Kocaman’ın tahminleri...

A -
A +

Durmadan yapılan kural değişikliklerinden dolayı başımız dönüyor. Bu tür işlerin miladı bir sezonun bitiminden hemen sonra olması gerekirken biz ‘duruma göre’ duruş belirleyip yeni içtihatlar düzenliyoruz. Yapılan iyi bir şey de olsa neden oradan başladığı ve geridekilerin neden öyle olmadığı hep sorgulanacaktır...


Söyledikleri şaka gibiydi ama Başahşehir Akhisarspor ile oynayınca önündekilerden birinin yara alması ve Göztepe’nin takılmasıyla aradaki mesafenin kısaldığı da doğrudur. Hâlâ önünde birçok takım var ama onları ciddiye almayan Kocaman; en öndekine kafayı takmış durumda...
Onun çokbilmişliğini son dakika golleri bozdu bu hafta...
Göztepe yenildi ve bir rakibini yakalama fırsatı doğdu ama Aykut Hoca onları hiç saymıyordu bile...
Tam da Başakşehir-Akhisar berabere bitip ikişer puan kaybedecek iken üstünde olanlardan biri; bir son dakika golü ile (Başakşehir) öne atıldı...
Şimdi Galatasaray kadar Başakşehir’i de yakalamak zorunda ‘Bay Tahmin!’
Beşiktaş da kayıp hanesine geçmek üzereyken son dakikada üç puanı kapınca ‘Bay Tahmin’ kapının önünde kaldı, içeri giremedi...
Sanki futbol ligi değil, ‘tahmin ligi ’ izliyoruz ve finali karakolda bitmesin diye dua ediyoruz...
Ben maç oynanmadan köşemi gönderdiğim için maç başlamadan önceki tabloda önünde tam 8 takım var ama en öndekiyle aralarında elenmeler olduğu için doğru çıkıyor...
Tam birine yaklaşacak iken bir diğeri arayı koruyor veya açıyor...
Üstelik dün geceyi 4 üstündekiyle oynadı...
Galatasaray’ın Başakşehir’e kaybedeceği üzerine kurulmuş tahminin ana fikri... Ama Başakşehir yenerse Galatasaray’ı, Avcı’yı yakalamak en az Tudor’u yakalamak kadar zor olmayacak mı?..

Bay Tahmin!
Tahnminlerin gerçekleşmesi için puan cetvelinde Fenerbahçe’nin üstünde yer alanların kendi aralarındaki maçlar berabere bitmeli; (ki öyle olmadı) Fenerbahçe’nin gerisindekiler de Fenerbahçe’nin önünde olanları yenmeli veya puan kaybettirmeli...
Çok bilinmeyenli bir denklem...
Çünkü bunların hepsi de bir daha içeride ve dışarıda puan kaybetmeyecek bir takıma bağlı... 
Dün gece alınan üç puan ise dördüncülüğe, iki farklı oldu ise üçüncülüğe yerleştirir Aykut Hoca’nın takımını; ve o zaman tahmin yerine oturur...
Sonrasında Galatasaray’ın Başakşehir ve Beşiktaş maçlarını beklemek başlar ve o durumda Galatasaray’ı yenen her takım da Fenerbahçe’nin üstünde kalır. Oradalarda oluşacak beraberlikler; tahmin oyununun kaymaklısı anlamına gelir ki; o da Bay Tahmin’e fiyaka katar... 
Tabii ki bunların hepsi Fenerbahçe’nin hiç kaybetmeden, içeride ve dışarıda yenerek gelmesine bağlı durumlardır...

İşçisin sen işçi kal...
Oğuzhan ve Medel...
Biri sahada diğeri kulübenin yakınlarında...
İkisi de tavır gösteriyorlar Şenol Güneş’e...
Yanlış adrese çatıyorlar...
Şenol Güneş gibi bir adam bu kadar ‘haylaz çocuğu’ bir potada eritebiliyorsa ve üçüncü sezonunda da pırıldıyorsa takımı, Oğuzhan ve Medel’in kendine gelmesi gerekir...
Oğuzhan hakikaten 100 milyon avro ettiğini filan düşünüyorsa ona ‘Alis Harikalar Diyarında’ adlı kitabı okumasını öneririm...
Medel ise; eski araba gibi son sahibi olacak hocanın eline düşmüş ve hak ettiğinden fazlasını ödüyorlar ona...
Ona tavsiyem de Cem Karaca’nın ‘işçisin sen işçi kal’ adlı şarkısını aralıksız dinlemesi...

S-ÖZ: 

Bu sözü Igor Tudor için seçtim ve kendisini hedef alan söylemlere karşı bu cümleyi kullanmasını öneririm... “Ne kadar yükselirsen, uçmayı bilmeyenlere o kadar küçük görünürsün.” Nietzche

 

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.