Usta! Ne düşünüyorsun bu hususta...

A -
A +

İki maçın arasına düştüm yine ama ikisi de birbirinden beter bir geleceğin habercisi gibi görünüyor.
Usta’nın yaptığı seriyi bir Fatih Terim, bir Mustafa Denizli, bir Şenol Güneş yapmış olsaydı bozuk para gibi harcanırdı.
Hele Ersun Yanal, Rıza Çalımbay, Hikmet Karaman, Aykut Kocaman bu seriyi yapmış olsalardı; çoktan gömmüştük onları...
Bütün bunlar olurken hedef kaydırmakta üstüne yoktur Usta’nın.
Usta’nın hep mazereti vardır...
Verirsin çuvalla parayı. Saklanırsın Lucescu veya Hiddink gibi markaların arkasında, ‘yenileniyoruz, gelişiyoruz, dönüşüyoruz’ safsatalarına yelken açarsın, atılan oklar onların kalkanına gelir, sen de hayatta kalırsın...
Futbol Federasyonunun yaptığı bundan ibarettir...
Usta son kalkandır yanlışların önünde...

Kafamda deli sorular
Yenileniyoruz diyor ve ha bire yeniliyor Usta...
Şener oynuyor tamam ama yenilenmek Zeki Çelik’le olmaz mıydı?
Oğuzhan’ı çağırmadı, medya ayağa kalktı, hemen çağırdı ve ilk on birde oynattı...
Madem ilk on bir oyuncusuydu, niye çağırmadın Usta?
Mehmet Topal hâlâ daha eskimedi ama Emre Akbaba çok çabuk mu eskidi Usta?
Rusya gibi bir ekibin karşısında niye savunmayı üçe düşürmekten çekinmezsin de hücumu dörtleyemezsin?..
Aklımızla alay mı ediyorsun Usta?
Hiçbir Rus’a yakın oynatmadın hiçbir oyuncunu ve bir de Golovin olsaydı dörtlük beşlik olurdun maazallah...
Diyorsun ki; ‘ben çok farklı takımlardan oyuncu seçiyorum o sebeple olmuyor’, peki o zaman liginden olmayan 16 farklı takımdan oyuncu seçen Fransa birinci, 19 oyuncu getiren Hırvatistan ikinci, 18 farklı takımdan oyuncu kullanan Belçika dünya sıralamasında ilk üçü oluşturabiliyor?
Haa...
Usta...
Siz bu satırları okurken İsveç maçı da geçmiş olacak...
Umarım Usta; Milanlı, Evertonlı, Leicesterli, Celta Vigolu, Bundesligalı oyuncularını doğru oynatabilir.
Ustaaa…
Ne düşünüyorsun bu hususta?..

Hedef saptırmak...
Şimdiye kadar hiçbir millî takım hocası hemen önündeki hedefi görmezden gelip devreden çıkararak bir sonraki turnuvayı hedefleyemez.
Bizim asıl hedefimiz bir sonraki turnuva olacaksa, 35’i geçmiş Topal, an itibarıyla çok formda olan Avrupa’nın en kısa boylu kalecisi Serkan Kırıntılı’yı 38 yaşına geldiğinde hâlâ daha kullanacaksan, o zaman ‘Yenileniyoruz’ filan diye bizi oyalama...
Hedef koyduğun o turnuvada kalecin Harun ve Berke, sağ bekin Zeki, sol bekin Ömer Bayram, forvet arkan Emre Akbaba, santrforun Barış Alıcı olacaksa koy şimdiden de ‘dönüşmeye çalıştığını’ anlayalım…
18 yaşındaki Mbappe, 19’luk Golovin veya 21 yaşındaki İngiliz Millî Takımı kalecisini hatırlatırım Usta...

POST-IT
Seyirci doluydu ve destekçiydi ama sahada ayakta duran üç Fenerbahçeli oyuncu varken, ‘ayağa kalkmayan Fenerli olsun’ tezahüratını da vurgulayalım.
İstanbul’da maç oynayamayan bir millî takımımız var ve nereye gitse sahadaki herkesin ikinci hatta üçüncü takımı olmuş...
Görmezden gelip yok farz ederek bir yere varamayız...
Halının altı çoktan doldu zira...

S-ÖZ:
“Oltaya yemi takarsın…
Ya balık yemi yer ve doyar, ya da balığı tutar ve sen doyarsın…
Birinin kârlı çıkacağı kesindir ama yemin kazandığı hiç görülmemiştir...”
    Ümit Aktan

 

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.