ve sonrasında da cenaze töreninde toplanıp vakur bir duruş sergilemesini beklerdim...
Sneijder'e kurban edilemezdi Turgay abi...
Melo'ya asla...
Bütün sayısal değerleri alt üst ettiği gibi manevi hazzın doruklarında dolaşabilmiş ve hep asil kalmış bir Galatasaraylı, Galatasaray bakımevi denilen yerden bir hastanenin yoğun bakım ünitesine  kaldırılmıştı ve öldüğü gün 5.5 milyon avro alan ve zenginliğin tavanına yazı döşenmiş birilerinin yanı sıra o bakımevindeydi…
19 yaşında milli takımın kalesine geçen adamın dikili ağacı bile yoktu...
Oysa ne içkisi, ne kumarı ne de hovardalığı vardı...
Ama öldüğünde Topuk Yaylası'nda 1 dakika ayakta duran tarihi rakiplerinin de sevgisi ve saygısı vardı...
Serveti bu kadardı…
VE LİSENİN 10. SINIFI... 
1943 yılındayız...
Galatasaray Lisesi öğrencileri tatlı bir telaş içindedir.
Türkay ise orta kısımda ama okulun voleybol ve atletizm takımındadır. Her türlü okul müsabakasına önce onun adı yazılmaktadır... 
Sonraları onu da futbol takımında önce sol bek, sonra santrfor, ardından da kalecinin gelmediği bir gün kalede oynatırlar.
Grand Court'un üçüncü katından ve revir penceresinden onu seyredenler takımla birlikte idman yapmasına karar verirler.
O zamanın sahası Mecidiyeköy'deki toprak alandır ve seyredenler kenarda ve ayakta izlemektedirler…
Sayı çok artar…
Bir tribün yapmak ve etrafını çevirmek fikri doğar ama masraf çoktur...
Turgay bu kararın verildiği toplantıdan çıkar ve doğru Mekteb-i Sultani'ye koşar. Arkadaşlarını sınıfta toplar...
Ağabeylerinin kurdukları futbol takımını izlemeye gelenlerin kenarda birikip, tahta tribünlere sığmamasından dolayı artık bir STAT yapılacağının haberini sınıftakilerle paylaşır ve sınıf başkanı Turgay Şeren'in ağzından şunlar dökülür...
"Beyler, cebinizde ne kadar varsa verin, stadımız yapılıyor ve destek olmamız gerekiyor... Bizim harçlıklara da ihtiyaç var..."
Liseli öğrencilerin paralarıyla yapılan Ali Sami Yen Stadı, yıkılırken sen ölmüştün zaten parasız yatılı okuyan Turgay abim...
Ruhun şad olsun güzel ağabeyim...
İyi ki o bedenin birkaç saat daha dayanıp Florya'ya gelen güruhu görmedi...
Esas o zaman ölürdün!

 

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.