Yıldırım-Koç derbisi…

A -
A +

İstanbul’un dört takımı iki derbi oynayacak ama puan cetvelinden çok, yapacağı tahribatı hesaplamak üzerine teoriler geliştirmeyi sürdürüyoruz.
Mesele getirildi Fenerbahçe’nin başkanlık seçimini belirleyecek bir platforma oturtuldu...
Ya da oturtulmaya çalışılıyor...
Bir çuval yılın istatistiği bozulursa Aziz Yıldırım’a toslayacak olan travma yıkar geçermiş…
İstatistik sürerse kimse Aziz Yıldırım’ı yerinden oynatamazmış…
Bu durumda Ali Koç’un bir adım ileri geçmesi muhtemel bir Galatasaray galibiyetine ilintilendirilmiş oluyor ve bu da durumu daha vahim kılıyor...
Kimse; ortada bir derbi yok iken girdiği riskin altında kalan Dursun Özbek-Mustafa Cengiz derbisini hatırlamıyor ve herkes bu haftayı puan cetveli düğümünü çözmek yerine başkanlık yarışı düğümünü çözmek üzerine kurguluyor...
Başakşehir-Beşiktaş maçının bir gün sonra oynanıyor olmasının ne kadar belirleyici olduğu es geçiliyor ve o maçı ikinci plana atıyor futbol ahalimiz…

DÜŞÜNMEDEN KONUŞANLAR
Aykut Kocaman durmadan konuşuyor…
Takımın başkanı da o, teknik direktörü de. Hatta basın sözcüsü ve iletişim sorumlusu da o.
Yeniyor konuşuyor, yenemiyor konuşuyor...
Umut pompalamak isterken kafa göz yardığı da oluyor, taraftarını organize etmeyi başardığı da…
Tüm sistemi kendisine karşı zannediyor ama şunu artık idrak etmeli ki; oynattığı sisteme tüm gönül verenleri karşı…
Taç atışı meselesini ortaya atıyor, açıklık getirirken de rakibini incitiyor. Bir anlamda Şenol Güneş’i geriyor ‘akil adam’ durumundaki Güneş’in bozulan kimyasından medet umuyor…
Fikret Orman Kocaman’ın babasının çocukluğunda tuttuğu takımı kurcalıyor ki; muhtemelen kendisine verilen yanlış ve eksik bir bilgidir, ortalığı yeni bir polemiğe boğuyor…
Kocaman’da ne Başakşehir’i, ne de Galatasaray’ı hesaplamadan ve yok sayarak en ciddi rakip gördüğü Beşiktaş ile uğraşmayı seçiyor ve sürdürüyor...
Şu haftayı salimen geçeceğimizi hiç sanmıyorum ve umarım yanılırım...

Sergen fenomeni...
Tamam, ben de katılıyorum takımını ayağa kaldırıp umut verecek bir mücadele sergilediğine…
Ama yatıp da kalkmayan oyuncular için Galatasaraylı oyuncuları seçmek bizim başka bir maç izlediğimizi söylüyor.
Üç kez yatan, ikisinde sedyelik olan Volkan Şen aniden ve uzun deparlarla oyuna girdiğinde Sergen Yalçın kenarda değil miydi?
Her pozisyonda saha atlayan 15-20 kişi derken neyi ve hangi pozisyonu kastetti acaba?..
Kenarda itilip kakılmış gibi konuşmasını ise kendisine hiç yakıştıramadım. Önce pro-lisans kurslarına düzenli olarak gitmesini ve teknik direktörlük belgesini bir an önce almasını öneririm…

POST-İT

Yıldırım
Ben derbinin hakemi olarak Bülent Yıldırım’ı gördüm ve hissettim...
Ama hangi derbinin; işte onu bilemedim…
İki derbinin ikisi de genel kamuoyuna ‘efor testi’ yaptıracağından dolayı hakemin ne düdük çalarsa çalsın kimseyi mutlu edemeyeceğini de hissediyorum...
Bu hafta sonu iki gece boyunca saatlerce süren ‘tezvirat’ programları izleyeceğimizi de hissediyorum…

S-ÖZ:
Bir insana tamamen güvendiğinizde iki sonuçtan birini elde edeceğiniz kesindir...
Ya hayat boyu dost, ya da hayat boyu bir ders…     Günter Grass

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.