Bütçeler çıldırmış olmalı...
Hâlâ daha gelebilme ihtimali olanların sayısı, gidebilme ihtimali olanların sayısından fazla. UEFA’nın kılıcı tepesinde dururken takımlara pazardan erzak alır rahatlığında oyuncu öneren ve buna yer veren bizlerin de hiç düşünmeden sayfalar oluşturduğumuzu ve saatler doldurduğumuzu kabul etmemiz gerekiyor...
Şimdi birbirinden daha güçlü duran, ya da bizlere öyle algılatılan şampiyonluk adaylarımız var...
Yolculukları da çok uzun...
Kimisi Şampiyonlar Ligi’nde boğuşurken bu yarışı canlı tutmaya çalışacak, kimisi de oraya kendini atmaya çalışırken bir sezon öncesinin üstüne koymayı deneyecek...
Üçüncü ve dördüncü olanlar ise bodoslama giriyorlar yarışa... Bazıları nokta atış bazıları da hâlâ bir yerlerin boş olduğunu kafasına takmadan hamleler yapıyorlar...
“Finansal Fair Play” diye bildiğimiz urganı boyunlarına takmış olarak koşturup duruyorlar... Bazılarını da Kurban Bayramında kasap bıçağından kaçan boğaya benzetmiyor değilim... Antalyaspor ve Kayserispor gibi şaşırtıcı hamleler yapmış olanları da yabana atmayalım...
Ya batacaklar ya da hayatta kalmayı başaracaklar... Ancak 3 yıllık sözleşmeler yapıp ünlü isimlere 8-10 milyon avro taahhüt edenlerden biri düşerse TFF 1. Lig’de asla oynatamayacakları oyuncuların muazzam borç yüküyle kavrulacaklar...
Ve birçok camia gibi yok olup gidecekler. Birçok takıma üç stoper üç santrfor ve daha da fazla orta saha alıyoruz... Daha doğrusu inecek uçakların hayallerini kurduruyoruz...
Diyemiyoruz ki “Siz gidin de dış hatlardan gidebileceklere bakın önce...” Uçak gitmeden uçak indirmek, sezon içinde ağır bedeller ödemek demektir...
Bol keseden....
Aradığınız kişiye ulaşamıyorsanız sorun hatlarda değil, menfaatlerdedir... Bunu unutmayın...
Diego Costa’yı mesaj yoluyla ikna etmeye çalışmak ‘Biraz saflık ama sanal âlemin cilveli hoşluğudur’ diyelim geçelim... Ancak; başkan otellerinde cirit atan menajerlerin, oyuncunun menajerinin, üçüncü menajer ortağının da birçok Anadolu takımının başkanının önünde ceket iliklediği bir dönemi yaşıyoruz...
Bütçeler çıldırmış vaziyette...
Bol keseden yapılan transferlerin nelere mâl olacağını düşünmek bile istemiyorum. Çünkü değişmeyen gerçek hâlâ daha ‘tek takımın şampiyon olabileceği ve üç takımın düşeceği’ gerçeğidir..
Bazılarının yalanlarının ulaştığı yerlere bizim hayallerimiz bile ulaşamıyor!
POST-İT
Bazı insan girdiğinde odayı aydınlatır, bazısı da çıktığında. Sneijder geldiğinde ortalığı ışığa boğmuştu. Şimdi giderken vereceği aydınlığın peşine düştü Galatasaray camiası... Değişmeyen bir başka gerçek ise kariyerini ve kazancını bir tribün taraftarı gibi besleyemeyen bir oyuncunun kendini, tribünlerin algıladığı değerlerin önüne koymasıdır... Sneijder ne kadar haklıysa Galatasaray yönetimi ondan bir kıl daha fazla haklıdır...
S-ÖZ: “Baş olanlar övünmesin ne gelirse başa gelir, dizler yere değer amma, baş dönerse taşa gelir...” (Hazreti Mevlâna)