Merkez üssü Bursa, şiddeti 2,1

A -
A +

Eminim ki bu maçta en çok konuşulacak şey, Tudor’un yaptığı değişiklikler olacak…

Igor Tudor ve Paul le Guen gibi iki teknik adamın alışkanlığa dönüştürmeyi başardığı ve ezberlenmiş iki kadrosunun mücadelesi; aslında biten maçların ışığında sıralamayı önemseten bir taktik maçıydı...
Ama dedim ya; ezber vardı ve kimin ne yapacağı ve nasıl oynayacağı belliydi…
Batalla ne kadar etkili olur ve Galatasaray’ın kilitlenmesi gereken oyuncu sayısının fazlalığı derken Bursaspor; fırtına ile sağanak arasında bir tempo ile yüklenerek başladı ama golü yüklenirken değil kapanırken buldu...
Her çıkışları pozisyona dönüşen Bursaspor, Belhanda’yı tatlı sert, Gomis’i de en az iki kişiyle kapatıp döndürmeyince ve Tolga da formayı gezdirdiği için Galatasaray’ın farklı bir planı sahneye koyması gerekiyordu…
Ama bir B planı var mıydı derseniz ben göremiyordum derim...
Pres silahını hiç kullanamayan Galatasaray’ın nafile baskı yöntemiyle maç kazanmasının çok zor olduğunu kanıtlayan bir ilk yarı oldu…
İkinci yarı rakip yarı alanda yerleşik düzendeki baskısını izledik ve bolca pozisyon veren rakibi karşısında son vuruş beceriksizliği ile son vuruşların bir türlü Gomis’ten başkasına gelmesi sıkıntının ana sebebiydi… Finalde ise iki bekini çıkartan Tudor; marjinal bir hamleyle sağ açığını sol beke çekti.  Deneme yanılma metodu bu maçta mı olmalıydı?.. Bu kadar marjinal hamlelerin maçı bu maç mıydı?..
Tudor’un bir B planı var mıydı derken yaptığı bu hamleler gerçekten de şaşırtıcıydı. İşe yarayacak mıydı, yoksa en çok eleştirileceği bir malzeme mi sunmuştu? 
Tabela diyor ki; rakibin beklemediği ve planlarında yer almayan her türlü hamle doğru hamledir… Tabelaya göre Tudor ne yaptıysa doğru yapmıştır…

Maçın adamı: Harun Tekin

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.