B=AxÇ2

A -
A +

Nihayet bir araya gelip münferit birkaç arızalıya rağmen birlikte maç seyredilebileceğini kanıtladılar. Maçın sonucu ve haftanın ortaya çıkardığı puan cetveli ise ‘daha ligin başlamadığının, yakında başlayacağının’ göstergesi sayılmalı...

Kaygılanmayın...
Einstein’la yarışmak gibi bir niyetim yok...
Sadece onun izafiyet teorisini bir maçın içine, bir takımın olgusuna uyguladım.
Buradaki B başarı oluyor...
A ise ister arzu deyin ister aşk; oluyor...
Ç ise hiç sevmediğimiz çalışmak demektir…
Başarmak; aşkın çalışmanın karesiyle çarpımından geliyor demek istedim...
Biz çok çalışmadan, kolay ve kestirme yollardan başarmayı deneriz bütün hayatımız boyunca ve sonra da çok emek vermiş gibi elimizin tersiyle alnımızı sileriz; terlemiş gibi...
Yaptığı işi severek yapan teknik adamlar ve oynadıkları oyuna tutkuyla bağlı oyuncularımız azdır...
Polemiklerle besleniriz...
Bayılırız kaos ortamlarına...
Toz duman arasından nemalanır, sislerin ardından indiririz darbeleri...
Paranın bir futbol takımında her türlü problemin üstesinden gelebileceğine inanırız...
Sorumsuzca harcarız…
Bilmeyiz ki; “Para her şeyi yapar diyen adam, aslında para için her şeyi yapan adamdır...”
Ben demedim, Benjamin Franklin demiş...
Osmanlıspor ve Başakşehir yapılanmasını kaç kişiye ulaşmış ve ne kadar zevk vermiştir bilemem ama iki haftadır tadından yenmez gollerin atıldığı futbol ortamımızdan tat almayı neden denemeyiz bilemem…
Eren Derdiyok, Musa Çağıran şahane goller atar, Yusuf Erdoğan gördüğüm en dramatik golden sonra gözyaşlarına boğulur, rakip takım artık gidebilir her deplasmana…
Bunlar işin aşk kısmı...
Başlığa dönelim...
Çalışmanın karesi kadar çalışmak...
Oturarak başarıya ulaşan tek canlı; tavuktur...

 

ADAMLAR!
Onlar iki adam…
Renksiz ve medya maymunu değiller...
İki kaptan...
Selçuk ve Sabri…
Sabri’yi daha iyi bir sağ bek, Selçuk’u da daha iyi bir orta saha bulana kadar değil; daha iyi bir Galatasaraylı bulana kadar seyretmek zorundasınız...
Alkışlamak hatta...
Bakın...
Medyada göremediniz ama ben sizlere haber vereyim...
Lösemi tedavisi gören Onur kardeşimizin en büyük hayalinin kaptan Selçuk İnan ile tanışmak olduğunu sosyal medya vasıtasıyla öğrenen Galatasaray Media Team hemen konuyu kaptana aktarır. Haberi olduğunu ve hocadan da izin alırsa Beşiktaş maçından sonra İzmir’e, Onur’u ziyarete gitmek istediğini söyler Selçuk...
Ve maç ertesi, üstelik izin gününde 14.00 uçağıyla İzmir’e uçup 18.00 uçağıyla geri döner Selçuk. Tam da bu nedenle o adamlar kaptan...

 

POST-İT

Şemsiyesiyle en az 70 yolculu metrobüs şoförüne ve üstelik hareket halindeyken girişen bir milletin evlatları, aynı sahada uslu uslu maç seyredebildiler…
“Önüne çıkana engel dersen, takılıp düşersin; basamak dersen, bir basamak yükselirsin...”
Seyirci kabulü bir engel gibi görünürken, aniden çağdaş bir basamağa dönüştü...
Devam...

 

S-ÖZ: Ağaç ne kadar yüksek olursa olsun, yaprakları yine de yere dökülür...
            Bir Çin atasözü

 

 

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.