Bir puan iyi puan

Son yılların en temposuz maçı oynandı dün gece Ankara'da. Galatasaray golü attığı 19. dakikaya kadar üstün olan taraf olsa da hiç pozisyon üretemedi. Nitekim gol de köşe vuruşu sonrası çıkılan ani kontrataktan geldi. Maçta Sneijder'in rolünü üstlenen Burak'ın bir 10 numara gibi topu Emre'yle buluşturması maçın en şık hareketlerinden biriydi. Golden sonra oyunu yönlendiren Gençlerbirliği oldu. Ahmet Çalık'ın kafa vuruşu ve Stancu'nun frikiğini müthiş kurtaran Muslera takımını ayakta tuttu. Galatasaray, Hamza Hamzaoğlu ile ilk defa temposuz oynadı. Futbolcuların son 4 haftadaki isteğinden eser yoktu. Orta sahanın göbeğini paylaşan Selçuk ve Emre Çolak görevini iyi yaptı ama kanatlar hiç işlemedi. Özellikle Olcan sahada adeta gezindi. Galatasaray'ın bu düşüşü çok normal. Hamza Hoca göreve geldiği zaman takım fizik açıdan zaten iyi değildi. Hamza Hoca hem takıma bir hava kattı hem de bizlere ne oynadığını bilen bir Galatasaray izletmeye başladı.

Gençlerbirliği zor bir takım. Zor bir deplasman. Zaten Galatasaray'ın Sneijder ve Chedjou gibi eksikleri vardı. Tipik beraberlik maçı şeklinde geçen 90 dakikada puanların paylaşılması çok anormal karşılanmamalı. Sonuç olarak eksik ve yorgun Galatasaray'ın, Gençlerbirliği gibi formda Ankara gibi zor bir deplasmandan 1 puanla dönmesi çok da kötü değil.