2019 ‘Sessizlik’ yılı olsun...

A -
A +

Koca bir yıl boyunca hep konuştuk... Daha doğrusu birileri konuştu, ya da onları konuşturduk ve sonra da onların konuşma metinleri üzerinde tepinip durduk... Çoğu “incir çekirdeği” bile dolduramayacak kadar boş, sadece hamaset dolu konuşmalardı...
Kimi zaman canı yananların feryatları oldu bu, kimi zaman da kendini dev aynasında görenlerin buram buram “kibir” kokan söylemleri oldu... Kamera gördüğünde kendini tutamayanları da işin içine katıyorum...
Yerel medyaları dışında pek imkân bulamayanları bir kenara ayırıp ulusal medyayı bulduklarında ise düşünmeden aceleyle ve hazırlıksız konuştuklarını düşünüyorum…

Ali Koç...
Başkan çok görkemli ve çok yukarıdan başladı... Danışma heyeti oluşturamadan kendini bir yarışın içinde buldu... Hazırlıksız ve üstünde tartışılmamış metinleri seslendirdi… Hep yukarıdan seslendi…
Taraftarın ayağına gidip özür dilemesi apayrı bir sayfaydı, “Gerekirse Avrupa’ya gitmeyiz” cümlesi ise hiç düşünülmeden sarf edilmiş bir projenin, daha doğrusu bir felaketin ayak sesleri oldu.
Bundan sonra olabilecek her başarının, alınacak her puanın büyük başarı sayılabileceği bir duruma gelmiş olması büyük şansıdır. Yüreğinde cam kırıkları taşıyan bir başkanın yüzü vardı son konuşmasında.
Sınıf başkanı değil artık…

Mustafa Cengiz...
Başkanın iletişim ekibi yok...
Konuştuğu metinlerden çok konuşacağı zamanları hep yanlış seçmekteki mahareti korkunçtu! Can simidi gibi tutunacağı teknik direktörüne ve camianın efsanesine bile dokunacak metinleri seslendi...
Niyeti bu değildi mutlaka; ama kastını aştı çoğu zaman, takımın kimyasını bozmak için büyük çaba harcayanların ekmeğine yağ sürdü… Hatta bazen açık yürekliliğini ve mülayim tavrını nasıl deforme edeceklerini düşünmeden hazırlıksız konuşmalarla “dış mihraklardan” daha fazla zarar verdi takımına… Sevgili Albayrak’ın gafları da cabası oldu işin.
Şampiyon olup ardından acıların takımı olabilmeyi başardı sonunda...
Bu sınıfı bir daha okumalı…

Fikret Orman...
Genelde “kibir” ve etrafına “ayar” veren bir portre oluşturdu...
Başarısızlık olduğu zamanda işi “feda” denilen; geçmişin çok kullanılmış modeline dönüştürdü; kafayı kaldırabildiğinde de “kuyruğu dik” tutmaya çalıştı olabildiğince. Hele bir bildiri olayı yaşattı ki camiasına; tadından yenmez bir acılı sıkıntının kaynağı oldu… Teknik adamına arka çıkacağı zannedilirken oyuncuları dâhil bütün saha ekibini yangın yerine sürdüğü konuşmalar yaptı... Onun için geçerli bir tek dize kaldı... “Önündeki şu toz duman bir dağılsın.
“Bindiğin at mı, eşek mi” o zaman anlarsın... Neresinden baksanız “bütünlemeye” kaldı...

Ahmet Ağaoğlu...
Yılın en aklı başında ve zor durumlarda bile “Yıkılmadık, ayaktayız” söylemlerini doğru kullandı...
Duru Türkçesi, belagat becerisi ve etkili cümleleriyle krize dönüşebilecek durumlarda bile tribünlerine saf oluşturacak duruma getirdi... Oyuncularının başkaldırısında bile dik durdu ve en önemlisi üç kulübün üçünün de içinde; teknik adamının arkasında duran tek başkandı... Krizden fırsat çıkarmayı başardı... 2018”in yıldızı oldu...
Ve diğerleri…
Az konuşan, hatta hiç konuşmayan bazı camiaların puan cetvelindeki yerlerinden çok memnun olmalarına borçlu olduklarını düşünüyorum... Başakşehir, Malatya, Kasımpaşa ve üst kattakilerin durumlarından memnun olduklarını ve çok doğru konuşan teknik adamları olduğunu görüyorum...
Ancak çok “kalabalık camiaların” konuşmayı  mükemmel teknik adamlarına bırakmalarını umuyorum…
Mustafa Denizli, Fatih Terim, Şenol Güneş konuşsun istiyorum...
Ali Koç, Mustafa Cengiz, Fikret Orman değil... Ünal Karaman’ı daha çok dinlemek istiyorum sadece maç önü ve maç sonu konuşmalarında değil...
Antalya susmalı, Bülent Korkmaz konuşmalı, tıpkı Alanya’nın susup Sergen Yalçın’ın konuşmasını beklediğim gibi...
Millî takım hocamız Lucescu’nun tercüme hatalarına tahammülüm kalmadı ve bizim anlayacağımız dilden konuşmasını ve her konuştuğunda da bu işten sadece kendisinin anladığını ve bizlerin zırcahil olduğumuzu hissettiren cümlelerinden kurtulmak istiyorum yeni yılda...

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.