“Dün dersi” zorunlu olmalı..

A -
A +

Fenerbahçe’nin en büyük sorunu; dünlerinden ders almayıp, her yarını yeniden kurgulamaya çalışmasıdır. “Algı-Makyaj-Ambalaj” üçlemesidir kötü başlangıcın nedeni. Bu kadar ‘yeni’, zaman ister, o da F.Bahçe’de yok..

Makyaj nedir?. “Bir kadının karıncalı görüntüsünü, Full HD yapma sanatıdır..”
Grasshoppers karşısında Full HD görüntüsüne aldanıp, Başakşehir karşısında karıncalı bir görüntü vermesinin en önemli nedeni de takımın ‘ezberi’ bulunmamasıdır..
Beşiktaş’ın kolu kanadı kırık kadrosu; sadece ezberi olduğu için dörtledi Alanyaspor’u.
Galatasaray’ın da iyi kötü bir ezberi var..
Ezber sorunu yaşayan Trabzonspor’un bu ezberi sağlayacak hocası, kredisi ve zamanı var..
Ezberi oluşmuş ve aynı hocalarıyla yeni sezona girmeyi başarmış Bursaspor-Akhisar Belediye-Gençlerbirliği takımlarının aldıkları sonuçlar ortada..
Ancak; Fenerbahçe’nin bir ezberi yok..
Olmaması da doğal..
Hocası değişmiş, takım yıkılıp yeniden yapılmış,  Monaco sıkıntısı Grasshoppersla unutturulmuş, Salih bir anda 10 numaranın kralı yapılmış ve hatta Alex’in yerine konmuş..
Başakşehir ve Apdullah Avcı kimliği üzerine yoğunlaşılmamış ve karşılarında ezberi mükemmel bir rakip bulunduğu ıskalanmış..

TECRÜBE NEDİR? 

Dick Advocaat’ın büyük bir tecrübe sahibi olduğunu kabullenmeyenin futbol kültürü sorgulanır..
Tamam..
Ama bu tecrübe içinde Türkiye ligi, Başakşehir ezberleri, rakip hocanın nitelikleri yer almıyor ki..
Ayrıca tecrübe; “hayatın sana kel kaldıktan sonra tarak vermesi” olarak da yorumlanabilir..
Elinde Van Persie gibi bir oyuncu varsa, maç içinde takviye ilaç kullanıyorsun demektir ve onu sevk ve idare edip doğru kullanacak; tam kapasite randıman alacak bir hoca gerekiyordu..
Bulundu ve getirildi..
Ama adam hazır değil..
Çok değil, üç beş haftaya bu iki Hollandalı takımı uçurur ve Fenerbahçe Lohengrin olur..
Yani Richard Wagner’in ‘uçan Hollandalı” sı sahneye konulur.
Yeter ki ezbere zaman verilsin..
Ve tabii ki; “dünler” unutulmasın..

Abdullah Avcı...

Hocamız artık “oldu”..
“Oldu” burada kıvamına geldi anlamında kullanılmıştır..
19 yaşındaki bir çocuğu F.Bahçe gibi bir takımın karşısına koymak ve onu 36 yaşındaki biriyle çekinmeden oynatmak her babayiğidin harcı değildir..
Fenerbahçe karşısında bir eksilip yine de oyunundan taviz vermeyen bir ekip oluşturmak, onların; ezberledikleri biçimin dışına çıkmalarına izin vermeden oynatmanın adı; teknik adamlıktır..
Hatta adamlıktır..
Hele..
“Maçı oyuncu kalitesi değil, oyun kalitesi kazanır” cümlene bayıldım hocam..

S-ÖZ:

“Akıllı telefonun varsa, oturacağın yere sen değil, mekandaki prizin yeri karar veriyor..”

POST-İT

İlk haftanın tribünlerdeki doluluk oranı yüzde 35 olmuş..
Yüzde 65 maça olan ilgisini kaybetmiş..
Tehlikenin farkındalardır umarım..
Şan ve şöhreti tavan yapmış adamlar, pahalı kadrolar bile insanları statlara getiremiyor artık..

Bıktım artık.. Ben hep eşofmanlı adamların futbol hakkında ne dediğini merak ediyorum, karşıma hep göbekli ve takım elbiseli adamları çıkarıp  konuşturuyorlar.

 

 

 

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.