Futboldan soğuttular beni...

A -
A +
Kendi adıma bıktım artık İgor-Güneş-Kocaman ve Yanal haberlerinden. Başkanların demeçlerinden de bıktım. Lucescu’dan da bıkmışım birden. O zaman ben de kendilerine yer bulamayan en kıyıda köşede kalmış güzel haberleri paylaşayım istedim...
 

Futboldan soğuyanlara ayırdım bu hafta gazetede bana ayrılan araziyi…Buyurun bakalım... Jimnastikçilerimiz bu yılın en önemli yarışması sayabileceğimiz Kanada Artistik Jimnastik Dünya Şampiyonası’nda büyük başarılar elde etti...
İki sporcu ile katıldığımız olimpiyatlardan sonra 5 erkek ve iki kadın sporcumuzla temsil edildik ve 3 sporcumuzla finallere kalmayı başardık...
Ahmet Önder genel tasnifte, Ferhat Arıcan genel tasnif ve paralelde, İbrahim Çolak ise halkada finale kalmayı başardı. Göksu Üçtaş Şanlı ve Tutya Yılmaz başarılı yarışmalar çıkardılar...
Montreal’de gururlandık...
Gelelim Antalya’ya...
Kaş ilçesinde düzenlenen 1. Dünya Su Altı Aktiviteleri Konfederasyonu Serbest Dalış Avrupa Şampiyonası’nda çok başarılı dalışlar gerçekleştirdik…
Sabit ağırlıklı mono palet kategorisinde Sloven Alenka Artnik 95 metreye daldı ve dünya rekorunun yeni sahibi oldu...
CMAS Uluslararası Serbest Dalış Açık Yarışmalarında ise 66 metreyle Derya Can birinci, Bilge Çingiray Aydın ise 50 metreyle ikinciliği elde etti...
Erkeklerde ise 60 metreyle Selahattin Akıncı ikinci, 52 metreyle de Gökhan Şenes üçüncülüğü elde ettiler...
Ya Kick Boks...
Güney Afrika’nın Cape Town şehrinde düzenlenen uluslararası turnuvada Türk Millî Takımı 4 birincilik ve 5 ikincilik elde ederek tarihteki yerini aldı...
Bunlardan pek haberiniz yoktu değil mi?
Futbol gözümüzü karartmış değil mi?
Bu arada ilgilenenler için söyleyeyim dünya şampiyonumuz Kenan Sofuoğlu iyiye gidiyor ve bir süre sonra tekrar yarışabilecek...
Küçük Dev adam yani Cep Herkülü Naim Süleymanoğlu’dan da iyi haberler gelmeye devam ediyor...
Ben de biliyorum ki; son dönemin en sıkıcı, en az okunacak ve iz bırakacak köşe yazısını yazdım…
Ancak bu başarılı sporcuları bir hatırlatayım istedim...
İnanın Lucescu’nun vaatlerinden, Aykut Hoca’nın hayaller satmasından, İgor Tudor’un kadrosunu sabitlemesinden, Şenol Güneş’in dudaklarının okunmasından ve Ersun Yanal’ın gülmeyen yüzünden daha önemli buldum…

Millî
Ay-yıldızlı takımlardan Ampute Millî Takımı’nı seyretmek ve Hindistan’daki 17 yaş altı gençlerimizin içten oyununu izlemek çok daha zevkli geliyor bana...
Soğuyan duygularımı tekrar ısıtacaksa bu özverili gençler ve toplu taşıma ile gündelik hayatını sürdüren bu adamlar ısıtacak…
Yoksa 7 dönüm arazi üstünde oynayan ve bıktığımız otobüsün arka beşlisinde oturan veya futbol deyimiyle ‘papaz’ oyunculardan gına geldiği için maç seyredemez olacağım...
 
Post-it
Kredi
Benim derdim 12 ay boyunca yattığı yerden maaş almaya devam edecek olan ve bir dahaki yarışma döneminde 73 yaşına evireceğimiz bir Rumen hocamızdan umduğumuz medet...
Bir Türk insanına bu krediyi vermezdik...
Yabancıya ise çuvalla...
 
S-ÖZ: “Diğerlerine göre yaşarsan kaç kuruşun olduğu önemlidir…
Değerlerine göre yaşarsan nasıl bir duruşun olduğu önemlidir...”
“Kendi ışığına güvenen başkasının pırıldamasından rahatsız olmaz...”
 
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.