Magna Carta...

A -
A +

“O  orada bunu yapmıştı ama...” ya da “bize de şunu yapmışlardı...” safsatalarından kurtulmaya hiç niyeti yok insanoğlunun...
Ya da bir stat dolusu insan kalabalığının...
Kimsenin ‘pardona’ niyeti yok, özrün ise yanına bile uğramıyor...
Sayın Şekip Mosturoğlu ekranına çıkıp şunu söylüyor:
“Biz 44 derbi oynadık, hiçbirinde böyle bir olay çıkmadı...”
Kastettiği şey olayların bir mizansen, bir tiyatro gösterisi olduğu ve önceden planlandığı şeklinde…
Dökelim o zaman…
Otto Bariç’in bir küçük taşın paltosuna geldiğinde hastanelik görüntü vermesidir tiyatro…
Aygün Taşkıran’ın başını sarıp maçı provoke etmektir tiyatro ve bu iki gösteri de Trabzon’da sahneye konmuştur…
Oysa otobüse kurşun atanların hâlâ bulunamamış olmasına dokunsaydı doğru bir iş yapmış olurdu…
Hatta tribünden hakemin kafasına uçarak gelen ve devam eden maçı hatırlatsaydı daha isabetli bir iş yapmış olurdu…
O günlerden beri körüklenen ve 2011’de ayyuka çıkan Trabzonspor-Fenerbahçe gerilimi, aslında iki Trabzonlu figür olan Tolga Zengin ve Şenol Güneş üzerinde işte bu nedenle yoğunlaşmaktadır…
Eboue’nin karşısında muz yiyen ve sahaya atan seyirci için ‘midesinde reflü vardı’ savunmasıdır tiyatro…
Bünyamin Gezer’in yardımcısının kafasını yarıp, sonra da atılan 6 dikişle maç yönetmesini izlemektir tiyatro...
Tiyatro Volkan Demirel’in kafasına atılan bir şişedir...
Tiyatro sahaya su yağdıran taraftarı görmezden gelmektir…
Misafir tribünün koltuklarına dışkı ve sidik yerleştirmektir tiyatro...
Işıkların söndürülmesine değinmiyorum bile...
“Sahalarımızda bir daha böyle olaylar görmek istemiyoruz” diyenlerin ‘sahalarımızda böyle olayları bir daha görebilmek için’ ellerinden ve dillerinden geleni esirgememeleridir tiyatro...
Fernandes için sahaya atlayan bir meczubun ertesi hafta maça gidebilmesidir tiyatro...
Tiyatro aynı stadın aynı yerinde Erik Gerets’in ve Fatih Terim alınlarındaki kan lekeleriyle maçı kenardan izlemeleridir…
Hangi olaysız 44 derbi Sayın Şekip Mosturoğlu?..
Eğer Türk futbolunun yeni beyannamesini bu maçtan sonra bile yazamayacaksak; bu iş burada bitmiştir…
Spor yazarıyım diyenlerin artık yemek tarifleri yazmasında fayda vardır...
Çünkü futbol kültürümüzün yeniden “magna carta” manifestosuna ihtiyacı acilen doğmuştur…
Çünkü konuya Müge Anlı bile müdahil olmaktadır artık…

POST-İT
Ligin üst katlardaki sıralaması günlük değişebiliyor ama hafta bittiğinde aynen duruyor birkaç haftadır...
Bu hafta sonu ise ister istemez sıralamada bir değişiklik olacak…
Mukadder…
İşte o sıralama nihai sıralama olur mu, yoksa sonrasında da yeni değişimler yaşar mıyız pek bilinmez ama bu haftayı sağlıklı geçenin tahmin edilenden daha fazla mesafe alacağı kesindir...
Zaten bize kaliteyi değil ama heyecanı vadeden de bu manzara değil mi?..

S-ÖZLER:
“Hayatta bir gayesi olmayan insanlar, bir nehir üzerinde akıp giden saman çöplerine benzerler; onlar gitmezler, ancak suyun akışına kapılırlar.”
Seneca
     “Yalnızca bir deli, suyun derinliğini iki ayağıyla anlamaya kalkar.”
Afrika Atasözü

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.