Kiminin parası kiminin duası...

A -
A +

Gaziantep'ten Mustafa Ercişli'nin, "Kiminin parası, kiminin duası" diye kaleme aldığı yazı, metafizik duygular içeren hoş bir hatıra. "Yıl 1953... Ortaokulda ikmâle kalmıştım. Bizim zamanımızda bir veya birkaç dersten sınıfı geçemeyince, "ikmâl"e kalınırdı. Daha sonra ikmâlin adı "bütünleme" diye değiştirildi. Şimdiyse tüm öğrenciler, öğretmenler kurulu kararıyla sınıfı geçiyor. Her neyse, ikmale kaldım ama ders çalışacağıma, amcam ile babamın ortak çalıştırdıkları otobüslerde muavin olarak Kahramanmaraş'a gidip gelmeye başladım. Gaziantep-Kahramanmaraş hattında iki otobüsümüz çalışmaktaydı. Biri, 1974 model benzinli, 30 yolcu kapasiteli Chevrolet; diğeri de Perkins motorlu 42 yolcu kapasiteli, 1952 model dizel Dodge arabaydı. Biz ona "Doç" derdik. Bir gün doç dizelle, 15 yolcu ile Gaziantep'e hareket ettik. Yolda her zaman yolcu oluyor, hatta "indir bindir" ile çoğu zaman dolu vaziyette gittiğimizden daha çok para kazanıyorduk. O gün de öyle olur ümidiyle yola çıktık. Lakin Narlı'ya kadar bir tek yolcu bile alamadığımız gibi, üç yolcuyu da Narlı'da indirdik. Yol ayrımında bir benzin istasyonu, bir de kahvehane vardı. Şöyle "Yolcu var mı?" diye kahveye baktığımda, kimselerin olmadığını gördüm. Bugün kısmetimiz galiba kapalıydı. Moralim bozuk bir şekilde arabanın yanına geldiğimde baktım uzun boylu, esmer, siyah sakallı, başında keçeden yapılmış külahı, sırtında eski aba dediğimiz, tabiri caizse kırk yerinden yamalı ama elbisesi temiz giyimli biri duruyordu. Beni görünce seslendi: -Maraş'a gideceğim. -Buyur bin öyleyse. -Ama param yok. O anda merhum babamın sözünü hatırladım. "Kiminin parası kiminin duası" derdi hep. Ben de aynı şekilde cevap verdim: -Canın sağ olsun emmi, bin bakalım. Adamı arabaya aldık ve hareket ettik. Fakat adam yolcu olmamasına rağmen koltuğa değil de, ancak yolcu bolluğunda kullandığımız iskemlelerden birine oturmuştu. Dedim ki: -Emmi ordan kalk da koltuğa otur. Zaten her taraf boş. Cevap verirken hafifçe gülümsedi: -Olur oğlum olur. Oraların müşterisini Allah gönderir. Daha adamın lafı bitmeden, arabanın arkasından "Hop hooop!" sesleri işittik. Durduk. Kapıdan inip ardıma baktığımda şaşırdım kaldım. Bunca insan nereden çıkmıştı böyle? Aşağı inip yolcuları arabaya almaya başladım. Gerçekten koltukların tamamı dolduğu gibi, o iskemleler bile dolmuştu. Eskiler o yolları iyi bilir. Kapıçam'ı geçtikten sonra K. Maraş'a yakın bir yerde tahta bir köprü vardı. Köprüye geldiğimizde o meçhul adam seslendi: -Beni burada indirin. Durduk, adamı indirdik. Gülümseyerek, "Güle güle gidin, yolunuz açık olsun. Lakin arabanıza dikkat edin" dedi. Araba hareket etti. Ben ise, içeride bunaldığım için arabanın merdivenlerine asılarak devam edeceğim. Bu arada gözüm yola ilişti. Baktım yola arabadan birşey akmış. Su mu yağ mı belli değil. Hemen şoföre bağırdım: -Yaşar usta arabadan birşey akıyor!. Yaşar usta hemen indi. Motorun kaputunu açması ile haykırması bir oldu: -Eyvaah motor gitmiş!.. Baktık ki, hem motorun yani silindir blokunun hem de radyatörün muslukları açılmış. Arabada su diye birşey kalmamış. Ben de, "Bakayım" diye tampona çıkıp farkında olmadan motordan yanan gazın ilk çıkış yeri olan manifolttan tuttum. Yaşar usta hemen "Oraya elini dokunma yanarsın!" diye bağırdı. Ama "Ne yakması usta, burası buz gibi soğuk" dedim. İnanmadı, geldi kendisi motorun her tarafını kontrol etti. "Bu araba aylarca hiç çalışmamış sanki buz gibi" dedi. O zaman hatırladım o meçhul yolcunun sözlerini. Yaşar ustaya da anlattım. Bizi tam suya ihtiyacımız olan köprünün üzerinde durdurmuştu. Hayret!.. Arabanın suyunu da köprünün altındaki dereden akan su ile doldurduk. Yarı şaşkın, yarı ürperti içerisinde K. Maraş'a kadar geldik. Durumu Maraş'ta anlatınca dediler ki: -Kapıçam'da bir yatır var. Siz onun iyiliğine uğramışsınız. O gün bugündür ne bu enteresan olayı ne de o meçhul yolcuyu unutabiliyorum.

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.