Geri dönüşler modası

'Bir kez daha maç biterken gol bulan Galatasaray geri dönüş macerasına yeni bir maç eklemiş oldu.'

Galatasaray hiç bu kadar önü ve arkası sıkıntılı yakalanmamıştı. Üstelik daha topa bile dokunamadan gelen çok güzel bir golle geriye düştüler. O golde emek vardı, vuruş kalitesi vardı ve tabii ki yetenek vardı. 
Karşılığı çabuk geldi. 1-1’den sonrasında koşan ve mücadele eden oyuncusu sayısını arttırmaya başladığı hissedilen Galatasaray, Hakan Balta’nın çıkmasıyla tekerine çomak sokulmuş gibi oldu ama yine de devreyi önde bitirmeyi başardı. 
İlk yarıda bulduğu golden sonrasında bir daha ciddi hiçbir gol girişimi olmayan Gençlerbirliği savunma örgüsünde sağlamcı, hücumda ise etkisiz kaldı. 
İkinci yarıda daha iyi organize olan ve oyunun dışarıdan müdahele gerektiren 45 ile 60. dakikalar arasını çöpe atan Galatasaray kendi sahasında baskı da yemeye başladı. Nitekim Muslera penaltı bile kurtardı ama o dakikalarda dağılmış olan takımına daha fazla katkıda bulunamazdı. 
Oyunun son bölümünde Sneijder’in girmesiyle kalitesini bir yukarı taşıyan Galatasaray, Hollandalı’nın Alman’a iki pasıyla çok net gol fırsatları yakaladı ama son vuruş ustasından gelen seçimler yüzünü yere düşürdü Galatasaray’ın.
Muslera’ya saygım bir kat daha arttı. Ahmet Çalık’ı beğendim ve Gençlerbirliği’ni alkışlamak istedim. Ben hâlâ daha Carole’un nasıl olup da lisanslı futbolcu olduğunu ve zirve kovalayan bir takımın sol kanadını nasıl savunma ehliyeti olduğunu sorgulayanlardanım. Tolga Ciğerci daha derli toplu bir oyun oynuyor olmasına rağmen yaptırdığı penaltıyla çok sevimsiz hâle geldi ve tribünler tarafından yuhalandı. Ayrıca Galatasaray’da hâlâ daha “Ben bu takımın oyuncusu değilim” diyen oyuncular var. Bir kez daha maç biterken gol bulan Galatasaray geri dönüş macerasına yeni bir maç eklemiş oldu. Selçuk İnan’ın golü altın değerindedir. 

MAÇIN ADAMI: Muslera
Yan toplara gitse gol bile atar