“Gel vatandaş giyeeeelll...”

A -
A +

Aynen böyle bağırır pazarcı.          
İlgiyi toplamak için tezgâhın üzerine de çıkar, kafasına iç çamaşırı da geçirir... İlginç laf salataları yapar ve malını pazarlar...
İki haftalık bir dönem yaşayacağız şunun şurasında ve ortalık buna benzer oyuncu alışverişi üzerine dönecek…
Kimileri de ‘mübadele yöntemi’ denilen yola başvuracak ve elindekini çıkarırken rakibinin elinden çıkardığını almaya çalışacak. Ancak sonradan anlayacaklar ki; elinden çıkardığı gibi aldığı da rakibinin elinden çıkardığıdır...
Iskartalar para yapacak...
Menajerler kapıları aşındıracak... Yazılı ve görsel medyayı tetikleyip haberler uçurmaya, mala değer katmaya çoktan başladılar bile.
Menajerler ise kafaları karıştırmaya, kulüpleri çarpmaya ve medya unsurlarını kullanmaya başladılar. Gençlerin aklını çelmek, içi geçmişlere ise yeni pazarlar üretmek onların becerileridir zaten. Şu listeye bir bakın:
> GALATASARAY
Maicon, Mariano, Serdar Aziz, Eren Derdiyok, Feghouli, Rodrigues, Hatta parasını veren olursa Muslera dahil bu listeye... Belhanda bile... Ozan Kabak dik durmazsa başı ağrıyabilir veya baş ağrıtabilir...
> BEŞİKTAŞ
Tolga Zengin, Tolgay Aslan, Wagner Love, Pepe, Roco, Quaresma, Cyle Larin, Gökhan Töre. Hatta ikna edebilene Karius ve Caner Erkin... Medel giderse çare Tolgay Arslan... Ya Burak?
> FENERBAHÇE
Slimani, Skertel, Neustädter, Ozan Tufan, Frey, Benzia. Ve de Atıf ve Dirar meselesi...
Elde kalan akşam pazarı ürünü Volkan...
Bir de üstüne bir köşede UEFA baskısı sebebiyle kıvranan kulüplerin haberleri¸ hemen yanında Fabregas ve Falcao’nun transfer haberleri...
“Kimseyi alamazsınız” derken, “en babaları” alma ihtimalleri...
Hayaller; içinde yüzmek içindir…
Kıvılcımı ürünü pazarlamak isteyen bir menajer fısıldar, üstüne atlayıp süslü haber yapılır, gönülden bağlananlar hemen inanır, olmadığında ise yönetimler beceriksizdir…
Bir kısır döngüdür bu...
Ve başladı çoktan...

Zor dostum zor
Takımlar 3-5 Ocak tarihini bekliyor. Bu aralıkta ikinci yarı için toplanıp bir yerlere dağılacaklar ve yeni katılanları bekleyip onlarla harman olacaklar…
Elini çabuk tutan Başakşehir ve Kasımpaşa iki nokta atışı gerçekleştirdi bile...
Atıf ve Dirar onur meselesi yaptılar kadro dışı bırakılmalarını ve direnecekler gibi...
Ozan Tufan çok baş ağrıtacak...
Ozan Kabak ciddi biçimde bir sorun ve ailesi ile menajer iş birliği kanırtacak takımını...
Burak taraftarın içine sindirmesini bekleyecek ve bunun için kesinlikle birkaç maç kazandırıp tribünleri ayağa kaldırmak zorunda...
Yani durumlar biraz karışık...

POST-IT
VAR sistemi ligin ilk yarısında 153 maçta 881 pozisyonu incelemiş; 31 gol, 27 penaltı ve 12 kırmızı kart olmak üzere toplam 70 kararı değiştirmiş...
Demek ki geçmişte sadece bir yarıda değişmesi ve düzeltilmesi gereken 70 hatalı karar ortalamasıyla oynuyormuşuz…
Ortalama inceleme süresi, yani oyunun durduğu bölüm 1 dakika 33 saniye olmuş ama oynanma süresi maç başına 15 saniye artmış…
Bu son değerlendirme bana sorunlu gelen tarafı işin...
Hem durma süresi hem de topla oynanma süresi nasıl olup da aynı anda artabilir?
Deli bir soru...

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.